'Adana kent planı, yeni sanayi havzasına göre yapılmalı'
Cumhuriyet Halk Partisi Çukurova Belediye Başkan Aday Adayı, Kent Mimarı Ulaş Çetinkaya, Adana’nın önümüzdeki dönem kent planının, yeni kurulan sanayi havzalarına yönelik olması gerektiğini söyledi.
Haber Merkezi |Eray ŞEN/ADANA
EKONOMİ’ye konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çukurova Belediye Başkan Aday Adayı, Ulaş Çetinkaya, Adana’nın 1950’li yıllardaki sanayileşme dönemi sırasında yaşanan düzensiz göç ve çarpık kentleşme sorununu bir daha yaşamaması için şimdiden önlem alınmasını istedi. Yumurtalık, Karataş, Ceyhan ilçelerinde yeni sanayi alanları planlandığını hatırlatan Çetinkaya, “Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi, Kimya OSB, Ceyhan OSB, Serbest Bölge, Adana Ana Konteynır Limanı gibi yatırımların yanı sıra, Sasa’nın büyük ölçekli yatırımları, ayrıca tarım ihtisas OSB’ler bu bölgeye kuruluyor. Bu alanlarda çalışacak insanların nasıl bir şehirde yaşayacağı bir an önce planlanmalı” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra İstanbul’un ardından sanayileşen ikinci şehrin Adana olduğunu, buna paralel sağlıklı bir şehirleşmenin planlama eksikliği nedeniyle yapılamadığını anlatan Çetinkaya, şöyle devam etti:
“Adana’da 1950’li yıllarda fabrika sayıları artıyor, kırsal alandan kente çok büyük göç geliyor. Şehir planları hazır olmadığı, imar planları yapılmadan sadece nüfus çekildiği için, fabrikaların çeperlerine kaçak yapılar inşa ediliyor. Bu durum sadece Adana için geçerli değil, büyükşehirlerin neredeyse tamamı bu durumda. 1980 sonrasında yine bir ekonomik durgunluk ve terör olayları ikinci bir göç dalgası yaratıyor ve 2000’li yılların başına kadar devam ediyor.”
“Gelecek insanlar, nerede iskan edilecek?”
2002 yılında günümüze kadar geçen dönemde, çevresindeki illere verilen teşvikler nedeniyle çok sayıda fabrikanın Adana’dan Osmaniye, Kahramanmaraş gibi yerlere taşındığını anlatan Çetinkaya, yaklaşık 20 yıl sonra ilde yeni sanayileşme alanları kurulduğuna dikkat çekti. Çetinkaya, “Yeni endüstri bölgeleri kent merkezine uzakta. Bu yatırımların merkeze, Sarıçam, Seyhan, Çukurova ilçelerine nasıl etkisi olacağına ilişkin bir hazırlık yok. Yatırımların fiziksel yapısını kurgularken aynı zamanda kente getireceği istihdamı, il dışından, ülke dışından gelecek yönetim kadrosunun nerede iskan edileceğini, sosyal, eğitim, sağlık ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını, ulaşımın nasıl yapılacağını planlamak gerekiyor. Konu sadece Adana ile de sınırlı değil. Hatay gibi yakın yerlere etkisi de dikkate alınmalı, Çukurova bir metropolitan bölgesi olarak ele alınmalı” diye konuştu.
“Yerel yönetim ve merkez işbirliği yapmalı”
Sürecin yerel ve merkezi yönetim işbirliği ile yürümesi gerektiğini belirten Çetinkaya, “Yerelde Büyükşehir Belediyesinin yapması gerekiyor. Merkezde Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Çevre Şehircilik Bakanlığı ile birlikte hareket edilmeli. Bu planlama yapılmazsa, nasıl 1950’den itibaren insan seli geldiyse, kaçak yapılaşma olduysa, Adana yine aynı sorunları yaşayacak. Kaçak yapı dolu, yeteri kadar otoparkın, kaldırımın, yeşil alanın olmadığı, okul ve sağlık alanları için kamulaştırmaların sonradan yapıldığı kaotik şehirler oluşacak” ifadesini kullandı.
“Hazine ve belediyeler emlakçı ofisi gibi çalışmamalı”
Plan yapmanın amacını ‘insanlar için güvenli yaşam alanları oluşturmak’ şeklinde tanımlayan Çetinkaya, şöyle konuştu: “Planlama bütün iş kollarını, çalışma, yaşam alanlarını, barınma alanlarını kapsamalı, hepsinde birinci öncelik güvenlik olmalı. Sadece deprem değil, sel, yangınlar, salgın hastalıklar, bütün bunlara karşı dirençli şehirler kurmamız gerekiyor. Ciddi zemin etütleri ile altyapısı hazır arsa üretmemiz gerekiyor. Hazinenin, belediyelerin bir emlakçı ofisi gibi çalışmaması, o konutları kendisinin yapması gerekiyor. Yoksa rant ve beton ekonomisi yine devreye girer.”