İzmir’de gıda sektörü kepenk indiriyor

NURETTİN BAKİ / İZMİR

Artan maliyetlere uygun olarak yemek satış fiyatlarını olması gereken seviyeye çekemeyen meslektaşlarının tek tek kepenk kapattığını söyleyen Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Hazır Yemek Sanayi Meslek Komitesi Meclis Üyesi Hasan Küçükkurt, “Bu durum sektörün geleceği açısından olduğu kadar yemek hizmeti alan sanayici ve işveren için de büyük tehlike yaratacak. İleriki yıllarda yemek alabilecekleri alternatif firma bulmak zorlaşacak” dedi.

“Ara eleman bulunamıyor”

Yemek sanayicilerinin endüstriyel mutfak aşçı ve aşçı yardımcısı ile ara eleman bulmakta zorlandığını aktaran Küçükkurt, “Ülke genelinde aşçılık okulu olmasına rağmen endüstriyel mutfak aşçılık okulu yok denecek kadar az. Bu sebeple İzmir’e de ivedi olarak bir okul açılması lazım. Bu kapsamda EBSO ve Ege Bölgesi Yemek Sanayicileri Derneği işbirliği yaparak, Avrupa Birliği fonlarından da istifade ederek bir okul açılması için girişimde bulunmalı, meslek komitemiz bunu gündemden hiç düşürmeden sonuçlandırmalı. Bu okul açılıncaya kadar İzmir Atatürk OSB’de bulunan Nedim Uysal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne bir bölüm açılması için girişimde bulunulmalı” şeklinde konuştu.

Küçükkurt, son olarak destek beklentilerini şöyle açıkladı: “Et ve Süt Kurumu’nun yemek sanayicilerine daha önceden de yapıldığı gibi piyasanın altında fiyatlara et temin etmesi sağlanıyor, şeker desteği veriliyordu. Bunlar devam etmeli ve sürdürülebilir olmalı. Toprak Mahsulleri Ofisi de bizim sektörümüze bazı tarım ürünlerinde destek vermeli” dedi.

“Şubat ayında yüzde 30 zam öngörüyoruz”

Yeni asgari ücret zamlarıyla birlikte üretim maliyetlerinde ciddi bir artışın yaşanacağına vurgu yapan EBSO Meclis Üyesi ve Pekmezci Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Pekmezci ise, “Gıda sektörü el emeği ile çalışan bir sektör. Şu anda sektörde Türkiye genelinde kayıtlı 85 bine yakın çalışan var. Bu sayı kayıt dışı çalışanla birlikte 130 bini buluyor. Dolayısıyla temel girdi maliyetlerimizden bir tanesini işçilik ücretleri oluşturuyor. Bu da ister istemez şu anda üretim maliyetlerimize yansımış durumda. Bunun yanında ham maddelerin getirdiği bir takım zamlar da olacak. Özellikle perakende gıda fiyatlarında Ocak’ta ilk etapta yüzde 25’lik bir artış bekliyorum. Yeni yılın ikinci ayında ise bu zam artışının yüzde 30’u bulacağını öngörüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.