Kontek, Türkiye’nin enerji dönüşümüne katkı sunuyor
Dünyayı etkisi altına alan enerji krizi rüzgâr ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara yönelimi artırırken sürdürülebilir enerji üretimi üzerine yoğunlaşan Kontek Enerji, Türkiye’de bu konuda yaşanan dönüşüme katkı sunuyor.
Haber Merkezi |İZMİR / EKONOMİ
Son dönemde enerji portföylerini çeşitlendirdiklerini ve sürdürülebilir enerjiye geçiş yaptıklarını belirten Kontek Enerji Solar İş Geliştirme Direktörü Attila Yapar, “Gelişmekte olan ülkeler, sosyo-ekonomik ve çevresel fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek amacıyla dönüşüm sürecine girdi. Türkiye de bu dönüşüm çerçevesinde, daha yaşanabilir bir dünya için 2030 yılına kadar karbon emisyonunu yüzde 21 oranında azaltmayı taahhüt ediyor. Şirketler; sürdürülebilir bir gelecek için özgün stratejilere odaklanmayı gerektiren bu taahhüt kapsamında, güneş ve rüzgâr enerjisi gibi daha sürdürülebilir tesislere yöneliyor. Hem istihdam yaratma potansiyeli taşıyan hem yerel ekonomiye güç katan hem de çevre dostu bir üretim sürecini destekleyen bu tesisler, gelecek nesillere daha temiz bir çevre bırakmak ve enerji bağımsızlığını güçlendirmek adına güçlü bir temel oluşturuyor” dedi.
“GES kurulmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz”
Türkiye’nin güneş ve rüzgâr enerji potansiyeli bakımından çok yüksek bir konumda yer aldığına dikkat çeken Yapar, “Verilere baktığımızda; 2023 yıl sonu itibarı ile 106 bin 334 MWe olan toplam kurulu gücümüzün 11 bin 292 MWe GES’lerden (güneş enerjisi santrali) ve 11 bin 697 MWe RES’lerden (rüzgar enerjisi santrali) oluştuğunu görüyoruz. Kontek Enerji olarak Türkiye’nin net sıfır emisyon hedefine ulaşabilmesi için Solar Alliance partnerimizle birlikte 2024 yılında 300 MWp gücünde güneş enerjisi santrali kurulumuna katkıda bulunmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
“Yatırımcılara mühendislik destekleri sağlıyoruz”
Yapar, şunları söyledi: “Yenilebilir kaynakların toplam kurulu güç içindeki paylarının artması beraberinde GES ve RES’lerin kesintili üretim kaynaklarından baz yük kaynaklarına doğru dönüşümünü gündeme getiriyor. Bu noktada, depolama amaçlı batarya teknolojilerindeki hızlı gelişmeler ekonomik olarak daha uygun hale geliyor ve yenilenebilir enerjinin daha geniş bir kullanım alanına sahip olmasını sağlıyor. Depolama konusunda yatırımcılara mühendislik destekleri sağlayarak, MWh ölçeğinde hücreden konteynere kadar çeşitli çözümler sunma kapasitemiz bulunuyor.”
“Sürdürülebilir enerji üretimi sağlıyoruz”
Solar birimleri ile endüstriyel ve ticari sektörde faaliyet gösteren firmalara saha, çatı GES ve hibrit enerji sistemlerinde projelendirme hizmetleri sunduklarına dikkat çeken Yapar, “Güneş enerjisi santrallerinde yaşanan üretim duraklamalarını ve bu süreçte ortaya çıkan zararları minimum seviyeye indirmek amacıyla kapsamlı bir mühendislik hizmeti veriyoruz. Geleneksel yöntemlerin ötesinde; özel yazılımlar, analiz yöntemleri ve yapay zeka programları kullanarak işletme bakım sürecinde yüksek performans ve sürdürülebilir enerji üretimi sağlıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızla sadece Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük etmekle kalmayıp, aynı zamanda çevre dostu enerji üretimi ve sürdürülebilir bir gelecek vizyonuna da katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Ulusal ve küresel düzeyde sürdürülebilir enerji çözümlerine katkı sağlamak amacıyla çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.