"Bolluk yok! Sanayi suyu iki kere kullanmalı"

ALİ ŞAHİN/BURSA

Bursa Akademik Odalar Birliği'nde şehrin su sorunlarının masaya yatırıldığı 'Su paneli' gerçekleştirildi. İklim krizinin yanı sıra su tasarrufu vurgusu yapılan panelde DSİ ve BUSKİ yetkilileri şehrin su ve içme suyu kaynakları hakkında bilgilendirme sunumu yaptılar. Bursa’nın gittiği yönün doğru planlanması gerektiğini belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Bursa’da su bol ama içilebilir su konusunda öyle bir bolluk yok. Kişi başına 1519 metreküp ile Türkiye su fakiri bir ülke. Uludağ’da bugün itibarıyla kar yok. Biz su ihtiyacımızın yüzde 85’ini baraj, yüzde 15’ini Uludağ’ın pınar kaynaklarından alıyoruz. Üzülerek söylüyorum ki bugün zor anlarda kullanmak için açtığımız 155 derin su kuyusunun 125’i çalışıyor. Biz ekimden sonra bu kuyuları çalıştırmadan şehrin su ihtiyacını karşılayabiliyorduk. Su yönetimi artık daha önemli bir hal aldı. 2019 kuraklıkta zirveydi ama bu yılı da ondan ayrı tutmamalıyız. Çınarcık barajını şebekeye dahil edince 30-40 yıl su sorununu konuşmayız ama yeni sanayi ve konut alanlarını planlarken ‘su’ başlığı olmazsa mevcut şekilde devam edersek 2 Çınarcık barajı daha yapsak su sorununa çare bulamayız. Su konusu siyasetin dışında tutulmalı çünkü hepimizin sorumluluğunda. Bu şehirdeki OSB’leri ve çok ciddi miktarda su çeken fabrikaları göz ardı etmemeliyiz” ifadelerini kullandı.

“Planlamaları doğru yapmalıyız”

Şehirde kayıp kaçak oranının yüzde 20 olduğunu hatırlatan Başkan Aktaş, “Biz bu konuda Türkiye’nin en iyisiyiz ama rakamı daha da aşağı çekmek için çalışıyoruz. Türkiye’de kayıp kaçağı yüzde 65-70 olan yerler var. Her konudaki yatırımlara bir de ‘su’ başlığı açmalıyız. Şehirdeki sanayi tesislerinin artık gerekli yatırımları yaparak suyu ikinci kez kullanabilmesi gerekiyor. DOSAB bu konuda önemli bir örnek ve çektiği suyun yüzde 30’unu tekrar kullanıyor. Yeni sanayi alanları deniliyor. TOSAB boyahanelerin oraya taşınması için kuruldu. 20 yıldan uzun süredir var ama boyahaneleri oraya taşıyabildik mi? Biz sanayi düşmanlığı yapmıyoruz. ‘Sanayi olmasın’ da diyemeyiz. Ama 3,5 milyonluk şehirde doğru plan yapmalıyız. Vampir gibi su çeken kuruluşları ile ilgili de konuşmalı, gelecek için planlamaları her anlamda doğru yapmalıyız. İlçe belediyelerimizin de bu BUSKİ’nin işi diye kenara çekilmemesi, hassasiyet göstermesi ve üzerine düşeni yapması önemli. Susuz bir hayat hayal edemeyiz” dedi.

İznik ve Uluabat Gölü kuruyor

Panelde iklim krizine vurgu yapan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Bursa denilince herkesin aklına su gelirdi ama bu değişti. Nilüfer çayındaki kirlilik alarm veriyor. İznik ve Uluabat gölü için de önlem almamız gerekli. Uluabat’ın etrafındaki sanayi kuruluşu sayısı artarken, derinlik ve su tutma kapasitesi azalıyor. Mustafakemalpaşa çayının alt havzasında Uluabat’ı besleyici önlemler almalıyız. Yoksa çekilme devam ederse bölge sadece bir sazlığa dönüşecek. Kaynakları tüketme lüksümüz yok ve geleceğe suyumuzu temiz bir biçimde bırakmalıyız” dedi.
“Bursa sudan ibarettir” sözünü hatırlatan Yıldırım belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Su herkesi ilgilendiren bir konu ve eğitim ile temelde bu işin bilincini kazandırmamız gerekli. Belediye olarak atık yağları topluyoruz, dereleri ıslah ederken onlara sanayi atığı karışmasını engelliyoruz ama kitlesel olarak küçüklükten su bilinci ile çocuklarımızı yetiştirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Suyun sınırsız bir kaynak olamadığını belirten Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, “hayati bir meseleyi masaya yatırıyoruz. Dünya’daki toplam suyun yüzde 2,5’ini oluşturan içilebilir su kaynaklarının sadece 10’da birine insanoğlunun erişimi var. Petrolde yapılan araştırmalar suya kaydı. Temiz su kaynakları azalıyor. 2050’de 6 milyar insanın suya yeterli miktarda erişemeyeceği yönünde araştırmalar var. İçme suyunun yaklaşık yüzde 70’ini tarımsal sulamada kullandığımızı hatırlatmak istiyorum. Şehir planlaması ve ziraatta ‘su verimliliği’ öncelik olmalı. Meslea peyzaj işlerinde kuraklığa dayanıklı bitkileri tercih edebilir, damlama sulama kullanabiliriz” dedi.