“Kuraklık Afyon’un kiraz ihracatını vurdu”
İklim değişikliğinin yaş meyve ve sebze üretimi ve ihracatını olumsuz etkilediğini söyleyen Batı Akdenizli İhracatçı Birliği (BAİB) Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, “Kiraz ihracatında önemli bir yer olan Afyonkarahisar bu yıl, kuraklık nedeniyle kiraz ihraç edemedi” dedi.
Haber Merkezi |Fikri CİNOKUR
ANTALYA - Batı Akdeniz İhracatçı Birliği (BAİB) Başkanı Ümit Mirza Çavuşoğlu, iklim değişikliğinin kiraz ihracatını da olumsuz etkilediğini belirtti. Antalya Ticaret Borsası (ATB), Antalya Tarım Konseyi (ATAK) ve Antalya Tarım İl Müdürlüğü işbirliğiyle “2021 Uluslararası Meyve Sebze Yılı İlk Yarı Değerlendirme Toplantısı”nda konuşan Çavuşoğlu, pandemi döneminde tarım sektörünün üretim ve ihracatının durmadığını, tam dersine artarak devam ettiğini söyledi. 2021’in ilk altı ayında tarımsal ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40’ın üzerinde arttığına dikkat çeken Çavuşoğlu, ancak kuraklığın kiraz ihracatını etkilediğini, Özellikle Afyon’dan yapılan ihracatın durduğunu dile getirdi. Çavuşoğlu şunları söyledi: “Kuraklık nedeniyle ürün kaybı yaş meyve ve sebze ihracatında da yaşanıyor. Ürünümüzü tüketiciye ulaştırıncaya kadar ciddi bir israf yaşıyoruz. İklim değişikliği yaş meyve ve sebze üretimi ve ihracatını olumsuz etkiledi. Kiraz ihracatında önemli bir yer olan Afyonkarahisar bu yıl hava şartlarının üretimi olumsuz etkilemesi nedeniyle kiraz ihraç edemedi.”
ATB ve ATAK Başkanı Ali Çandır ise, Antalya’nın yaş meyve sebzede Türkiye’nin en önemli üretim merkezi olduğunu, üretimin sürdürülebilir olması için de ortak akılla hareket edilmesi gerektiğini söyledi. 2021 yılını ‘Sürdürülebilirlik yılı’ ilan ettiklerini anımsatan Çandır, iklim değişikliği ve yeşil mutabakat konularına dikkat çekmek istediklerini bildirdi.
“Hal sisteminin yerine daha iyi bir şey konamadı”
Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan ise yaş meyve ve sebzede üretimden tüketime ürünün izlenebilirliğinin önemine dikkat çekti. Tavşan, ‘’Ürünü tarladan sofraya iyi takip edecek, gıda güvenliğinden fiyatlandırmasına kadar takibini yapabilecek bir yapıya ihtiyaç var ama bu yapılanmayı sahada görmek istiyoruz. Hal sistemi sürekli gündeme getiriliyor, ancak yerine konacak daha iyi bir sistemin henüz bulunamadı. Hal sistemini sürekli konuşmak bizi yaralıyor” dedi.
Emekli Prof. Dr. Orhan Kuruüzüm, 1960 yılında çıkarılan Hal Kanunu’nun yaş meyve ve sebzeye standart getirdiğini, ancak daha sonra yapılan düzenlemelerle ürün standardının yok sayıldığını kaydetti. Prof. Dr. Kuruüzüm, “Türkiye’de üretilen yaş meyve sebzenin yüzde 30’u, Antalya’da ise sadece yüzde 20’si hallerden geçiyor. Fiyat mekanizmasını ve şeffaflığı hal sistemiyle oluşturmak mümkün. Fakat, hal yasasına her dokunuşta hem üretici hem tüketici zarar görüyor’’ diye konuştu.
Antalya Tarım Müdürü Gökhan Karaca, Türkiye’nin meyve sebze üretiminde dünyada 5. sırada yer aldığını belirtti. Karaca, “Hem üretim hem tüketim noktasında şanslı bir coğrafyadayız. Türkiye’de geçen yıl 50 milyon ton yaş meyve sebze üretilirken, Antalya’daki üretimin 6,7 milyon tonu geçti” dedi.
“TÜİK verilerine göre sebze üretimi yüzde 0,3 azalacak”
FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, TÜİK verilerine göre bu yıl Türkiye’de sebze üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 0,3 azalacağının, meyve, içecek ve baharat bitkileri üretiminde yüzde 7.1 oranında artış olacağının tahmin edildiğini dile getirdi. Şelışık, şunları söyledi: “Gelişmiş ülkelerde meyve ve sebzenin yüzde 50’ye yakını hasat ve tüketim sürecinde kaybediliyor. Özellikle yaş sebzenin pazara erişimi sırasında büyük kayıplar oluyor. Meyve sebzedeki kayıp sera gazı sorununu da artırdı. İklim değişikliği riskini iyi yönetmemiz gerekiyor. Kayıp ve israf önlenirse sera gazı salınımı da azalır. Küçük üretici ürününü pazara ulaştırmada sıkıntı yaşıyor. Bu kooperatifler aracılığıyla giderilebilir.”