'DASK sistemine konut verisi girişinde tapudaki gerçek bilgiler kullanılmalı'
ŞURSAD Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Fırathan, 6 Şubat depremlerinin ardından Şanlıurfa’da konutları yıkılan ve ağır hasar alan mülk sahiplerinin eksik DASK işlemleri nedeniyle 2’nci kez mağdur olduğunu belirterek, DASK işlemlerinde tapulardaki gerçek konut büyüklüğünün kullanılmasının zorunlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Haber Merkezi |Mehmet Nabi Batuk / ŞANLIURFA
Şanlıurfa’nın aktif deprem bölgesinde olmaması nedeniyle vatandaşların sadece zorunlu durumlarda DASK ve afet sigortası yaptırdığına dikkat çeken Şanlıurfa Sigorta Acenteler Derneği (ŞURSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Fırathan, yapılan DASK işlemlerinin de eksik olduğunu açıkladı.
Eksik yapılan DASK işlemlerinin Şanlıurfa’da 6 şubat depremleri sonrasında vatandaşların mağduriyetinin ikiye katlandığını belirten Nihat Fırathan, yaşanan olumsuz vakaların bir daha yaşanmaması için DASK işlemlerindeki konut alan büyüklüğü veri girişinde tapulardaki gerçek konut büyüklüğünün kullanılması gerektiğini söyledi. Başkan Fırathan, “Acil olarak Sigortacılık Genel Müdürlüğü ile Tapu İdaresi arasında ile mevcut sistemlerin entegrasyonu için bir işbirliği projesi geliştirilmeli. Sigorta acenteleri DASK sistemine veri girişinde tapudaki gerçek verilere göre işlem yapılmalı. En önemlisi bunun bir zorunluluk haline dönüştürülmesidir. Adres kodları bu sistemde yeni bir rol üstlenebilir. Aksi taktirde DASK deprem sonrasında evi yıkılan veya kullanılamaz hale gelen vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalmaya devam edecek. 6 Şubat depremlerinin ardından DASK’ın girdiği kargaşadan çıkamadığını, eksperlerin doğru şekilde koordine olamadığının yakın takipçisiydik. DASK bu süreçte genel ödeme planları uyguladı ancak Bu durumda vatandaşlar için önemli hak kayıplarına neden oldu. Örneğin 2 milyon TL değeri olan bir ev sahibi DASK’ını eksik yaptırdığı için sadece 300 bin TL’lik ödeme alabildi” dedi.
DASK Pirim oranları daha da artırılmalı
Şanlıurfa kent merkezindeki konutların en az yarısının DASK’ının olmadığını DASK yaptıranların ise işlemlerin eksik yapıldığını söyleyen Nihat Fırathan, “Kentimizdeki vatandaşların DASK yaptırma oranı düşük bir seviyede. Su ve elektrik aboneliği ile kredi işlemlerinde zorunluğu olmazsa kimse DASK yaptırmıyor. DASK yaptıran vatandaşlarımızın yüzde 70’i diğer yıl işlemlerini yenilemiyor. Ayrıca Şanlıurfa’nın aktif deprem bölgesinde olmaması nedeniyle DASK primlerin de oldukça düşük seviyelerde kaldı. Deprem bölgesinde olmamamıza rağmen fay hatlarına yakınlığımız nedeniyle gerçekleşen sarsıntılardan olumsuz etkileniyoruz. Kentimizde 6 şubat depremlerinin ardından 2000’e yakın bina kullanılamaz hale geldi. Aktif fay hatlarına yakın olan kentimizdeki DASK’ın pirim limitlerinin bir an önce daha da artırılması gerekiyor” diye konuştu.
DASK ile konut poliçeleri birleştirilip zorunlu hale getirilmeli
Kahramanmaraş merkezli depremlerinin yarattığı yıkımın hala taze olduğunu belirten ŞURSAD Başkanı Nihat Fırathan, DASK ile ilgili farkındalık artıcı çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti: “Hala yüzlerce deprem olmasına rağmen vatandaşlarımız DASK’a gerekli önemi vermiyorlar. Bu alanda insanlarımızın farkındalığını artıracak yeni bir strateji geliştirmeliyiz. Çünkü Afete karşı yapılan bir birim yatırım afet sonrasında 10 birim zararın önüne geçiyor. Afet sonrası sosyal komplikasyonların bertaraf edilmesinde DASK daha büyük görevler üstlenebilir.
DASK ve konut poliçelerini birleştirip tek paket halinde vatandaşa sunulursa yangın, yıldırım, infilak, deprem vs doğal afetlerin teminatlarından da faydalanmış olur. Vatandaş sadece DASK poliçesi yapmaktadır. Sadece oluşan bir depremde de oluşan mağduriyet giderilmektedir. Küresel iklim değişikliği ile birlikte insanlarımız ve yaşam alanlarımız farklı afetlere maruz kalıyor. Sel ve su baskını her yıl kentimizi tehdit ediyor. Bu noktada DASK ile konut poliçesi birleştirildiği taktirde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belirlediği m2 birim üzerinden otomatik olarak sistem bina bedelini belirlerse ve bu şekilde poliçe kesilirse vatandaş hiç bir şekilde mağdur olmaz. Ayrıca DASK’a daha çok tevazu gösterir. DASK tüm doğal afetler için tek poliçe olarak birleştirilip ve zorunlu hale gelirse o zaman vatandaşımız doğal afet kaynaklı hiç bir hasarlarda mağduriyet yaşamayacaktır.”