Et ve sütte yeni kriz kapıda
Buğday ve hububat alım fiyatları ile teşviklerin yetersiz kalması nedeniyle çiftçilerin yeni ekim döneminde ekim yapmaktan vazgeçebileceği, un sanayicilerinin de zararına satış yaptığı belirtilerek önümüzdeki dönem et ve sütte yeni krizler yaşanabileceğine dikkat çekildi.
Haber Merkezi |FİKRİ CİNOKUR / ANTALYA
Antalya Ticaret Borsası (ATB) Meslek Komitesi toplantısında hububat, teşvikler, iklim değişikliği, yem fiyatları ile et ve sütte yaşanan sorunlar ele alındı.
‘’TMO bölgemize geldi ama çok ürün alamadı. Tüccar bizden tarafa çok yöneldi. Buğdayda 9 TL fiyat oluştu. TMO’nun fiyatı güzel oldu. TMO başfiyat 9 bin 500 liraya kadar aldı. TMO genelde yemlik hububat alımına yöneldi. Tüccar ve TMO aynı paradan aldı. Hatta tüccarın üstüne bile çıktı. Nohut bazı bölgelerde yandı, ürün olmadı. Olan yerlerde de 40-70 kilogram arasında verim oldu. Üretici zarar etti. Hiç kimse memnun değil. Çiftçi bayağı zararda.’’
Fiyatlar düşük kaldı
Selçuklu Un ve Yem San. Tic. A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı ve ATB Meclis Üyesi Nuri Büyükselçuk da, TMO’nun bu yıl 3,5- 4 milyon ton ürün alacağını ve bu alımların geçen yılın 4’te biri olacağını söyledi.
Fiyatların düşük seyrettiğini, üreticinin zarar ettiğini ifade eden Büyükselçuk, ‘’Piyasanın talebi çok zayıf. Bunun ana nedeni finansman giderleri. Aylık yüzde 5 finansman gideri olan bir ülkede hiçbir fabrika ya da hiçbir tüccar mal alıp depolamaya yanaşmıyor. Rekolteler maalesef iklimden dolayı çok ciddi düştü. Beklenen rekoltelerin altında kaldık ve hasat sonrası beklentilerde hiç olumlu değil. TMO’nun satış fiyatlarının da düşük kalacağını tahmin ediyoruz’’ dedi.
Un sanayi zararına satış yapıyor
Mevcut finansman giderlerinden dolayı özellikle un ve un sanayinin çok büyük kısmının zararına satış yaptığını anlatan Nuri Büyükselçuk, ‘’Fabrikalar maliyetlerinin 20- 30 TL altına un satıyor. Arkadaşlarla konuştuğumuzda (Maliyetine satmaya çalışsam hiç satamayacağım ve sabit giderlerimden dolayı daha fazla zarar edeceğim) diyor. Şu anda içinde olduğumuz ikilem 40 katır mı, 40 satır mı? ’’ diye konuştu.
Çiftçi ekmeyecek
Harman sonuçlarının yeni sezon ekimini de etkileyeceğine dikkat çeken Büyükselçuk, şunları kaydetti:
‘’Çiftçi geçen yıl ekti, o kadar emek verdi, para sarf etti, karşılığını alamadı. Şimdi yeniden ekecek mi ekmeyecek mi? Yeni sezon için çiftçinin kararı çok önemli. Özellikle sertifikalı tohum, işçilik, mazot, gübre gibi giderler çok yüksek. Beklentiler olumsuz. Bazıları da mecburen, (Benim işim bu, yapacak başka işim yok) diye ekmek zorunda kalsa bile sertifikalı tohum kullanmayacak. Bu da gelecek yıl veriminin çok daha düşük olacağını gösteriyor.’’
Teşvikler yetersiz
Yem fabrikalarının ana müşterisinin süt ve besiciler olduğunu ifade eden Büyükselçuk, bir çok bölgede süt fiyatlarının 9-10 liraya kadar düştüğünü anımsattı. Nuri Büyükselçuk, şöyle konuştu:
‘’Başta Konya olmak üzere bazı illerden aldığımız duyumlara göre sanayici üreticiye gelecek aydan itibaren (Sütünü getirme başının çaresine bak) diyecek. Aile işletmelerine verilen destek 20 başla sınırlandırıldı. Bir yandan işletmelerimizi küçük ve verimsiz diye nitelendirirken bir yandan da sanki bunların daha verimsiz olmasını destekliyoruz. 21 hayvanınız varsa destek yok. Alım gücünün düşmesinden dolayı market rafları süt dolu. Süt ürünlerinde talep çok ciddi düştü. Süt üretiminde bir artış yok. Aksine talep daralmasından dolayı bakanlık geçtiğimiz günlerde süt tozuna izin verdi. Süt tozunun Türkiye'deki maliyeti dünya fiyatlarının çok üzerinde, ihraç edilmesi çok zor. Tüketim alım gücünden dolayı olumsuz olunca kriz patladı.’’
Daha önce destekleme kapsamındaki yem bitkileri desteğinin bu yıl kaldırıldığını anımsatan Büyükselçuk, ‘’Bu destek kaldırılmak bir yana ciddi oranda arttırılmalı. Herkes iliklerine kadar bunu hissediyor ve karar vericilerden olumlu sinyaller bekliyoruz. Yoksa bu haliyle gidişatımız çok hayra alamet değil’’ dedi.
Süt-et dengesi de bozuluyor
Süt ve et dengesinde çok ciddi bir bozulmaya doğru gidildiğini ifade eden Nuri Büyükselçuk süt fiyatlarının düşmesiyle et fiyatlarının da düştüğü söyledi. Et kesim fiyatlarının 265- 270 liraya kadar düştüğünü belirten Büyükselçuk, sözlerini şöyle tamamladı:
‘’Eğer et fiyatları biraz daha yüksek olsaydı, Ahırlarda hayvan kalmayacaktı. Yine 2-3 yıl önce yaşadığımız sarmala tekrar giriyoruz. Süt fiyatları çok düşük olduğu için süt ve anaç hayvanlar kesilecek. Bu bunların kesilmesi ette geçici rahatlama yaşatacak. 1-2 yıl sonra çok ciddi et ve süt krizi yaşayacağız. Tekrar ithalata gireceğiz. Yaptığımız hatalardan ders almıyoruz.’’
İngenç, ‘’Girdi pahalı. Dön dolaş gene aynı kapıya geliyoruz. Kesim fiyatları daha düşmedi. İthal mal gelmiş 300 -305 TL civarı diyorlar. Ette kriz olmaması için süt fiyatları yükselmesi gerekiyor’’ dedi.
‘’2024-2025 dönemi için hayvancılık desteklerinden söz ediliyor. Teşvik Gelinceye kadar vatandaşın canı çıkıyor. Teşvik zamanında gelmediği gibi 6 ay sonra ödensin diye başlanan süt teşviki zaten bir yıl sonra üreticinin hesabına geliyor. Yani ürünün para etmesi lazım. Destekten ziyade önce insanlar ürettiği ürünün, etin kg fiyatı ne kadar edecek? Sütun litresi ne kadar edecek? Bunu görmedikten sonra bir yıl sonra gelecek olan destek için çok fazla kafasını yormuyor."