Mehmet Nabi Batuk / ŞANLIURFA
Şanlıurfa’nın Siverek, Viranşehir, Akçakale, Ceylanpınar ilçelerinde DEDAŞ’ın fatura borcunu ödeyemeyen çiftçilerin elektriğini kesmesinin ardından sulamanın yetersiz kaldığı tarlalarda kuruma başladı.
Söz konusu ilçelerde yetiştirilen karpuz, mısır ve pamuk ürünleri sulama yapılamadığı için kuruyor. Konuyla ilgili hasar tespit çalışmaları sürerken, sulamanın yetersiz olması nedeniyle bölgedeki ürün kayıplarının artmasından endişe ediliyor. Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Şube Başkanı Mustafa Yılmaz, yerel ve merkezi yetkilileri DEDAŞ’a karşı göreve davet etti. Urfa’nın bir tarım kenti olduğuna dikkat çeken Mustafa Yılmaz, “Sulama işlemlerinde kuyu sistemini kullanan üreticilerimiz artan enerji maliyetlerinden dolayı faturalarını ödeyemez durumda. Gelen elektrik faturaları belirli bölgelerde o kadar yoğun ki çiftçi ürününün tamamını satsa bile elektrik faturasını ödeyemiyor. Şuanda çiftçilerin ödenmeyen elektrik faturaları şişmiş durumdayken DEDAŞ ise alacaklarını tahsil edemiyor. Bölgemizde yoğunlukla üretilen pamuk ve mısır ürünlerinin fenolojik özellikleri nedeniyle suya en çok ihtiyaç duyulan önemli bir dönemdeyiz. Eğer üreticilerimize yeniden elektrik verilmezse pamuk ve mısırda ciddi bir verim kaybı yaşayacağız. DEDAŞ’ın bu olumsuz uygulamalarına karşı merkezi ve yerel yöneticilerimizi bir an önce göreve davet ediyoruz. Ayrıca kuyu sulama sistemine sahip çiftçilerimizin enerji maliyetlerini azaltacak yeni mevzuat değişiklikleri ayrıca güneş enerjisinden faydalanmaları için de çeşitli hibe ve destek projeleri geliştirilmesini bekliyoruz. Üreticilerimizin alın teri DEDAŞ’ın kar hırsına daha fazla kurban edilmemelidir” dedi.
Kırsal bölgelerde özel şirketlerin faaliyetleri askıya alınmalı
Elektrik Mühendisleri Odası Şanlıurfa İl Temsilcisi Sabri Yücel ise temel sorunun DEDAŞ’ın çiftçilere olan bakış açısı olduğunu belirtti. DEDAŞ’ın çiftçilere kar getirecek bir abone mantığıyla değil, ülkedeki gıda arz güvenliğini sağlayan değerlerden biri olarak bakması gerektiğini ifade eden Sabri Yücel, tarımsal alanlara sağlanan elektrik birim fiyatlarını daha sürdürülebilir oranlara indirilmesi gerektiğini söyleyerek şöyle konuştu: “Yüksek girdi maliyetleri ve dahilde işleme rejimi ile birlikte dünyadaki piyasa fiyatının çok altında bir kar marjıyla üretim yapan çiftçimizin konfor alanı yüksek elektrik birim oranı ile daha da daraltılıyor. Tarımsal üretimde yaşanan her sorun kentlerimizdeki sosyal yaşımı doğrudan etkilediği, gıda enflasyonunu tetikliyor. Kuyu sulama sisteminde çiftçinin elektrik maliyeti dekar başına aylık 2500 TL’yi buldu. Kar marjı odaklı elektrik dağıtım sisteminden uzaklaşılmadığı sürece bu sorunları yaşamaya devam edeceğiz. Özel şirketlerin kırsal alandaki elektrik dağıtım ve abone faaliyetleri bir an önce askıya alınmalı ve bu bölgeler yeni bir yapılanma ile kamu yararı gözeten elektrik dağıtım sistemine entegre edilmelidir.”
Elektrik üretimindeki özelleştirmeler vatandaşın konfor alanını daraltacak
Gelişmiş ülkelerde tarımsal alanda kullanılan elektriklerde çok cüzi bir miktar alındığını bazı ülkelerde elektriğin çiftçilere ücretsiz olarak sunulduğunu ifade eden Sabri Yücel, “Önümüzdeki süreçte Türkiye Elektrik İletim A.Ş.’nin özelleştirilmesi gündemde. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu özel elektrik şirketlerini koruyacak düzenlemelerin dışında hiçbir mevzuat değişikliği yapmıyor. TEİAŞ’ın da özelleştirilmesi ile birlikte tüketiciyi koruyacak hiçbir etken kalmayacak. Ülkemizdeki tüm kullanıcıların konfor alanları elektrikte de daraltılacak” uyarısında bulundu.