'İş dünyasının uygun finansman imkanlarına ulaşmaları sağlanmalı'
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Cem Gün, en temel problemlerden birinin de yüksek enflasyon ve istihdam sorunu olduğunu belirterek, yüksek faiz oranlarının iş yapma ortamını olumsuz yönde etkilemesine de izin verilmemesi gerektiğini söyledi.
Haber Merkezi |HASAN COŞKUN / SAKARYA
Eylül ayı olağan meclis toplantısında konuşan Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Cem Gün, belirsizliklerin giderek arttığı küresel bir süreçten geçtiğimizi ifade ederek, “Dolayısıyla ülkemizin ekonomik olarak içinden geçtiği sıkıntılı dönem üretime dayalı önümüzü görememekle ilgili sorunları da beraberinde getiriyor. Hayatın her alanına sirayet eden bu durum, enerji ve akaryakıttan gıda sektörüne, taşıt ve otomobil sektöründen inşaat ve konut piyasasına kadar hepsini etkiledi. Bu nedenle iş yapan, üreten, ihraç eden ve istihdam sağlayanların finansmana erişiminin sağlanması çok önemli. Yatırım ortamının iyileşmesi ve istikrarlı büyüme ancak bu şartlarda mümkün. Ancak bugün baktığımızda finansman sorunları zincirleme etkiyle ülkenin ve sektörlerin tamamına olumsuz yansıyor. İş dünyasının uygun finansman imkanlarına ulaşmaları sağlanmalı. Bu süreçte üretimin ve beraberinde istihdamın olumsuz etkilenmemesi en büyük temennimiz.” ifadelerini kullandı.
Yaşanan ekonomik sorunlara dair gerekli önlem ve tedbirler kapsamında en son atılan önemli adımlardan birinin de 3 yıllık hedef ve politikaların yer aldığı Orta Vadeli Program olduğunu dile getiren Gün, bu orta vadeli programı, bir süredir karşı karşıya olduğumuz ekonomik belirsizliğin bertaraf edilmesi noktasında önemsediklerini ve iş dünyasının yaşadığı endişelerin ortadan kalkması noktasında da önemli bir adım olduğunu belirtti.
Cem Gün, üretim gücünün desteklenmesi, istikrar ve güven ortamının sağlanmasının gerek iş dünyası gerekse de ülke refahı için çok önemli olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Programda açıklanan 7 öncelikli yapısal plan kapsamında yer alan yerli üretimimizin daha fazla desteklenmesi, geleceğin üretim şekli olan yeşil dönüşüme verilen önem, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi, teknolojik gelişime odaklanma gibi başlıklar, bizim her zaman öncelikli gündem maddelerimiz olmuştur. Bu konularda birçok proje yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Temel temennimiz, öncelikli olarak güven ortamının sağlanması ve program kapsamındaki yer alan yapısal reformların ve izlenecek politikaların belirlenen dönem içinde hayata geçirilmesidir. Orta vadeli planda geçen önemli bir detaya dikkat çekmek istiyorum.
Orta vadeli planın genel örüntüsü ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcımızın da açıklamalarında yer alan “mevcut sanayi alanlarının iki katına çıkması” konusuna yönelik söylemleri takip ediyoruz. SATSO olarak bizim de yıllardır dile getirdiğimiz bir konu bu. Bizim sanayi alanlarımız mevcut yüzölçümümüzün 0,09’u kadardır. Amacımız düzenli ve planlı sanayileşme ile yeşil OSB mantığı çerçevesinde tarım alanları hassasiyetini gözeterek çevre dostu yatırımlar için bu 0,09’luk oranın yüzde 2’lere çıkabilmesi yönündeydi. Bu kapsamda, bakan yardımcımız Oruç Baba İnan’ın “Sanayi alanlarının genişletilmesi devlet politikası haline geldi ve 2028’e geldiğimizde sanayi alanlarını iki katına çıkaracağız” vizyonunu olumlu karşılıyoruz.
Ancak, SATSO olarak bu konudaki tavrımız çok net. Tarım ve sanayinin birbirini besleyerek, eş zamanlı ancak zarar vermeden büyümesi en büyük hassasiyetimizdir. Bu konu tartışmaya da kapalıdır.”