“Bugünün ihtiyacı bu OSB taslağı değil”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı 4562 sayılı OSB Kanunda yapılması planlanan başlıca değişiklikler ile ilgili sanayiden gelen tepkiler devam ediyor.
Esra Özarfat |Esra ÖZARFAT
BURSA - Bursa’da Bursa Organize Sanayi Bölgeleri Birliği Enerji Üretim AŞ’nin (BOSBİR) yaptığı ortak açıklamanın ardından basın toplantısı düzenleyen Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim Kurulu Üyesi Erol Gülmez, “Yasa geçerse Türkiye’deki tüm OSB’leri yönetimleriyle beraber istifa etsin, önerisinde bulundum. Ama karşılık bulacağını düşünmüyorum. Sanayiciler olarak ya hep ya hiç diye bakamıyorsunuz olaylara. Biz yine hayatımıza devam edeceğiz. Yasayı bu şekilde geçirirlerse mülki amir gelip de bizim elimizi kolumuzu bağlayacak değil. Bu sadece ileride hizmet hızının yavaşlamasına sebep olacak şeyler. Geriye gidiş. Gerek yok. İtirazlarımızı yüksek sesle yapmaya çalışıyoruz” dedi.
“Sanayicinin enerjisi azalıyor”
Konuyla ilgili açıklama yapan Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurlul Başkanı Ergun Hadi Türkay da, “Dünya ekonomik olarak sıkıntılı bir dönemdeyken, daha çok üretmek, yeni ürünler ve yeni pazarlar geliştirmek derdinde olması gereken sanayicinin, böylesine bir değişiklik ile enerjisi azalıyor” dedi. 20 yıldır OSB’lerin orada üreten sanayiciler tarafından başarı ile yönetildiğine işaret eden Türkay, “Şimdi sil baştan yapıp yeniden müteşebbis heyet kurulmasının mantığını anlamak kolay değil. Bu durum 24 saat orada yaşayan ve çıkan sorunlara hızlı çözümler üreten sanayicinin rekabet gücünü, çalışma azmini zayıflatacak bir anlayış. Bürokrasiyle mücadele eden bir iktidardan, böyle bir hataya düşmemesini bekliyoruz. Sanayide bürokrasi, damar tıkanıklığı gibidir. Mutlaka bir yerlerde sorunlara neden olur. Umarım bu düzenlemedeki hatalarda ısrar edilmez” diye konuştu.
Gündeme gelen konunun bile sanayiciler açısından enerji kaybı olduğunu ifade eden Ergun Hadi Türkay, “Demokratik olarak yönetilen, üretimi, istihdamı, kalite ve rekabeti öncelikleyen, ülkesine döviz girdisi sağlamak için ihracat imkanlarını zorlayan sanayicimizin bu kadar işinin arasına yeni konular koyup bunları çoklu bilinmez denklemlere dönüştürmenin kimseye faydası olmaz. Aksine bu işten tüm Türkiye zararlı çıkar. Başka Türkiye, başka sanayici yok. Bizler bu topraklara hem yerli sanayiyi, hem de yabancı sermayeyi sokmaya çalışırken, bir süredir Doğu Avrupa’ya giden sanayici akışının bu gibi uygulamalarla hızlanmasından da endişe de ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.