Bursa’nın batısındaki üretimde ‘kaçak’ değil ‘plansızlık’ var
Son dönemde mekânsal planlamanın sıkça konuşulduğu Bursa’nın batı bölgesinde plansız üretim alanlarında kalan işletmeler BANSİAD çatısı altında buluştu. Amaçlarının mağduriyetlerin giderilmesi olduğunu belirten Başkan Merih Bayram, “Şehrin batısında sanayicinin gidecek yeri kalmadı. Şehir büyüyor ve bizim ortak akılla bu şehri planlamamız gerekiyor” dedi.
Esra Özarfat |ALİ ŞAHİN
BURSA - Şehrin batısındaki birçok farklı işkolunda hizmet gösteren sanayiciyi bir araya getiren ve bu güç birliği çerçevesinde, teknoloji, sermaye, iletişim, fikir alış verişi koordinasyonunu sağlayarak; Türk ekonomisini güçlendirmek amacıyla kurulan Batı Nilüfer Sanayici ve İşadamları Derneği (BANSİAD) faaliyetlerine hızlı bir start verdi. Merih Bayram’ın başkanlığında kurulan BANSİAD, üyelerinin talep ve istekleri doğrultusunda faaliyetlerini yürütürken oluşan mağduriyetlerin giderilmesi hususunda da bürokratik kanallarla paydaşlarının sesi oluyor. Henüz çok yeni bir STK olmalarına karşın yaşanan mağduriyetlere çözüm bulunması için çalıştıklarını belirten Batı Nilüfer Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Merih Bayram, “Kısa sürede 376 üyeye ulaştık. Şehrin batısı olarak kabul ettiğimiz bölgede başta imar planları olmak üzere birçok konuda mağduriyetler oluşmaya başladı. Bu bölgede irili ufaklı birçok sanayici bulunuyor. Bölgedeki firmaların bir kısmı aynı zamanda ihracatçı konumunda ama tıpkı şehrimiz gibi gelecek konusunda planlama yapamıyor. Bizlerin en büyük amacı üretime devam ettirmek. Ama üretim ile bağdaşmayan bazı kararlar işleri farklı noktalara taşıyor. Bölgemizde 20 yıllık tesisler var. Bu tesisler dün yapılmadı ama bugün yıkım kararı veriliyor ve boşaltmak için 3 gün süre tanınıyor. Biraz makul olalım; 3 günde üretimdeki hammaddeyi anca boşaltırsınız ki daha makinelere sıra gelmez bile. Ayrıca buradan çıkarılan sanayicinin gideceği yeri de gösteremiyorlar. Kaçak yapıdan çıkan sanayici mecburen yine kaçak yapıya gidiyor” dedi.
“Yıkılan fabrikanın gidebileceği yer yok”
Şehrin içinde bulunduğu sarmaldan çıkması ve ovadaki plansız sanayileşmenin durması adına Bursa’nın acil olarak ihtiyaçları karşılayacak bir sanayi alanı planlaması gerektiğini vurgulayan Bayram, “Bursa’da planlı olarak kurulan sadece 2 OSB var. Kalanları zamanında yerleşimin başladığı ve sonradan OSB’ye dönüştürülmüş alanlar. Şu anda Şehrin batısında tarım alanı olarak kullanılan yerlerde de yapılaşmalar devam ediyor. Bugün üretim yapılan alanlarda yarın tarım yapmak imkansız. Ne yazık ki 20 yıllık fabrikayı ‘kaçak’ diye yıkınca yerinde buğday yetiştiremezsiniz. Ama mevcuttaki talanı yerel yönetimler olarak durdurabilirsiniz. Gelin bölgelerimizi planlayalım. Bizler bacası olan ya da kimyasal üretimi yapıp dereleri kirleten işletmeler değiliz. Bu bölgeyi olması gerektiği gibi planlayıp halihazırda tarım yapılan alanları koruyalım. Plansız biçimde bu gidişatı sürdürürsek elimizde çok miktarda verimsiz araziden başka bir şey kalmayacak. Bugün olanları görüyorsunuz. Şehrin bazı ileri gelenleri her fırsatta şehrin içerisinde kalmış sanayi alanlarından bahsediyor ama finalde bu sanayi kuruluşlarının taşınabileceği yeri gösteremiyor. Çünkü öyle bir yer yok” ifadelerini kullandı.
“15,26 milyar TL ticaret hacmi, 41 bin istihdam”
Bursa’nın sanayi şehri kimliği ile her geçen gün büyüdüğünü vurgulayan Merih Bayram, “Bu şehir her geçen gün nüfus olarak büyüyor ve her geçen gün yeni istihdam alanlarına ihtiyaç duyuluyor. Bizim bu istihdamı sağlayacak firmaları korurken buralardaki istihdamı artıracak çalışmalara imza atmamız gerekirken birçok üyemiz 2 yıl sonrasını planlayamıyor. Üye kabulü yaptığımız bölgede 2 binin üzerinde işletme var şu anda 376 şirketi temsil ediyoruz. 376 şirketi baz aldığımızda 2022 yılında 15 milyar 260 milyon Türk Lirası ticaret gerçekleştirdiler. Enflasyonun etkisiyle 2023 sonunda bu hacmin 20 milyar TL’nin üzerine çıkacağını öngörüyoruz. Yine bu 376 şirkette yaklaşık olarak 41 bin 230 kişilik istihdam sağlanıyor. Bu istihdamı sağlayan, senelerdir üretim yapan, ülke ekonomisine katkı sunan firmaların bulunduğu üretim tesisleri ‘kaçak’ statüsünde ve buradan ayrılacak firmaların gidebileceği yer yok. Görece az metrekare ölçüsüne sahip işletmelerden bahsediyoruz. Bu firmalar için planlı bir alan oluşturmadan bu yaraya çözüm bulamayız. Biz şehrin batısı için çalışıyoruz ama şehrin doğusunda da benzer bir durum yaşanıyor. Yani bu aslında Bursa’nın sorunu ve ortak akılla çözmemiz gerekiyor” dedi.