'Beyaz ette fiyat artışlarının sorumlusu üreticiler değil'
Beyaz ette üreticinin fiyat artışının TÜİK enflasyonunun 15 puan altında olduğunu dile getiren Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, fiyatların piyasada oluştuğunu, çözüm için üretimin artırılması gerektiğini belirtti.
Haber Merkezi |İZMİR / EKONOMİ
Son dönemde fiyat artışlarıyla gündeme gelen beyaz et üreticileri, bu durumun sorumlusunun kendileri olmadığını dile getirdiler. Fiyatların serbest piyasada oluştuğuna dikkat çeken beyaz et üreticileri, ihracata kısıtlama getirilerek fiyatların aşağı çekileceği yönündeki yaklaşımların gerçeklikten uzak olduğu görüşünü savundular.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği’nin 2023 yılı olağan genel kurul toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Bedri Girit, beyaz et üreticilerinin fiyat artışının 2023 yılında yüzde 50,2 seviyesinde olduğunu, bu rakamın TÜİK’in açıkladığı yüzde 65 enflasyonun yüzde 15 altında kaldığına dikkati çekti. Geçmişte nihai tüketicinin alacağı beyaz etin fiyatını beyaz et üreticilerinin belirlediğini hatırlatan Girit, “Rekabet Kurulu kararıyla bu piyasa aktörlerinin eline bırakıldı. Beyaz et üreticilerinin 2023 yılındaki fiyat artışı yüzde 50,2’de kaldı. Tüketici daha pahalıya beyaz et tükettiyse bunun sorumlusu beyaz et üreticileri değil” şeklinde konuştu.
İç piyasada gıda ürünlerinde fiyatların enflasyonun altında kalmasının yolunun üretim artışından geçtiğine işaret eden Girit, “Biz ürettiğimiz takdirde fiyatlar daha dengeli oluşur. Biz üretmek yerine ithalata yönelirsek, ithal ettiğimiz ülkelerin enflasyonunu da satın almış oluyoruz. Bizim işçimizin istihdamı yerine yabancı işçinin istihdamına katkı sağlamış oluyoruz. Biz, uzun soluklu sözleşmeler yapabileceğimiz, sözleşme yaparken ‘bu ihraç ettiğimiz ürünü yükleyebilir miyiz?’ diye endişe duymadığımız, serbest piyasa kurallarının tam işlediği, üreticilerimizin ürettiği ürünlerin sigortasının ihracat olduğunu peşin olarak kabul eden bir anlayışla sürdürülebilir bir ihracat yapabileceğimize inanıyoruz” dedi.
"İki Turquality Projesi birden yürütüyoruz"
Görev yaptıkları 2 yıllık süreçte Turkish Tastes isimli Turqualıty Projesi’yle ABD pazarında Türk gıda ürünlerinin bilinirliğini ve ihracatını artırdıklarını, su ürünleri sektöründe Ege, İstanbul ve Akdeniz Birlikleri olarak “Turkish Seafood” Turquality projesi için Ticaret Bakanlığı’ndan bir hafta önce onay aldıklarını ve çalışmaya başladıklarını kaydeden Girit, “Geçen yıl Türkiye’nin su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatı yüzde 14 düştü. Su ürünleri ihracatı yüzde 3 artarken, kanatlı ürünleri kuş gribi ve Brezilyalı iki firmanın rekabeti nedeniyle yüzde 24 geriledi. Yumurtada damızlık yumurta ihracatı sayesinde yüzde 4 artış yakaladık. Süt ürünleri ihracatında tereyağı ve süt tozunda teknik engeller nedeniyle yüzde 47’lik kan kaybı yaşadık. Bal ihracatındaki yüzde 31’lik kaybımızın altındaki nedenler de orman yangınları ve tağşiş oldu. Bu yıl Ege’den 2 milyar dolar ihracat hedefi koyduk. Buna ulaşmak için serbest piyasa koşullarında ticaret yapmamız şart” görüşünü savundu.
İhracatın yıldızı 27 firmaya bin fidanlık teşekkür
Genel kurulda 2023’te sektörlerinin ilk sıralarında yer alan “ihracatın yıldızı” 27 firmaya plaket yerine kendi adlarına Ege Orman Vakfı tarafından dikilen fidanların sertifikası takdim edildi.
Bu kapsamda Manisa Akhisar’da bin adet fidan toprakla buluşturuldu. Ödül alan firmalar şunlar oldu:
Su ürünleri sektörü: Gümüşdoğa Su Ürünleri, Kılıç Deniz Ürünleri, Noordzee Su Ürünleri, Sürsan Su Ürünleri, Agromey Dış Ticaret, İlknak Su Ürünleri, Özsu Balık, Kopuzmar Su Ürünleri, Defne Su Ürünleri, Yaşar Dış Ticaret.
Kanatlı sektörü: Abalıoğlu Lezita Gıda, Gedik Tavukçuluk, Keskinoğlu Tavukçuluk, RDM İç ve Dış Ticaret, Smgfood Gıda.
Yumurtacılık sektörü: Oytun Pazarlama, Güres Tavukçuluk, Ege-Tav, Pluriton Hayvancılık.
Süt ürünleri sektörü: Yaşar Dış Ticaret, Muratbey Gıda, Reha Süt, Kempostar Gıda, Gürsüt.
Bal sektörü: Ege NKM Gıda, Manavlar Gıda.