Malatya iş dünyası, mücbir sebep için Cumhurbaşkanı’na seslendi
Malatya’daki iş dünyası temsilcileri düzenledikleri ortak basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek 31 Ağustosta sonra erecek Mücbir Sebep Uygulamasının koşulsuz şartsız uzatılması çağrısı yaptı.
Haber Merkezi |MALATYA/EKONOMİ
Katılımcı kuruluşlar adına hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, 6 Şubat 2023 depremi üzerinden yaklaşık 18 ay geçtiğini söyledi. Depremde yaklaşık 36 bin bina ağır hasar alırken 1700 esnafın iş yerleri ve ürünlerinin de enkaz altında kaldığını belirten Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın resmi rakamlarına göre 27 bin 500 bağımsız ofis ve işyerinin de kullanılamaz hale geldiğini aktardı. Kentte tüm çarşı alanlarını kaybettiklerini ifade eden Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Şehrimizde hala 120 bin vatandaşımız konteynerlerde yaşamını sürdürüyor. Nitelikli göç veriyor, niteliksiz göç almaya devam ediyoruz. TÜİK’in en son yayınladığı rapora göre; Malatya’dan 102 bin 621 kişi nüfusunu başka şehirlere aldı. Ve gidenlerin büyük çoğunluğu da nitelikli insanlar. Tamamı yıkılan çarşımızda inşaatlar sürüyor, ancak teslim edilen iş yeri henüz yok. Şehrini terk etmeyip 21 metrekare konteynerde ticaretini var etmeye çalışan esnafımız iş yapamıyor. Ayda 6-7 bin TL ciro yaptıklarına şahit oluyoruz. Sorunlarımıza her gün bir yenisi ekleniyor. Şehrimizin yeniden ayağa kalkması için devletimizin ciddi bir gayret içerisinde olduğuna şahidiz. Ama yeterli mi? Elbette değil. Daha kapsayıcı desteklere ihtiyacımız var. Malatya’nın tüm dinamikleri olarak bugün tek ses olduk ve Sayın Cumhurbaşkanımıza sesleniyoruz. Malatya’nın esnafı, tüccarı ve sanayici olarak her türlü vergi, ceza, gecikme faizi ödeme süresini, SGK ve BAĞKUR prim ödemelerini öteleyen Mücbir Sebep uygulamasının 10 gün sonra sona ermesi gündemde. Hiçbir işletmenin 18 aydır biriken borcunu ödeyebilecek gücü yok. İş yerleri teslim olup ticari hayat normale dönene kadar mücbir sebep süresinin uzatılmasını talep ediyoruz” dedi.
“Süre uzatılmayacaksa pirim borçları 1 defaya mahsus silinmeli”
Mücbir sebepte süre uzatımı olmayacaksa, biriken vergi, SGK ve BAĞKUR prim borçlarının bir defaya mahsus olmak üzere vergi affıyla silinmesini talep etiklerini kaydeden Sadıkoğlu, “Kaldı ki, şehrimizdeki yüzlerce mali müşavirin sağlıklı koşullara sahip çalışma ofisi ve personelleri bulunmuyor. Böylesi bir ortamda mücbir sebep süresinin sona ermesi vergisel işlemlerin yürütülmesine imkân vermeyecek. Küçük ve orta ölçekli işletmelerimizin acil nakit desteğine ihtiyacı var. Acilen düşük faizli ve uzun vadeli kredi paketleri devreye sokulmalı. Personel giderleri depremzede işletmeleri zorluyor. Eski yeni ayrımı yapılmaksızın istihdam edilen tüm personeller için SGK prim ve vergi teşviki sağlanmalı. Deprem bölgesinde faaliyet gösteren işletmeler için enflasyon düzeltmesi ihtiyari ve vergisiz olmalı. Şehrimiz, kısa sürede eski günlerine dönebilmesi ve ticari hayatın canlanması için 6306 sayılı kanun kapsamında Afet Bölgesi olarak ilan edilmeli” diye konuştu.
“Felaketinin yaralarını, ancak asrın dayanışmasıyla sarabiliriz”
Kentte ayrıca Valilik Binası, Adliye Binası gibi birçok kamu kurumunun binalarının yıkıldığını anımsatan Başkan Sadıkoğlu, şöyle devam etti: “Geçici binalarda hizmet verilen bir şehirde mücbir sebep süresi sona ermemeli. Mücbir sebep halinin uygulandığı Malatya, Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ın ülkemizin gelir bütçesindeki oranı toplam %1,1. Devletimiz sadece %1,1’lik gelirinden vazgeçerek, biriken tüm vergi borçlarımızı silmesi depremle yerle bir olmuş şehirlerimizin hem ekonomik hem de sosyal açıdan toparlanmasına hız katacaktır. Büyük depremler yaşamış ve yeniden ayağa kalkma mücadelesi veren Malatya olarak, taleplerimizin ivedi bir şekilde karşılık bulmasını ümit ediyoruz. Siyasilerimizden de destek bekliyoruz. İktidar ve muhalefet partilerinin milletvekillerinin taleplerimizi meclis gündemine taşımalarını, bakanlıklara iletmelerini istiyoruz. Malatya’nın tüm dinamikleri olarak bugün tek ses halinde burada bir aradayız. Bu birlikteliğimiz bundan sonrada devam edecek. Şehrimizin yeniden imarı ve inşasında her türlü katkıyı sunmaya hazırız. Asrın felaketinin yaralarını, ancak asrın dayanışmasıyla sarabiliriz.”