Kavlak: Yaşanan krizin bedelini yine biz ödüyoruz

Türk Metal Sendikası Bursa 1 No’lu Şube 4. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Genel Başkan Pevrul Kavlak, “Yaşanan krizin bedelini yine biz ödüyoruz. Asgari ücret konusunda da gerekirse sizi meydanlara çağıracağız.” dedi.

Ali Şahin |

ALİ ŞAHİN/BURSA

TÜRK-İŞ Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak Bursa 1 Nolu Şube 4. Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Kavlak, asgari ücret görüşmelerinden, TÜİK verilerine,  2023’te yapılacak MESS Grup Toplu İş Sözleşme görüşmelerinden, örgütlenmeye kadar pek konuda çarpıcı ifadeler kullandı. Coşkulu bir kalabalığa seslenen Kavlak, “Geçen sene bu vakitler, her güne, yeni bir umutla uyanıyorduk. Çok şükür, emeklerimiz boşa gitmedi. Kazanımlarımızın pul olmadığı, alın terimizin boşa akmadığı, umutlarımızın cılız bir alev gibi sönmediği, büyük mücadeleyle kazandıklarımızın, bu kadar kolay kaybedilmediği bir düzen istiyorum” dedi. 

“Fedakarlık yaptık”

Son dönemde yaşananlara Bursa’dan tepki gösteren Kavlak, “Öyle bir süreç yaşıyoruz ki, yüzümüzü ne yana çevirsek bir sorun, elimizi neye atsak çözüm bekleyen bir problem ve hangi dosyanın kapağını kaldırsak bir belirsizlikle karşılaşıyoruz. Hem ülke içinde hem de dışında, sonuçlarını önceden kestiremediğimiz ve bizi yani emekçileri nasıl etkileyeceğini bilemediğimiz gelişmeler yaşıyoruz. Yaşananların sonuçları hep bize fatura ediliyor. Günün sonunda, herkes tereyağından kıl çeker gibi bütün sorumluluklardan sıyrılıyor, herkes gemisini kurtaran kaptan oluyor, bize de ekonomiyi kurtarmak kalıyor. İhracat rekorları kırarak, bütün zorluklara katlanarak, fedakarlığın en büyüğünü yaparak, hatta canımız pahasına ölümüne çalışarak. Bu ekonomi için, daha da önemlisi, bu ülke için elimizden gelenin fazlasını yapıyoruz. Ancak değerli arkadaşlarım, biz ne yaparsak yapalım, bütün krizlerin, savaşların, darboğazların bedelini yine biz ödüyoruz” ifadelerini kullandı. 

“Bu bizim krizimiz”

Nedeni olmadıkları bir sorunun, mağduru da olmak istemediklerinin altını çizen Pevrul Kavlak, “Ama maalesef,  nedeni olmadığımız sorunların hep mağduru oluyoruz. Oysa biz, bütün krizlerin ardından imzaladığımız sözleşmelerde başarılı olduk. Bu yılın başında yine olağanüstü bir başarıya imza attık. Yine bir kuruşunuzu bile masada bırakmadık. Yine bütün kesimlerin, gıptayla izlediği bir süreci başarıyla geride bıraktık. Üstelik bu sefer, MESS tarihinde ilk kez sözleşmeyi işkolumuzdaki diğer sendikalarla birlikte imzaladık. İlk altı ayda, yüzde 27,44, ikinci altı ayda, yüzde 41,93 aldık. Geçtiğimiz Eylül başında resmi enflasyon oranının açıklanmasının ardından, üçüncü altı ay zammı da yüzde 26,97 oldu.  Böylece, bir yılda sağlanan artış yüzde 129,66’ya ulaştı. Sosyal hakları da eklediğimizde bu oran yüzde 138,92’ye çıktı. Yani biz işimizi yaptık. Fakat, bizim dışımızdaki ekonomik gelişmelere ancak bu kadar dayanabildik. Alın terimizin karşılığını ancak bu kadar koruyabildik. Hayat pahalılığına, enflasyona, döviz kurundaki dalgalanmalara ancak bu kadar göğüs gerebildik. İşte bugün yine biz krizdeyiz. Yaşanan krizin bedelini yine biz ödüyoruz. Herkes şunu iyi bilsin, bu ülkede emekçinin krizi var. İşçinin, memurun, emeklinin, küçük esnafın, dar ve sabit ücretlinin krizi var. Bu kriz bizim krizimiz. Biz yoksullaştık. Biz, kaybettik. Bu krizin bedelini, biz ödedik” dedi. 

“Ayrı bir endeks istiyoruz”

Enflasyon konusunda TÜİK’e de yüklenen Kavlak, “Bu ülkede, iğneden ipliğe temel gıda maddelerinden enerjiye, her şeyin fiyatı üçe hatta dörde katlanmışken, Ocak ayından bu güne, yani neredeyse son bir yılda, doğalgaza yüzde 264, elektriğe yüzde 184, benzine yüzde 312 zam gelmişken. Başta ekmek olmak üzere tüm gıda ürünlerinin fiyatları artmışken, siz hangi enflasyondan söz ediyorsunuz? Aralık ayı başında, TÜİK enflasyonu açıkladı. Ne dediler? Yüzde 84. Peki, devletin her yıl açıkladığı, yeniden değerleme oranı var ya… Yüzde 123 olarak açıklandı. Neden? Çünkü devletimiz diyor ki, bu rakamın altında açıklarsam, devlet zarar eder. Peki şimdi soruyorum. Devlet zarar ediyor da biz etmiyor muyuz? O nedenle, ısrarla söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim. Gerekirse, resmi olarak TÜİK’e başvuracağım. Biz, İşçilerin Geçim Endeksinin açıklanmasını, enflasyon paketinin, bizim temel harcamalarımıza göre yapılmasını istiyoruz. Ayrı bir endeks talep ediyoruz. 2023 geliyor. O masa geliyor. Yine mücadele edeceğiz, direnişler, eylemler, mitingler yapacağız. Yine kazanacağız. Ancak tekrar ediyorum, başka bir yol bulacağız, o enflasyon rakamlarıyla, bu TÜİK’in rakamlarıyla sözleşme masasına oturmayacağız” dedi. 

“Gerekirse meydanlara çağıracağız”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na da değinen Kavlak, “Bu yıl müzakereleri TÜRK-İŞ adına ben yürütüyorum. Geçen yıl, TÜRK-İŞ eğitim sekreteri Nazmi bey yürütmüştü. Ben son aşamasına katılmıştım, orada büyük bir çaba göstermiştik. Asgari ücreti ve tüm ücretlerin asgari ücret kadar kısmını vergi dışı bırakmayı başarmıştık. Bu yıl Komisyonun ilk üç toplantısını yaptık. 20 Aralık’ta, bir kez daha bir araya geleceğiz. Aslında, asgari ücretin kaç lira olacağının dışında, tartışılması gereken başka şeyler var. Örneğin, Avrupa’da asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 3-5 seviyesindeyken, en yüksek olan Romanya’da bile yüzde 15 iken, ülkemizde, Merkez Bankası’nın verilerine göre neden yüzde 50 seviyesinde, bunu tartışmamız gerek. Biz yine de, asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir düzeyde olması için elimizden geleni yapacağız. İçimize sinen bir rakam olursa, kararı imzalayacağız, Olmazsa, eğer ortaya çıkan rakam içimize sinmezse, hiç kuşkunuz olmasın, o masadan kalkacağız. Biz artık adil bir vergi sistemi de istiyoruz. Vergi oranları ile gelir vergisi tarifesinde emekçiler lehine düzenlemeler istiyoruz. İşte, o masada bunların da mücadelesini vereceğiz. Gerekirse sizi meydanlara çağıracağız” diye konuştu. 

TFF'den harcama limitleri kararı: Yüzde 30'luk pay iptal edildi Borsada servet inşasının formülü uzun vadeli yatırım Hiç gitmediği kasabaya 10 milyon euro miras bıraktı Yalancı bahar bitti, İstanbul'a kar yağacak mı? Uzmanı yanıt verdi İthal bir alkol grubuna zam geldi AK Parti'de büyük kongre öncesi ekip kurulacak, tüzük değişecek