Köy Enstitüleri'nin sağlık alanındaki katkıları Eskişehir’de konuşuldu

ESKİŞEHİR

Konferansın açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Hilmi Uysal, Köy Enstitüleri'nin Cumhuriyet'in en önemli eğitim kurumlarından biri olduğunu belirterek, bu kurumların sağlık alanında da önemli katkılarda bulunduğunu söyledi.

1923 yılında Türkiye'nin sağlık alanında büyük sorunlar yaşadığını hatırlatan Uysal, o dönemde nüfusun büyük bir kısmının köylerde yaşadığını, bebek ölüm oranının yüksek olduğunu, sıtma, verem ve trahom gibi hastalıkların yaygın olduğunu belirtti. Köy Enstitüleri'nin 1940 yılında kurulduğunu söyleyen Uysal, bu kurumların sağlık alanında da önemli katkılarda bulunduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti: “Köy Enstitüleri'nde her birinin bir reviri vardı. Revirlerde doktor, sağlık memuru, hemşire ve usta öğretici görev yapıyordu. Öğrenciler de sağlık kolu başkanı olarak görevlendiriliyordu. Revirler, köylülerin sağlık sorunlarına çözüm üretmede önemli bir rol oynadı. Köy Enstitüleri'nde öğrencilere ilk yardım, hijyen, beslenme gibi konularda eğitim verildi. Bu eğitim sayesinde köylülerin sağlık bilinci arttı. Köy Enstitüleri mezunları, mezun olduktan sonra köylere giderek öğretmenlik ve sağlık alanında görev yaptılar. Bu sayede köylerde sağlık hizmetlerinde önemli bir iyileşme sağlandı.”

Köy Enstitüleri'nin sağlık alanındaki katkılarına ilişkin örnekler veren Uysal, “Köy Enstitüleri'nin çabalarıyla sıtma, verem ve trahom gibi hastalıkların görülme sıklığı azaldı. Bebek ölüm oranı önemli ölçüde düştü. Yaşam süresi uzadı. Köylerde ilk yardım ve sağlık hizmetleri yaygınlaştı” diye konuştu. Köy Enstitüleri'nin Cumhuriyet'in en büyük buluşlarından biri olduğunu dile getiren Uysal, sadece eğitim alanında değil, sağlık alanında da önemli katkılar sağladığına dikkat çekti.

Sağlık alanında devrim gerçekleştirdi

Konferansta konuşan Köy Enstitüsü mezunu İlyas Küçükcan da, köy enstitülerinin sağlık alanındaki çalışmalarının önemine vurgu yaptı. Küçükcan, "Köy enstitüleri, sadece eğitim alanında değil, sağlık alanında da önemli bir devrim gerçekleştirmiştir. Köy enstitülerinde yetişen köy sağlık memurları, köylerde halk sağlığının gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır" dedi.

Küçükcan, köy enstitülerinin sağlık alanındaki çalışmalarının tarihsel gelişimini şu şekilde özetledi: “Köy enstitüleri, kuruldukları ilk yıllardan itibaren sağlık alanında da faaliyet göstermeye başlamıştır. 1943 yılında Hasanoğlan, Kızılçullu, Pulur ve Akçadağ köy enstitülerinde sağlık kolları açılmıştır. Bu kollarda eğitim gören öğrenciler, köylerde sağlık eğitimi ve hizmetleri vermeye başlamıştır. Köy enstitüleri, sağlık alanındaki çalışmalarını daha da geliştirmek için 1944 yılında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından destek almıştır. Bu destek ile köy enstitülerinde sağlık eğitimi veren bölümler ve sağlık merkezleri kurulmuştur. Köy enstitülerinde yetişen köy sağlık memurları, köylerde halk sağlığını geliştirmek için çeşitli çalışmalar yürütmüştür. Bu çalışmalar arasında, köylerde sağlık eğitimi vermek, halk sağlığıyla ilgili eğitimler düzenlemek, aşılama ve hijyen çalışmaları yapmak gibi faaliyetler yer almaktadır.”

Köy enstitülerinin sağlık alanındaki çalışmalarının köylerde halk sağlığının önemli ölçüde gelişmesine katkı sağladığını belirten Küçükcan, bu çalışmalar sayesinde, köylerde çocuk ölüm oranları azaldığını, salgın hastalıklar kontrol altına alındığını ve halk sağlığı bilincinin arttığını sözlerine ekledi. Yoğun bir katılımla gerçekleşen konferans, kitap imzalanmasıyla son buldu.