Anatolia, 500 milyon dolarlık tesisinde üretime başladı

Anatolia Porselen Seramik A.Ş., Aliağa OSB’deki 500 milyon dolarlık tesisinin ilk etabında üretimine başladı. Yeni etapların denemeleri ise önümüzdeki günlerde tamamlanacak.

Haber Merkezi |

İZMİR / EKONOMİ

Geçtiğimiz yıla kadar farklı ülkelerden tedarik ettiği seramik ve doğal taşları başta ABD ve Kanada olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerine ihraç eden Anatolia, 500 milyon dolarlık yatırım hacmi ile imalat ayağına da adım attı.

Aliağa OSB’de 210 bin 653 metrekare kapalı alana sahip tesisin ilk etabını devreye alan firma, kendi ürettiği büyük ebatlı seramikleri de pazara sunuyor. Türkiye’de ilk 160 x 320 cm büyük ebatlı porselen plaka üretimi için yatırım yapan firma, yüksek kaliteli ürünleri erişilebilir fiyatlara sunma iddiasıyla pazara girdi. Geçtiğimiz yıl sektöründe Ege’nin ihracat şampiyonu olan Anatolia, önümüzdeki dönemlerde kendi ürettiği ürünlerin de katkısıyla ihracat liderliğini ulusal boyuta taşımayı hedefliyor. Cengiz Elmaağaçlı tarafından 1995’te Kanada’da kurulan ve kardeşleri Bekir ve Berrin Elmaağaçlı ile birlikte yönetilen Anatolia, Aliağa’daki tesisinde sektör için yenilikçi birçok üretim yaklaşımını da hayata geçirdi.

Türkiye, Hindistan, Çin, Malezya, Endonezya, Vietnam gibi ülkelerden tedarik ettikleri ürünleri Kuzey Amerika bölgesinde pazarladıklarını belirten Anatolia Co-CEO’su Cengiz Elmaağaçlı, “Özellikle Kanada ve ABD pazarlarına yılda 30 bin konteynere yakın ihracatımız var. Bunlar, satışlarımızın yaklaşık yüzde 95’ini oluşturuyor, geri kalan kısmını ise Avrupa ve Ortadoğu’ya ihraç ediyoruz. Bu ihracat hacmini ise Türkiye dahil, çok sayıda ülkeden tedarik ettiğimiz ürünlerle karşılıyoruz. İhracatçı kimliğimizle mevcut iş modelimizi devam ettireceğiz. Lojistik avantajları ve en çok da insan kaynağı potansiyeli nedeniyle 6 yıl önce Aliağa’da 40 bin m2’lik bir depo kurduk.  Üretim tesisi kurmaya karar verdiğimizde ilk tercihimiz yine Aliağa oldu” dedi.

“Türkiye’de daha önce üretilmeyen plakaları üretiyoruz”

Türkiye’de üretimi bulunmayan plakaları üretmek için yola çıktıklarını vurgulayan Elmaağaçlı, “160 x 320 cm ve 120 x 280 cm ebatlarında, 6 – 20 milimetre kalınlığa kadar plakalar üretiyoruz. Tesisimizi 11 hat olarak planladık ve altyapımızı da buna göre kurduk. İlk fazı oluşturan 3 hattımızdan ilkini devreye aldık, 2. ve 3. hatlarımızda üretim denemeleri devam ediyor. Birinci faz, 280 milyon dolara mal oldu. Önümüzdeki 5 yıl içinde kalan 8 hattın devreye alınmasını planlıyoruz. Bunlarla beraber yatırımımızın toplam tutarı 450-500 milyon doları bulacak. İlk faz ile birlikte şu an 300 kişiye istihdam sağlıyoruz ve toplam üretim kapasitemiz yaklaşık 13 milyon metrekare. Ürünlerimizin, standart plakalara göre katma değerinin oldukça yüksek olduğunu, bunun sonucu olarak metrekare bazında oluşan maliyet avantajlarının fiyatları etkilediğini de ifade etmeliyiz” dedi.

İş planlarının uzun ve stabil bir strateji üzerine kurulduğunu belirten Cengiz Elmaağaçlı, “Amacımız, kalite ve tasarım olarak en iyisini üretmek ve bunları erişilebilir fiyatlarla birlikte pazara sunmak.  Bizim hedefimiz oldukça net. Dünyanın en iyi üretimini gerçekleştirmek ve bununla birlikte fiyatları, dünyanın en iyi ürünlerini üreten emsallerine göre daha uygun hale getirmek. Ürünlerimizi severek üretiyoruz, bunun temelinde ise mimariye duyduğumuz aşk bulunuyor. Ürünlerimizin her detayını titizlikle ele alıyoruz. Verimlilik ve ölçek ekonomisi gibi finansal unsurları da dikkate aldığımızda ürünlerimizi erişilebilir fiyatlara sunuyoruz” diye ekledi.

“Tesisimizdeki pek çok proses dünyada ilk kez uygulanıyor”

Tesislerinde birçok prosesin dünyada ilk kez uygulandığını vurgulayan Anatolia Co-CEO’su Bekir Elmaağaçlı, “Aliağa’daki tesisimizi kurmadan önce yaklaşık 3-4 sene boyunca dünyadaki en iyi tesisleri inceledik ve pazardaki lider firmaların yöneticileriyle görüşmeler yaptık. Kurduğumuz tesisimizde pek çok prosesin dünyada ilk kez uygulandığını söyleyebilirim. Örneğin hammadde stoklama ve imalat sahalarımız tam otomasyon ile çalışıyor. Hammaddelerin motorlu araçlardan stok kabul sahasına alınmasından başlayarak seramik halinde çıkana kadarki üretimin her aşamasında tam otomasyona başvurduk. Böylelikle kontaminasyon riskini minimize ederek seramik üretimi için homojen bir karışım elde edebiliyoruz. Bunu da verimlilikten çok, kalite için yapıyoruz.  Otomasyon çalışmalarımız konteyner yüklemelerinde de devam ediyor. 2 dakikada konteyner yüklemesi yapabiliyoruz; bu kapasitede bir örnek başka hiçbir tesiste yok. Türkiye’de arıtma tesisi kapalı alanda olan ilk tesis ise yine Anatolia çatısı altında yer alıyor. Yağmur suyu toplama sistemimiz ile tesisin muhtelif su ihtiyaçlarını karşılayabiliyoruz. 170 bin metrekarelik alanı ile fabrikamızın çatısını kaplayan güneş enerji sistemi ile Türkiye’nin en büyük GES çatı uygulamalarından birine imza attık. İnsan sağlığını gözettiğimiz tesisimizde hava filtresi ve toz toplama üniteleri kullanarak toz moleküllerini minimize ediyoruz ve bu tozları üretime kazandırarak geri dönüştürüyoruz” dedi.

“İlk ürünlerden çok güzel geri dönüşler aldık”

Aliağa’daki yatırımlarının en zorlu kısımlarının bittiğini vurgulayan Elmaağaçlı, “Altyapı planımızın temelini oluşturan tesis binamız ve hammadde hazırlama bölümleri hazır olduğundan bundan sonraki süreçte yeni hatlar için gereken tek şey makinelerin sipariş edilmesi ve montaj işlemlerine başlanması. Bu da karar verme sonrası 6-8 aylık bir süreç anlamına geliyor. Kendimizi hazır hissettiğimizde hemen aksiyon alabileceğiz. Üretime geçtikten sonra Türkiye satışlarımız için bir distribütörle anlaştık. 30 ülkeye ihracatımız devam ediyor ancak yurt içi operasyonları bizim için yeni bir satış kanalı oldu. Yurt içine daha çok iç ve dış cephe kaplamasında ve mobilya imalatında kullanılan 120 x 180 cm ebadındaki plakaları sunacağız. İtalya, İspanya, ABD ve İstanbul’daki fuarlarda ürünlerimizi sergiledik, çok güzel geri dönüşler aldık. İtalyan sektör temsilcilerinin, ‘en iyi ürünler İtalya’dan çıkardı, siz bu durumu değiştirmişsiniz’ şeklindeki yorumları bizleri gururlandırıyor. Bu gibi geri bildirimler ekibimize de heyecan ve enerji veriyor. İtalya ve İspanya’dan fason üretim yapmamız için talepler geldi. İlerde belki fason üretim yapabiliriz ancak ana stratejimiz bu olmayacak. Kendi marka ve tasarımlarımızla öne çıkmak istiyoruz” bilgilerini verdi.

Çelik üretimi dünyada düştü, Türkiye’de yükseldi Fiyat/kazanç oranı ile hisse senedi seçimi stratejileri! Milyonlarca iPhone kullanıcısını sevindiren gelişme: Önümüzdeki hafta geliyor Milyonları ilgilendiriyor: En düşük memur maaşı kaç TL olacak? İşte tahminler BYD, Türkiye'deki fabrikası için Fransız şirketle anlaştı Vural Çelik'in ailesi sessizliğini bozdu! Gülse Birsel'e yanıt verdiler