KTO Başkanı Gülsoy: Önceliğimiz şehir ekonomisinin tekrar canlanması

HİLAL SÖNMEZ/KAYSERİ

Kayseri Ticaret Odası (KTO) Şubat ayı meclis toplantısı yapıldı. Gündem maddelerini depremin oluşturduğu toplantıda, bölgede yapılması gerekenler maddeler halinde sıralandı. KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, “Birinci önceliğimiz o şehirlerin ekonomisinin tekrar canlanması olmalıdır” dedi.

Meclis toplantısı KTO M. Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu’nda yapıldı. Odanın 41 komitesinden, deprem bölgelerinde atılması gereken adımlara yönelik çalışmalarda bulunmalarını isteyen Başkan Ömer Gülsoy, “Deprem yaralarının sarılmasının yanında hem tarım ve tarıma dayalı sanayi hem de farklı sektörlerdeki imalat sanayiinde üretim çarklarının yeniden dönmesi için çalışmalar yapılması, çarkların yeniden dönmesi elzem. Afet bölgesi ilan edilen illerden başka şehirlere yoğun bir göç gerçekleşiyor. Deprem bölgesinde yaşam alanlarının, kalıcı konutların yeniden hızlıca kurulması birçok açıdan olduğu gibi üretim hayatı açısından da çok önemli. Kalıcı konutlar inşa edilinceye kadar geçici konutlarla o şehirlerin tekrar ekonomik ve sosyolojik yönden yaşamlarını döndürmeleri adına çok ciddi bir uğraş vermek zorundayız. Bu nedenle yakın zamandaki birinci önceliğimiz şehir ekonomisinin, şehir hayatının ve şehir ruhunun tekrar canlanması olmalıdır” diye konuştu.

“Sanayi tesislerine finansman desteği sağlanmalı”

Ömer Gülsoy, deprem bölgelerinde ve Kayseri’de iş dünyası temsilcileriyle yaptıkları toplantılar doğrultusunda alınması gereken önlemleri de maddeler halinde sıraladı. Gülsoy, “Depremden zarar gören vatandaşlarımıza faizsiz ve uzun vadeli krediler sağlanmalı. Nakit akışı bozulan firmaların kredi faizlerinin silinerek kredilerinin uzun vadede yapılandırılması. Firmaların temerrüde düşmesinin engellenmesi, bölgede ödenmemiş vergi, gecikme faizi, fon payı ve vergi cezaları terkin edilmesi.  Deprem bölgelerine inşa edilecek Organize Sanayi Bölgeleri ve Sanayi Tesislerine yönelik finansman desteğinin sağlanması. Fabrikalar için alınacak yeni makine ve teçhizatlar için KDV istisnası getirilmesi, ithalatta gümrük vergisinin düşürülmesi. Deprem bölgelerinde öğrenim gören ve deprem bölgesinde ikamet edip farklı illerde eğitim gören tüm öğrencilere karşılıksız olarak yılsonuna kadar deprem bursu verilmesi. Depremde yakınlarını kaybedenlere yapılan yardımlara, vergi ve sigorta primi istisnası tanınması. Deprem bölgelerine tersine göçün başlatılması, özendirilmesi, girişimlere hibe desteğinin verilmesi. Tarım ve hayvancılık faaliyetlerine hibe kredilerinin verilmesi önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.

“Kayseri’den giden TIR sayısı bini geçti”

Deprem bölgesindeki il ve ilçelere yapılan yardımların devam edeceğini de ifade eden Gülsoy, “Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği olarak kalıcı konut yapımı üzerinde de çalışmalar devam ediyor. Bu konuda da elimizden gelen yardımı ve desteği tüm imkânlarımızı seferber edeceğiz. Bunun ayrıntıları da önümüzde günlerde netleşecek. Sizlerle de paylaşacağız. Sizlerin de desteğine ihtiyacımız var. Şimdiye kadar yaptınız, bundan sonra da destek vereceğinize eminim. Bugüne kadar Deprem bölgesine 600’ün üzerinde TIR gönderdik. Bunun maddi değerine bakacak olursak 300 milyon TL gibi bir rakama ulaşıyor. Bizim dışımızda STK ve bireysel yardımlarla şehrimizden bin TIR’ın üzerinde yardım bölgeye ulaştırıldı” şeklinde konuştu.

“Kimsenin gözünün yaşına bakılmamalı”

Depremden çıkarılması gereken dersler olduğunu da kaydeden Gülsoy, şöyle konuştu: “Bu işin bu kadar acı bir noktaya gelmesinde toplumsal olarak bir sorumluluğumuz olduğunu da düşünmeliyiz. Ne yazık ki birçok faktörle birlikte değerlendirilmesi gereken bir konu başlığıyla karşı karşıyayız. İşin özünde deprem yönetmeliğine uygun dayanıklı bina yapmaktan başka ikinci bir seçenek yok. Etkin bir denetim mekanizmasıyla hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. Bu felaketten çıkardığımız derslerle daha güvenli, daha huzurlu, daha sağlam, daha sağlıklı bir geleceğin temelini atmalıyız.”