Bursa iş dünyası ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ paketini değerlendirdi

BURSA (DÜNYA) - Dünyanın sosyal ve ekonomik anlamda 21. yüzyılın en zor günlerinden birini yaşadığını belirten Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, koronavirüs salgını nedeniyle birçok ülke ekonomisinin büyük zarar gördüğünü hatırlattı. Başkan Burkay, zirvenin ardından alınan kararların Bursa ve Türkiye iş dünyası için hayırlı olmasını diledi. Koronavirüsün ekonomideki olumsuz etkilerini en aza indirmek amacıyla BTSO üyelerinin görüş ve önerilerini alarak rapor hazırladıklarını ve TOBB ile ilgili bakanlıklara ilettiklerini hatırlatan Başkan Burkay, iş dünyasının taleplerinin pakette yer almasından büyük memnuniyet duyduklarını vurguladı.

"Reel sektöre moral verecek"

Başkan Burkay, 10 sektörü kapsayan muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin 6 ay ertelenmesinin firmalara bu zor dönemde moral vereceğini söyledi. Pakette yer alan kredi ve ana para faiz ödemelerinin ertelenmesi ve finansman desteği ile KGF limitlerinin artırılmasının firmaların nakit ihtiyacına hızlı çözüm bulacağını kaydeden Başkan Burkay, asgari ücret desteği ve kısa çalışma ödeneği gibi desteklerin de istihdama güç katacağına değindi.

“Bu zorlu süreci atlatacağız”

İnsan sağlığını ilgilendiren bu salgından toplum ve devlet dayanışması ile kurtulunabileceğini kaydeden Başkan Burkay, “Türkiye bu zorlu süreci şimdiye kadar başarılı bir şekilde yürütmeyi başardı. Önümüzdeki dönemde de en az hasarla bu süreci atlatmayı ve en kısa zamanda hayatın her anlamda normale dönmesini arzu ediyoruz. Bizler biliyoruz ki, en büyük gücümüz birlik ve beraberliğimizdir. Reel sektörümüzün beklentilerinin hızlı bir şekilde çözülmesine destek olacak 100 milyar liralık desteğin yer aldığı ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ paketinin hayata geçmesini sağlayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetimize teşekkür ediyorum” dedi.

“Destek paketi, ekonomiye ‘can suyu’ olacaktır”

BOSİAD Başkanı Rasim Çağan, “Hızla yayılan koronavirüsün ekonomiye yönelik etkilerini en aza indirmek için hazırlanan destek paketinin, ekonomide önümüzdeki günlerde yaşanacak olumsuz durumlara karşı can suyu olacağını düşünüyorum” dedi. Çağan şunları söyledi:

“Koronavirüsün Avrupa Birliği başta olmak üzere dünya genelinde bir resesyona neden olacağı gibi ciddi ve endişe verici yorumları bugünlerde sıkça duymaktayız. Bu süreçte alınan ekonomik tedbirler ve destek paketleri ise şüphesiz çok önemli. İşverene SGK prim desteğinin verilmesi, ihracatçıya stok finansmanı desteğinin sağlanması, kısa çalışma ödeneğinin devreye girmesi, en düşük emekli maaşının 1.500 lira olması, çalışana geçici gelir desteği verilecek olması, işsizlikle mücadele için alınan kararlar, üretici ve ihracatçının desteklenmesi gibi Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan 21 maddelik destek paketinin, özellikle reel sermayenin bu süreçte yaşayacağı sıkıntılara karşı bir can suyu olacağına inanıyorum. Koronavirüsün ekonomik etkisiyle mücadele için açıklanan pakette yer alan 21 maddenin, ekonomiye sağlayacağı kaynağının ortalama 100 milyar TL olduğu ifade ediliyor. Bu süreçte üretimi ve ihracatı korumak, ekonomi atmosferine gerekli tedarikleri yapmak, şirketlere ve finans sektörlerine nakit akışı sağlayabilmek gibi atılacak her adım, ilerleyen süreçte yaşanacak durgunluklara karşı hayati önem taşıyacaktır. Kritik zamanları yaşadığımız bugünlerde daha az bürokrasi ve daha hızlı karar alınması noktasında Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin faydasını da burada çok net olarak gördük.”

“Açıklanan paket umut verici”

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Başkanı Nilüfer Çevikel, “Nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan kredi, anapara ve faiz ödemelerinin asgari 3 ay ötelenmesini ve gerekli durumlarda ilave finans desteği sağlanmasını olumlu buluyoruz. İhracatçı firmalara stok finansmanı desteği verilmek suretiyle kapasite kullanım oranlarının korunacak olması da ekonominin çarklarının dönmesine katkı sağlayacaktır. Esnaf ve sanatkarlara yönelik olarak kredi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi, asgari ücret desteğinin devam etmesi de ekonomiye doping etkisi yaratacaktır. Ayrıca bu dönemde birçok firma ve kuruluş uzaktan çalışma sistemine dönmüş durumda. Bu nedenle Türkiye gibi üretim üssü olması gereken bir ülke için teknoloji ve dijitalleşme ile ilgili desteğin gerekliliği de artık kaçınılmaz hale gelmiştir” diye konuştu.

“Küresel ekonominin resesyona gireceği bir senaryoya hazırlıklı olmalıyız”

MÜSİAD Bursa Başkanı Nihat Alpay, iş dünyası temsilcilerinin ekonomi yönetimine sundukları önerilerin karşılığının alındığını söyledi. Alpay şöyle konuştu: “Bu bağlamda, her zaman olduğu gibi bugün de elimizi taşın altına koymaya hazır olduğumuzu açıkça ifade ediyoruz. Zira virüs salgınının küresel etkileri, ekonominin bütün aktörlerinin topyekûn bir mücadele içerisinde bulunmasını zorunlu kılmaktadır. Başta FED olmak üzere, gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının virüs salgınının etkilerini azaltmak amacıyla aldıkları genişleyici kararlar ve ilave tedbirler kısa vadede piyasaları rahatlatmış olsa da, küresel ekonominin resesyona gireceği bir senaryoya hazırlıklı olmalıyız.

En olumlu senaryoda bile, küresel ekonominin ciddi bir refah kaybına uğrayacağı aşikârdır. Küresel ekonomi genelinde yatırımlarda risk iştahının azaldığı ve piyasaların nakde geçmek istediği bir ortamda, Türkiye ekonomisinin bu süreci en az hasarla atlatması için, hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğinin farkındayız. En büyük üreticimizden en küçük tüketicimize varana değin, bütün ekonomik aktörlerin desteğiyle, bu zorlu süreci lehimize çevirmeye başaracağımıza olan inancımız tamdır.

Bugün itibariyle 30 doların altına gerileyen petrol fiyatları, enerji faturamızın yükünü hafifleterek, bu zorlu süreçte elimizi güçlendirecektir. Hem para politikasına hem de maliye politikasına yönelik alınan bu kararlar, reel sektör temsilcilerinin yükünü hafifletecektir.
Başta kritik sektörlerimize yönelik muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primi ertelemesi olmak üzere; kredi ve faizlerinin geri ödemelerinin kolaylaştırılması, asgari ücret desteğinin devam etmesi ve KGF’nin limitinini iki katına çıkarılarak KOBİ’lerimizin hizmetine sunulması gibi birçok sektör ve alana yönelik vergi düzenlemesinin yanında üretim, büyüme & istihdamın korunmasını kapsayan tedbir ve teşvikler sayesinde, ekonomik aktivitede gözlenebilecek bir yavaşlamanın önüne geçilecek, Türkiye ekonomisi pozitif büyüme patikasında yoluna devam edecektir.

“Paket, her kesim için ekonomik rahatlama sağlayacaktır”

Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Gülmez, açıklanan tedbirlerin kapsayıcı ve herkesin ihtiyacına yönelik olmasının, toplumun her kesiminden insan için ekonomik rahatlama sağlayacağını düşündüğünü söyledi. Gülmez: “Tüm dünyayla birlikte ülkemize de olumsuz tesir etmeye devam eden COVID-19 salgınına karşı alınan önlemleri değerli buluyorum. Bu salgının etkilerini azaltmak ve ekonomik olumsuzlukları en aza indirebilmek için hükümetten böyle bir açıklama bekliyorduk. Ekonomik İstikrar Kalkanı paketiyle, pek çok sektörün vergi ve prim ödemeleri altı ay ertelendi, finansman desteği sağlanacağı açıklandı, çeşitli vergilerde indirime gidileceği bildirildi. Açıklanan tedbirlerin kapsayıcı ve herkesin ihtiyacına yönelik olmasının, toplumun her kesiminden insan için ekonomik rahatlama sağlayacağını düşünüyorum. Bu sebeple daha kapsayıcı bir önlemler paketiyle, salgına karşı daha yüksek bütçe ayırmak gerekebilir. Umuyorum ki bu zor günleri ülke olarak en az insani ve ekonomik zararla atlatabiliriz” dedi.