'Dişe dokunup 1 milyar Euro kazanabiliriz'
Türkiye’nin yetişmiş insan gücüyle diş protez sektöründe dünyadaki 6 milyar Euro’luk pazardan 1 milyar Euro pay alabileceğini söyleyen EBSO Medikal Meslek Komitesi Üyesi Atila Şensoy, “Bu rakama ulaşmanın yolu sektörde belgeli ve kalifiye personel sayısını artırmaktan geçiyor” dedi.
Haber Merkezi |NURETTİN BAKİ / İZMİR
Türkiye’de ağız ve diş sağlığı sektörü muayenehaneler, ağız ve diş sağlığı merkezleri, diş poliklinikleri, diş protez laboratuvarları ve diş depolarından oluşan oldukça geniş bir yelpazeye sahip. Özellikle diş protez laboratuvarları ciddi bir istihdam alanı oluşturuyor. Ancak Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Medikal Meslek Komitesi Üyesi Atila Şensoy’a göre sektörde belgeli personel sayısının az olması, sektörün dünya pazarında hak ettiği konuma ulaşmasını engelliyor. Şensoy’a göre, Türkiye 6 milyar Euro’luk dünya diş protez pazarından 1 milyar Euro pay alabilir.
Türkiye’nin diş protez ihracatının halihazırda 100 milyon Euro dolayında olduğuna dikkat çeken Şensoy, “Bunu 1 milyar Euro seviyesine yükseltmemiz mümkün. Bu rakama ulaşamamamızın en önemli sebepleri belgeli personelin yetişmemesi. Çalışan personelimizin maalesef yüzde 20’si belgeli. Yüzde 80’i belgesiz olarak çalışıyor. Bu da hem üretimi hem de kaliteyi düşürüyor” dedi.
“Diş teknisyeni yetiştiren okul sayısı çok az”
Türkiye genelinde 125 binin üzerinde istihdam sağlayan sektörde İzmir’in öncü il olduğunu söyleyen Şensoy, Türkiye’de diş teknisyeni yetiştiren okul sayısının yetersizliğini eleştirerek, “Diş protez laboratuvarları gerek ruhsatlandırma gerek istihdam konusunda 1928 yılında çıkan 1219 sayılı Tababetı Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile yönetiliyor. Geçmişte sektörde çalışan personelin çoğu akademik eğitim yerine usta, kalfa, çırak ilişkisi ile temin ediliyordu. Ancak 1990 yılından sonra yapılan yasal düzenleme ile sektör personel ihtiyacını meslek liselerinin diş teknisyenliği bölümlerinden ve diş teknisyenliği meslek yüksekokullarından temin etmeye başladı. Fakat ülkemizde bu tarz okulların yetersizliği ve altyapı eksikliğinden dolayı ciddi anlamda kalifiye personel ihtiyacı ortaya çıktı” dedi.
“Kanun günümüz şartlarına uymuyor”
1928 yılında çıkan ve şu an yürürlükte olan kanunun günümüz şartlarına uymadığını söyleyen Şensoy, “Sektörümüzün önündeki bir diğer önemli engel ise iş yeri açılması ile ilgili. Yani yürürlükteki kanun ‘diş protez laboratuvarlarını diş hekimi ve diş teknisyeni olmayan açamaz’ diyor. Ancak bu laboratuvarlar aslında ciddi anlamda sanayi işletmesi durumundalar. Çünkü bizler hastanelerdeki gibi canlı üzerinde işlem yapan işletmeler değiliz. Diş protez sektörü olarak bize birer muayenehane gözüyle bakılması büyük yanılgı. Mevcut yasa gereği yabancı sermaye birleşimleri de mümkün değil. Yani 1928 yılında çıkan kanun günümüz şartlarına uymuyor. Doktor olmayan hastane açabiliyor ama diş teknisyeni ya da diş hekimi olmayan diş protez laboratuvarı açamıyor. Sektör olarak bu kanunun değişmesini istiyoruz” dedi.