İmar affı belirsizliğe yol açıyor
Marmara depreminin üzerinden 22 yıl geçmesine rağmen Türkiye’de yapı stokunun belirsizliğini koruduğu belirtilirken imar aflarının da bu belirsizliği derinleştirdiği belirtildi.
Haber Merkezi |Fikri CİNOKUR
ANTALYA - TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Balcı düzenlediği toplantıda Marmara Depreminin yıldönümünde açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin deprem bölgesi olmasına rağmen ders alınmadığını belirten Balcı, Marmara depreminin ardından 22 yılın boşa geçtiğini kaydetti. Mustafa Balcı, şunları kaydetti: ‘’Bu 22 yılı boşa geçiren tüm sorumluları bugün de uyarmaya ve uyandırmaya çalışmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet tarihinin en büyük depremlerinden biri olarak kayıtlara geçen 1999 Gölcük depreminin üzerinden 22 yıl geçti. Ülkemizin yapı stokunun durumu maalesef belirsizliğini korumaktadır. Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planına (UDSEP) göre 2017 yılında tamamlanması öngörülen bina envanteri çalışması tamamlanamamış, dahası resmi kurumlar hariç başlanamamıştır. Bunun sonucu olarak mevcut yapı stokunun iyileştirilmesi de mümkün olmamaktadır.’’
Geride kalan 22 yılı, kayıp olarak gördüklerini anlatan Balcı, şöyle devam etti: ‘’Önemli mevzuat değişiklikleri yaptık. Yapı denetimi sistemini getirdik, geliştirdik. Deprem yönetmeliğimizi iki kez değiştirdik. En azından yeni yapılar için 18 yılda önemli çabalar gösterdik, ciddi mesafeler kat ettik. Ancak son iki yılda yolun sonuna geldik. Kent suçunun diğer yüzü İmar Affı ile maalesef son 20 yılı da kaybettik. İmar affı toplumun sağlıklı ve güvenli konutlarda yaşamasını belirsizliğe sokmaktadır.’’
Deprem bilinci konusunda geniş bir seferberliğe ve geniş bir iş birliğine ihtiyaç olduğunu söyleyen Balcı, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı.
‘’Bilimsel ölçekte kent planlarının yapılmalı, mesleki yetkinliğe dayalı yapı denetim sistemi kurulmalıdır. Nitelikli mühendislik eğitimi koşulları sağlanmalı, mühendislik hizmetlerindeki kalite yükseltilmeli. İnşaat Mühendisliği Bölüm ve Programlarıyla ilgili kontenjanlar azaltılmalıdır. 3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkındaki Yasanın değiştirilmesi ve meslek alanımızla ilgili olarak bir "Meslek Yasası’’ çıkarılması zorunludur.’’
Afet anı ve sonrasına odaklanmaktan daha çok, afet öncesine, Risk Yönetimine odaklanmak gerektiğine dikkat çeken Balcı, ‘’Depremin doğal afete dönüşmesini önlemenin yolu, planlama-kentleşme, tasarım, uygulama ve yapı denetim sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesinden geçmektedir. Mevcut yapı stokumuzun deprem riskini ortaya çıkarabilmek adına Deprem Master Planı yapılmalı, Risk ve Afet Yönetimi ile ilgili çalışmalara öncelik verilmeli ve tüm vatandaşlarımız bu çalışmalara katılmalı’’ dedi.