İTSO Başkanı Yılmaz: “Suriyeliler yeni dönemde ticarette avantaj sağlayacak”
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, Suriye’de başlayan yeni süreçte, Türkiye’deki Suriyelilerin ticarette büyük avantaj sağlayacağını söyledi. İskenderun’da Suriyelilerin kurduğu yaklaşık 400 şirket olduğunu açıklayan Yılmaz “Süreç henüz tam güven verici değil. Orada normal bir ortam oluştuğunda, Hatay çok avantajlı konumda” dedi.
Haber Merkezi |Eray ŞEN/HATAY
İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz, Suriye’de savaş sonrası ortaya çıkan yeni sürecin henüz tam güven verici olmadığını, ancak normal bir ortam oluştuğunda, Türkiye’deki Suriyelilerin ticarette büyük avantaj sağlayacağını söyledi.
İTSO Başkanı Yılmaz, Ekonomi Gazetesi Hatay Bölge Temsilcisi Selçuk Altun’a bölgedeki son gelişmeleri değerlendirdi. Hatay için yapılacak yorumların ‘Suriye öncesi-Suriye sonrası’ ve ‘deprem öncesi-deprem sonrası’ olmak üzere iki ana kategoride olması gerektiğini vurgulayan Yılmaz “Son 20 yılda başımıza her şey geldi. Körfez Savaşı ile başladı. Bu savaştan önce limanda sıra bekleyen 60-70 gemi olurdu. Sonra Suriye savaşı geldi. İki yıl önce de deprem felaketi yaşandı” dedi.
“Suriye’de ortam henüz tam güven verici değil”
Suriye ile ilişkilerin normalleşmesinin Türkiye’ye her açıdan olumlu etkisi olacağını ifade eden Yılmaz, şöyle devam etti:
“Esat’ın bırakıp gitmesi ve arkasından bugün Suriye’de yaşanan süreç henüz tam güven verici değil. Düzgün ticaret yapan firmaların çoğunun şu anda oraya gidip ticaret yapalım diyebileceği bir durum yok. Ama inşaat, gıda gibi sektörler, orada her şey yıkıldığı için Suriye ile ticaret yapıyorlar. Suriyelilerin kurduğu ve Odamıza kayıtlı 150’ye yakın şirket var. Esnaf Odalarına kayıtlı 250 şirket ile birlikte 400’ü buluyor. Kayıt dışını da eklediğimizde ciddi sayıda Suriyeli tüccar var. Bunlar oradaki ticari hayata hakim ve burada ortaklık yaptıkları insanlarla bir ticaret düşünüldüğünde Suriye’de normal bir ortam oluştuğunda, en yakın illerden birisi olarak Hatay, çok avantajlı. Böyle bir durumda, bölgedeki ticaret, mevcut rakamların çok üzerine çıkar.”
“Deprem öncesine göre iş hacmi yüzde 30 azaldı”
İki yıl önceki depremde İskenderun’da sanayi kesiminde büyük bir yıkım olmadığını ancak şehir içinde işyerleri yıkılan esnafın, küçük işletmelerin ciddi zarar gördüğünü söyleyen Yılmaz, “Hemen, tekrar eski haline çeviremediler, faaliyete geçiremediler. Yıkılan binaların altındaki ticarethanelerin çoğu sıkıntılı bir döneme girdi. Ticaret yapan arkadaşlarımız zararlarını kapatmaya çalışıyor ama genel ticarette, TÜİK verilerine göre bölgemizde deprem öncesine göre iş hacminde yüzde 30’luk bir kayıp var” bilgisini verdi.
İskenderun’un Hatay’ın Kırıkhan ve Antakya gibi bölgelerine kıyasla daha çabuk toparlandığını anlatan Yılmaz, “Halen çalışmalar devam ediyor. Şehir içerisinde su baskınına neden olan arıtma istasyonları yenilendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sahil şeridini yeniden inşa ediyor, eskisinden daha kaliteli olacak gibi” diye konuştu.
"Demir-çelik sektörüne bakıp ‘kalkınmış bir Hatay var’ diyemeyiz"
İskenderun bölgesinde kümelenmiş demir-çelik sektörünün Hatay hakkında yanıltıcı bir algıya neden olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu: “Demir çelik sektörü büyük miktarda ihracat yapıyor ve Hatay’ın vergi sıralamasında ilk 10’da görülmesini sağlıyor ancak asıl istihdamı yaratan şehir içindeki KOBİ dediğimiz ticari işletmeler. Normalde şehrin ekonomisi ilk 10’da değil. Bu tablo yanıltıcı olabilir. Yüksek ihracat yapan firmalara bakıp da kalkınmış bir Hatay var diyemeyiz.”