“Gübre Takip Sistemi’nin yükünü üretici ve tüketici çekiyor”
Gübre üreticileri, amonyum nitratın el yapımı patlayıcılarda kullanılmasını önlemek amacıyla getirilen Gübre Takip Sistemi’nin tüm gübre çeşitlerinde uygulanmasının sektörü iş yapamaz duruma getirdiğini vurguluyor.
Haber Merkezi |Fikri CİNOKUR
ANTALYA -Tüm gübre çeşitlerinde Gübre Takip Sistemi (GTS) uygulamasının sektöre 50 milyon dolar ek yük getirdiğini ve sektörü adeta işletilemez duruma sürüklediğini söyleyen sektör temsilcileri, maliyetlerin son aşamada çiftçi, üretici ve tüketiciye yansıtıldığını söyledi.
Yönetim Kurulu Başkanımız Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde “Gübre Takip Sisteminin Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu online toplantı düzenlendi. Toplantıya Gübre Üreticileri ve İşletmecileri Derneği (GÜİD) Başkanı Metin Güneş, GÜİD Başkan Yardımcısı ve Valagro Ülke Müdürü Gökhan Uzunoğlu, GÜİD Yönetim Kurulu Üyesi ve Haifa Gübre Genel Müdürü Yaşar Aydın ile GÜİD Yönetim Kurulu Üyesi ve Omka şirket yöneticisi Seçkin Öngel katıldı.
GÜİD Başkanı Metin Güneş, GTS’nin uygulanmasıyla birlikte sektörün zor bir süreç yaşadığını söyledi. Pandemi sürecinde sağlıktan sonra en önemli sektörün tarım olduğunu ifade eden Güneş, pandemide bile üretime devam ettiklerini kaydetti. Son bir yılda gübre fiyatlarının dolar bazında yüzde 50-80 arasında arttığını belirten Güneş, “Gübre, ithalata dayalı bir sektör. Navlun fiyatları, enerji ve diğer girdi maliyetleri ile Hindistan gibi nüfusu büyük ülkelerden fazla talep olması gübre fiyatlarının artmasına yol açtı. Son birkaç haftada dünya piyasalarında da artış oldu. Dünyada fiyatlardaki artışın bir süre daha devam edeceğini öngörüyoruz” diye konuştu.
“Dava açan firmalar var”
Son yıllarda gübre kullanımının azaldığını, ancak pandemide tarımın daha da önem kazanmasıyla kullanım miktarının yaklaşık 7 milyon tona ulaştığını ifade eden Güneş, Türkiye’de terör olaylarında el yapımı patlayıcı yapımında amonyak nitrat kullanımını önlemek için 2017’de GTS’nin uygulanmasına başlandığını anımsattı. Ancak, GTS’de sektörü sıkıntıya sokan uygulamalar yaşandığını anlatan Güneş, şöyle konuştu: “GTS ile 3-4 yıldır artarak devam eden sorunlar var. Dava açan firmalar var. GTS, sektörü mutlu edecek şekilde uygulanmalı. Eksikliklerimizi de söylemek zorundayız. Hiçbirimiz terörle ilgili alınacak önlemlerde GTS’ye karşı değiliz. Ancak tüm gübre çeşitleri GTS’ye alınmamalı. Bu uygulama sektöre 40-50 milyon dolar ek yük getiriyor. 2018’de 540 milyon lira gübre desteği verilmiş, sektörümüz de GTS’ye o kadar para ödemiş.”
“Gübrede fiyat artışının nedeni üretici değil”
Yaşar Aydın da, son dönemde gübre fiyatlarındaki artışın nedeni olarak gübre üreticilerinin gösterildiğini söyledi. Bunun asla doğru olmadığını ifade eden Aydın, gübre fiyatlarındaki artışın ise dünyada navlun, hammadde, doğalgaz, enerji ve hammadde fiyatlarının yükselmesine bağlı olduğunu bildirdi.
Çin’den gelen konteyner fiyatlarının pandemi sürecinde arttığına dikkat çeken Aydın, “Bir konteyner 2 bin 500 dolardan 12 bin 500 dolara kadar çıktı. Hammadde, enerji ve doğalgaz fiyatları iki kat arttı. Ama Türkiye’de gübre üreticileri öcü gibi gösteriliyor. Gübre fiyatları, dünya fiyatlarıyla birlikte Türkiye’de de artıyor” dedi. Türkiye’de kullanılan 6,5 milyon ton gübrenin 6 milyon tonunun taban alan gübre, 500 bin tonunun ise su bazlı gübre çeşitleri olduğunu vurgulayan Aydın, “Sektörde aktif 100 firma var. 15’i taban gübre üretiyor ve üretimin yüzde 95’ini karşılıyor. El yapımı patlayıcılarda kullanılan amonyum nitrat gübre sektörünün başında patladı. Amonyum nitrat dışında tüp de patlar, mazot da patlar. Gübreler arasında patlayıcı özelliği olan tek gübre çeşidi amonyum nitrat. Ama bütün gübreler adeta EYP statüsüne sokuldu.”
GTS’nin yanında bu kez de gübre sektöründe tüm firmaların ticari sır ve kişisel verilerini de içeren ‘İcmal Takip Sistemi’ kurulmak istendiğini belirten Aydın, “Şimdi de icmal kayıtlarına göre, gübreyi kime, nasıl, hangi fiyattan sattığımız gibi şirket bilgileri de isteniyor. Bir tondaki maliyet 85 dolara mal oluyor. 10 kuruşluk etikete 2,5 TL KDV ödüyoruz. Gübre takibi yapılacaksa da bu elektronik fatura ile yapılmalı. Biz sektör olarak buna hazırız. Halkımıza, çiftçimize yük getiren sorun çözülmelidir’’ diye konuştu.
“Dünyada Türkiye’deki gibi uygulama yok”
Gübre takip sisteminde dünyada ve AB ülkelerindeki uygulamalar hakkında bilgi veren Seçkin Öngel, şunları söyledi: “Dünyada Türkiye’deki gibi bir sistem yok. Almanya’da amonyum nitrat satışının kontrolü patlayıcılarla ilgili yönetmeliklerde, İspanya’da ise Genel Kurmay Başkanlığı koordinasyonunda gerçekleştiriliyor. AB ve aday ülkelerinde uygulanmakta olan yönetmelikler dışında hiçbir işlem yapılamaz. AB’den gelen ürünlerin ambalajını açıp içine hiçbir şey koyamazsınız. Türkiye’de de amonyum nitrat AB ülkelerindeki gibi kontrol altına alınmalı. GTS uygulaması acilen çözülmeli”
GTS ilk amacından uzaklaştı
GTS’nin ABD’de tağşiş ve sahtecilik gibi olayları önlemek için uygulandığı bilgisini veren Ali Ekber Yıldırım da "Türkiye’de sistem bütün gübre çeşitleri için uygulanıyor. Ancak bu sistem ile bütün gübreleri kontrol altına almak mümkün değil. Gübre üreticileri GTS’ye önemli miktarda para ödüyor. Bu tartışmalar devam edecek gibi görünüyor. GTS ilk amacından uzaklaşarak, uygulayıcı firmaya kaynak yaratan bir sistem haline geldi” değerlendirmesini yaptı.
GÜİD Başkan ve Yöneticileri, GTS’deki sıkıntıların çözümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım talep ederken, tüm sektör paydaşlarının yer alacağı çalıştay da düzenlenmesini istedi.
“GTS, iş yükünü artırıyor”
Gökhan Uzunoğlu, GTS konusunda uygulamanın başladığı tarihten itibaren sıkıntı yaşandığını belirterek, “5 yıldır sektörde şikayet varsa orada büyük sıkıntı yaşanıyor demektir. Uygulaması çok zor bir sistem. Ürününe göre 7 milyon ton gübreden söz ediyoruz. 50 milyon dolarlık bir giderden söz ediyoruz. 3 milyon çiftçimiz var. Gübre üreticileri mahkemeye koşuyor” dedi. Gübre üreticilerinin halka açık şirketler olduğunu anlatan Uzunoğlu, “Gübrede 5-6 dolarlık bir gider varsa fiyatlara yansır. Bu çiftçi tarafından ödenir. Devlet hangi gübreyi, hangi çuvalı, kimin nasıl kullandığını takip etmek istiyor. Türkiye’de de üretilse, başka ülkeden de gelse bu sorunlar yaşanıyor. Karekod okunması, çuvallara etiketleme elle yapılıyor. GTS’de çok komik uygulamalar oluyor. GTS tamamen otomasyonla olmalı. Kendi karekodumuzu üretmemiz gerekir. GTS, sektörde iş yükünü artırmaktan başka bir sistem değil. Bu sistemin maliyetini halk ve çiftçi ödüyor” yorumunu yaptı.