İzmirli esnafa göre yüksek enflasyon yeni yılda da sürecek

Duygu GÖKSU

İZMİR - İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, yüksek düzeyde olan işsizliğin işten çıkarma yasağına rağmen daha da arttığını, ekonominin giderek daraldığını belirterek, “2020’de başlayan tahsilat sıkıntıları, borç ertelemeleri, kiraların ödenememe sorunları, tedarik zorlukları, yurt içi ve yurt dışı piyasalarda talebin ciddi oranda azalışı gibi problemler zirve yaparak 2021’de de etkili şekilde devam etti. Yükselen döviz kurları ve enflasyon ile bozulan gelir dağılımı da, yoksulluğun artması, kredilerdeki artış ve geri ödeyememe gibi sıkıntılara neden oldu” dedi.

“Salgın bitse dahi teşviklere ihtiyacımız var”

Tüketici ve üretici enflasyonu arasındaki farkın daha da açılarak, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 3 kat arttığına dikkat çeken Mutlu, “Döviz kurlarına ilişkin belirsizlik devam ediyor. Geçmişten gelen borçlara eklenen mevcut dönem borçları ağır bir yük oluşturuyor. Uzun süreli yaşanan gelir kayıplarının telafisi kolay olmayacak. Kırılgan bir finansal yapıya sahip olan esnaf ve sanatkarlar ekonomik ve sosyal boyutlu sorunlardan en fazla etkilenen kesimlerin başında geliyor. Salgın sürecinin uzaması üzerimizdeki baskıyı artırıyor. İşletme sayıları, toplum içinde yaygınlık oranları, istihdama katkıları ve yarattıkları katma değer açısından Türk ekonomisinin lokomotif gücünü oluşturan esnaf sanatkarların ticari hayatta yaşadıkları olumsuzluklar çok büyük bir kesimi etkiliyor. Esnaf ve sanatkarlara pozitif ayrımcılık yapılmalı, salgın bitse dahi destek ve teşvikler sürdürülmeli” açıklamalarında bulundu.

Faiz indirimleri olumsuz dönmeye devam ediyor

Mevcut durum itibariyle Türk ekonomisinin başlıca sorununun yüksek oranlı enflasyon olduğunun altını çizen Mutlu, “Enflasyonu kontrol altına almadan, enflasyonist beklentiler kırılmadan yapılacak her faiz indirimi, yüksek kur, TL bazında yüksek ithalat maliyeti, artan maliyet enflasyonu zinciri olarak geri dönecek. Dolayısıyla faiz indirimi ile yükselen döviz kurlarının disipline edilerek aşağıya çekilmesi, 2022’de ekonomi birimlerinin başlıca hedefleri arasında yer almalı. Döviz kurlarındaki artışların dış ticaret açığı ile cari açığı azaltıcı yönde etki etmesi de muhtemel. İhracat artışı ile ithalatın azalması, dış ticaret açığının düşmesine de neden olabilecek. Ancak, dünya genelinde artan enerji ve hammadde fiyatları nedeniyle cari açıkta beklenen iyileşmenin umulan düzeyde gerçekleşmeme ihtimali bulunuyor. İşsizlik ile birlikte fiyatların arttığı bir süreçte olan Türk ekonomisinde, 2022 yılında da iç dış talep zayıflaması, borçların ve işsizliğin artması, yüksek enflasyon, dalgalı kur oranları gibi hareketlerin görülmesi bekleniyor” değerlendirmelerinde bulundu.