Futbolun efsaneleri İzmir’in futbolunu masaya yatırdı: ‘Futbol ekonomisinden daha fazla pay alabilir’

DUYGU GÖKSU / İZMİR

Gazeteci Şansal Büyüka’nın moderatörlük yaptığı Efsanelerle Futbol başlıklı kapanış oturumunda, Türk futbolunda akla ilk gelen teknik direktörlerden Fatih Terim, Mustafa Denizli ve Şenol Güneş mesleki birikimlerini ve sportif tecrübelerini paylaştı. İzmir’in futbolcu yetiştirme konusunda son yıllarda geriye gittiğini dile getiren spor adamları, kentin futbol ekonomisinden daha fazla pay alabilecek imkanlara sahip olduğunu vurguladılar.

İzmir’in geçmiş yıllarda futbol piyasasına çok sayıda oyuncu çıkardığını vurgulayan Mustafa Denizli, kentin artık bu imkanın olmadığını ifade etti. Türkiye’nin futbolda harcadığı paraların geri dönüşünü alamadığını dile getiren Denizli, “Ben içinizden biriyim. Ben bir Altaylıyım. Bu şehir yıllarca futbolcu ihracatı yaptı. Bugün durmuş durumda. Benim kulübüm altyapısından onlarca futbolcu çıkardı. Bugün bu imkan maalesef İzmir’de yok. Aslında bugün Türkiye harcadığı paranın yaklaşık 10’da 1’ini futbol olarak geri alamıyor. Böyle bir ligin tadı olmuyor. Harcanılan paralara ve sunulan futbola bakınca arada büyük bir fark görüyorsunuz” diye konuştu.

Şenol Güneş: Amatörlükten şirketleşmeye geçişte hata yapıyoruz

İzmir’in pek çok alanda olduğu gibi futbol için de özel bir yer olduğunu aktaran Şenol Güneş, “İzmir, Ege Bölgesi, Akdeniz futbol alanları olması gereken yerler. Hava, iklim müsait, tesisler kurulabilir. Futbolun altyapısını unuttuk. Böylesine bir kentte daha çok futbolcu yetiştirilebilir. Çocuklarımızın okulun dışında spor ve sanatla uğraşması kişisel gelişimi için önemli. Altyapıdan eğitimle gelinmesi gerekiyor. Bugün kulüplerin kurumsal yapısı yanlış. Amatörlükten şirketleşmeye geçişte hata yapıyoruz. Yöneticiler günlük başarıyı kovalıyor. Asıl amaç futbol oynamak, futbolcu yetiştirmektir” dedi.

Fatih Terim: Akılla ekonomiyi birleştirmek lazım

Futbolda başarının kaynağının sorulması üzerine, “Para olup aklınız yoksa bir işe yaramaz” diyen Terim, “Aklınız var paranız yoksa da bir işe yaramıyor maalesef. İkisini de çok doğru kullanmak gerek. İkisi bir arada çok daha güzel. Türkiye Ligi, Türkiye Kupası ve kendi ülkemizde oynadığımız futbolla Avrupa’daki rakiplerimiz arasındaki fark çok açık. Yıllardır bunu aşmak için özellikle Avrupa’da başarılı olmak için çok çaba sarf ettik. Kolay da olmadı. Kendi içimizde yaptığımız yenilikler çok beğenilirken onlar da yerinde durmuyor. Herkes devam ediyor. Akılla ekonomiyi çok iyi birleştirmek lazım” ifadelerini kullandı.