Dekar başına bin kilogram buğday hayal değil

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Akar, dekar başına bin kilogram buğday hasat etmenin hayal olmadığını belirtti.

Antalya Ticaret Borsası Hububat ve Mamulleri Meslek Komitesi toplantısına katılan Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taner Akar, buğday üretiminde kalite ve verin hakkında bilgi verdi.

Anadolu topraklarının buğdayın anavatanı olduğuna dikkat çeken Prof. DR. Akar, artan nüfusla birlikte tarımın da endüstrileştiğini belirterek özellikle buğday üretiminde verim ve kalitenin önemine dikkat çekti. Üreticiyi bilgilendirme ve uygulamalarla buğday üretiminin 2 hatta 3 katına çıkabileceğini anlatan Prof. Dr. Taner Akar, şunları kaydetti.

''Dekar başına bin kilogram buğday hayal değil. Akdeniz’de çiftçiler dekar başına ortalama 350-400 kilogram buğday hasat edebiliyor. Bilinçli uygulamalarla bu rakam en az 700 kilograma çıkarılabilinir. Çiftçimiz için dekar başına bin  kilogram buğday almak hayal değil. Bunu başarabiliriz yeter ki bilinçli olarak üretim yapabilelim.''

-Fransız çiftçisiyle nasıl rekabet ederiz

Yeni Zelanda'da  çiftçinin 2017 rakamlarına göre dekarda  bin 679 kilogram buğday hasat ettiğini anlatan Prof. Dr. Akar, Fransa ve Türkiye’deki buğday üretimi de karşılaştırdı. Akar, şunları kaydetti.

''Fransa’da 39 milyon ton, Türkiye’de ise 22 milyon ton buğday üretiliyor.  Fransa’da hektarda 7.4 ton verim alınırken, Türkiye’de bu rakam 2.8 ton.  Fransız çiftçisi buğdayın tonunu 185 dolara,Türk çiftçisi 330 dolara mal ediyor. Bu rakamlarla çiftçimiz rakipleriyle nasıl rekabet edebilir. Türkiye’de buğday üretimi nüfusa göre yeterli, ancak kalite sorunu var. Bu da ithalatla gideriliyor.  Verimli ve kaliteli buğday üretimi için uygun çeşit ve sertifikalı tohum önemli.  Yetiştirme tekniklerine dikkat edilmeli. Teknoloji kullanımı ve bilgiye erişim de önemli.''

-Toprağa azot bırakan bitkiler ekilmeli

Prof. Dr. Taner Akar, buğdayda azot alımının önemine dikkat çekti. Buğdayın ardından tarlaya azot bırakacak soya, yonca, fiğ ya da korunga gibi ürünlerin ekilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Akar, ''İlaç ve gübre zamanında ve dozunda verilmesi önemli. Bilinçli üretimle toprak ve su kirlenmesi de en aza indirilebilinir. Bilgiyi kullanıp geleneksel metotlarını bırakırsak üretim ve kalite artar'' dedi.

İş yeri kiraları yüzde 70 arttı! Şişli, Beyoğlu, Kadıköy’de makas açılıyor Borsa düşerken paniklemek yerine fırsatları yakalayın DEM Parti’den yeni anayasa tartışmalarına yanıt: 'Anayasa tartışmaları doğru yerden başlamadı' Hoşgeldin faizleri yükselişe geçti, yatırımcılar soluğu bankada aldı Meteoroloji uzmanı açıkladı: Soğuklar soba yaktıracak Okan Buruk'tan Fatih Terim'e cevap geldi: 'Bu sözler bana olabilir...'