'Kentler geleceğin dünyasına göre baştan tasarlanmalı'
SAMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, dünyada artan nüfus yoğunluğunun şehirlerde hızlı ve düzensiz büyümeye yol açtığını belirterek, “Bunun önüne geçmenin yolu akıllı şehirlerden geçiyor. Kentlerin bu vizyonu yakalayabilmesi için baştan tasarlanması ve sadece bugünün dünyasına değil geleceğin dünyasına göre planlanması şart” dedi.
Haber Merkezi |SAMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, yaptığı açıklamada 2050 yılına kadar dünyada 2.5 milyardan fazla insanın şehirlerde yaşayacağına dikkat çekti.
Karakaya, “Bu hızlı ve düzensiz büyüme insan hayatını daha da derinden etkileyecek” ifadesini kullandı. Nüfus yoğunluğu artıkça şehirlerin plansız bir büyümenin içinde kaldığını belirten Karakaya, “İnsan hayatını olumsuz etkileyen bu plansız büyüme barınmadan ulaşıma, kamu hizmetlerinden güvenliğe, enerji verimliliğinden çevreye duyarlı sistemlere ve afet yönetimine kadar şehirler ilgili her türlü sürecin yönetilmesini zorlaştırıyor. Bunun önüne geçmenin yolu da akıllı şehirlerden geçiyor” görüşünü dile getirdi.
“Kentlerin dijital ikizini yaratmaya büyük bütçeler ayrılıyor”
“Akıllı şehir pazarının 2027'de 1 trilyon doların üzerine çıkacağı öngörülüyor” diyen Karakaya, şöyle devam etti: “Bu rakamın içerisindeki dijital ikiz çalışmalarının ise 125 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Konunun öneminin farkında olan ülkeler de bu alana ciddi yatırımlar yapıyor. Özellikle Singapur, Çin, Avustralya gibi ülkeler kentleri akıllandırıp yeniden tasarlamaya başlarken bu akım batıda da kendini hissettirmeye başlıyor. Örneğin İngiltere'nin nisan ayında her kenti akıllı kent haline getirmek ve kentlerin dijital ikizini çıkartmak için ayırdığı bütçe 600 milyar doların üzerinde. Yaklaşık 10 yıl içinde yapılacak bu yatırımla kentlerin yeniden tasarlanması hedefleniyor.” Bir şehrin günümüzün artan ihtiyaçlarına cevap verebilmesi için yeniden tasarlanması gerektiğini vurgulayan Karakaya, şu değerlendirmeyi yaptı: “Her ne kadar kenti dönüştürme çalışmaları yapılsa da tüm detayların yeninden planlanması gereken bir noktada binaların tek başına dönüşümü veya akıllanması yeterli olmuyor. Bu anlamda çözüm kentsel dönüşümden değil, kentsel tasarımdan geçiyor. Çünkü kentsel tasarım projeleriyle sadece insanların yaşamını değil, dünyamızın geleceğini de kurtarmış oluyor. Yapılan araştırmalar akıllı şehir odaklı kentsel tasarım projeleri kapsamında sera gazı emisyonlarında yüzde 10-15, su tüketiminde yüzde 20-30 ve geri dönüştürülmemiş katı atıklarda yüzde 15-20 oranında azaldığını gösteriyor. Bir şehre yüzde yüz akıllı şehir diyebilmemiz için bütünsel bir yaklaşıma sahip olmalıyız. Kentlerin bu vizyonu yakalayabilmesi için baştan tasarlanması ve sadece bugünün dünyasına değil geleceğin dünyasına göre planlanması şart. Kentsel tasarım vizyonu için modernize edilmiş ve akıllandırılmış binaların hazırlanması, sürdürülebilir enerji kaynakların oluşturulması ve sürdürülebilir altyapıların tesisi gerekiyor. Sonrasında teknoloji yardımıyla bu bileşenlerden sürekli ve gerçek zamanlı veri temin edilmeli ve şehir bu veriler üzerinden yönetilmeli.”