AB, taraflı tutumuna Doğu Akdeniz’de çözüm için son vermeli

MEHMET NABİ BATUK-MERSİN

Doğu Akdeniz’de araştırma yapan Oruç Reis’in bakım çalışmaları için Antalya Limanı’na çekilmesinin ardından taraflar arasında diyalog arayışı hız kazandı. Doğu Akdeniz’den başlayarak Ege ve Akdeniz’e yayılan krizden adil bir çözümle çıkmak ve Akdeniz'i barış gölü haline dönüştürmek gerektiğini ifade eden Türk Arap Ülkeleri İş İnsanları Derneği (TURAB) Genel Başkanı Canan Sunay, bunun için öncelikle Türkiye’nin ve KKTC’nin hak ve menfaatlerini de içeren kapsayıcı uluslararası diplomasi yaklaşımına ihtiyaç olduğunu söyledi.

Anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözülmesi yolunda ortak bir iradenin elzem olduğunu vurgulayan Canan Sunay, Türkiye’nin bugüne kadar bölgede başarılı bir politika yürüttüğünü ifade ederek “Siyasi, askeri ve diplomatik uyum ve senkronizasyon sağlayıcı işbirliği mekanizmalarının geliştirilmesi ve ekonomik yeni bir entegrasyon fikrinin Akdenizlilik Ortak Paydası çerçevesinde ele alınmasını gerektirmektedir. Biz TURAB olarak; Ege Denizi'nde anlaşmazlıkları, Kıbrıs açmazı, deniz yetki alanlarının sınırlandırılması gibi birbiriyle bağlantılı sorunlar ile kaynakların hakkaniyetli paylaşımı gibi gerekliliklerin, kapsamlı bir diyalog sürecini gerektirdiği, tüm bu ihtilafların uluslararası hukuk temelinde çözülmesi için ortak çabaya ihtiyaç duyulduğu konusunda güçlü bir anlayışa sahibiz” dedi.

Avrupa Birliği ve Almanya’nın konuyla ilgili girişimlerinin yetersiz olduğunu kaydeden Canan Sunay, sorunların çözümü için AB’nin tarafsız tutumuna bir son vermesi gerektiğini söyledi. AB’nin bir kulüp görüntüsünden çıkarak kurucu değerlerine geri dönmesini ve anlaşmazlığın çözümünde daha aktif ve tarafsız bir yaklaşımla etkin olmasını beklediklerini dile getiren Sunay, “Uluslararası hukukun temel ilkelerini hiçe sayarak birlik içi dayanışmacı bir tarzla atılacak taraflı adımların mevcut sorunları daha da derinleştireceği konusundaki yaygın kanaate TURAB Ailesi olarak biz de katılıyoruz. AB Dönem Başkanı Almanya'nın bu konudaki yaklaşımının iyi bir başlangıç adımı olmasının yanında yeterli olmadığını, uluslararası toplumun bu adımları desteklemesinin gelecekteki oluşması muhtemel yeni sorun sahalarını engeller. Dahası gerilimi tırmandırma ve gerginlik politikalarını destekleyici adımların karşılıklı güvensizliğin artmasına ve çatışma ortamının çok boyutlu bir hal almasına neden olacaktır” diye konuştu.