“İç Anadolu’da pamuk ekimi için sulama projesi yapılsın”

İTB Meclis Üyesi ve akademisyen Dr. Hüseyin Akdemir, kuraklık nedeniyle İç Anadolu’da tarımda üretimin aksamaması için GAP ve KOP gibi sulama projesi yapılması çağrısında bulundu. Akdemir, “Damlama sulama zorunlu hale getirilmeli” dedi.

Haber Merkezi |

Nihat DELİBAŞI

İZMİR -
Uzun yıllar önce yaptığı ıslah çalışmaları sonunda Türkiye’nin ilk renkli pamuğunu üreten ve tohumlarını ‘Emirel’ ve ‘Akdemir’ isimleriyle tescil ettiren İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Üyesi Dr. Hüseyin Akdemir, kuraklığa dayalı sıkıntıların arttığına dikkat çekerek, İç Anadolu Bölgesi'nde, Konya dışındaki iller için de Güneydoğu Anadolu (GAP) ve Konya Ovası Sulama Projesi (KOP) benzeri bir proje geliştirilmesi çağrısında bulundu.

Bölge genelinde tarım arazilerini sürekli tetkik ettiğini, kendisinin de Ödemiş’te sahibi olduğu 200 dönüm arazide sulu tarım yaptığını, ancak artan girdi maliyetleri nedeniyle pamuk ekemediğini anlatan Akdemir, 600 bin ton üretime karşın bir buçuk milyon ton pamuk tüketimi olduğunu ve pamuk ithalatına milyonlarca dolar harcandığını ifade ederek, “Barajlarda su azaldı, yer altı suları 200 metrelere çekildi. Sulama birlikleri az su vereceğim diyor. İki sulama ile pamuk olmaz. Çok iyi planlanması ve en az 4-5 kez su verilmesi lazım” diye konuştu.

“Saman ithalatı tekrar gündeme gelebilir”

Bir bitkinin yetiştirilmesi için sıcaklık ve suyun kritik iki faktör olduğunu belirten Dr. Hüseyin Akdemir, ikisinden biri olmadığı takdirde istenilen üretimin gerçekleştirilemeyeceğini vurguladı. Kuraklığa bağlı olarak buğdaydaki sıkıntının herkes tarafından bilindiğini, arpa ve yulaf gibi bitkilerdeki kayıpların da birleşmesiyle Bulgaristan’dan saman ithal edilmesinin tekrar gündeme geleceğinden endişe ettiğini kaydeden Akdemir, geçmişte 17 tane çırçır işletmesi bulunan Ödemiş’te bugün tek bir çırçır işletmesi dahi kalmadığını söyledi. Nil Nehri Havzası’ndan sonra dünyanın en kaliteli pamuğunun üretildiği Bergama, Dikili, Kınık bölgesini içine alan Bakırçay Havzası’nda pamuk ekiminin neredeyse terk edildiğine dikkat çeken Akdemir, “Bergama, Kınık, Dikili’nin verimli toprakları ayçiçeği, mısır, salçalık domatese dönmüş. Su konusunu birincil mesele yaparak, çözümü için acil adımlar atmalıyız” diye konuştu.

Akdemir, sahadaki gözlemleri neticesinde ciddi bir kuraklık tespit ettiğini belirterek, şunları söyledi: “Kuraklığa bağlı olarak arpa ve buğdayın boyu kısa. Sap miktarı da kısa olacak. Dolayısıyla elde edilen saman miktarı azalacak. Kaba yem ihtiyacına karşı saman sıkıntısının başlayabileceğini şimdiden söyleyebilirim. İç Anadolu tarımının kurtulabilmesi için su bulmamız, su kaynağı yaratmamız, GAP ve KOP benzeri proje oluşturmamız, kuraklığa dayanıklı tohum yetiştirmemiz ve vahşi sulamayı yasaklamamız lazım. Damlama sulama sistemi zorunlu hale getirilmeli.”

Sondaj maliyeti 80 bin TL’yi buluyor

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Meclis Üyesi Dr. Hüseyin Akdemir, kamuoyunda kışın güzel yağmur yağdı, barajlar doldu yönündeki algının ise eksik olduğuna dikkat çekti. Akdemir, “Bitkinin suya ihtiyacı olan mart, nisan, mayıs, haziran aylarındaki yağışlara ihtiyacımız var. Ancak 40-50 gündür yağış düşmeyen, suya hasret tohum ve toprak var. Örneğin, bölgemizde haziranda buğday hasadı yapılır, ardından su verilen tarla sürülür ve mısır ekilir. Ancak, su yoksa mısır da ekemeyeceğiz. Taban suyunun 150-200 metreye indiği bir noktada bir kuyunun açılması, boru döşenmesi, borunun içine dalgıç pompa yapılması 70-80 bin TL’yi buluyor. Bu suyu çıkarmak için de elektrik lazım. Bu da çiftçinin girdi maliyetlerinin katlanması anlamına geliyor” diye konuştu.

Türkiye, rekabetçilik endeksinde son beş yılda geriledi Borsa düşerken paniklemek yerine fırsatları yakalayın Milyonlarca emekliyi ilgilendiriyor: İşte yıl sonu için beklenen zam oranı... Zeytinyağında 'var yılı'na girildi: Fiyatlar nasıl etkilenir, düşüş görülür mü? Bir ilimizde yanardağ riski! Bilim insanları magma odaları keşfetti: Püskürme ihtimali gündemde EYT'liler risk altında! Uzmanı tarih vererek uyardı: Hak kaybına neden olabilir