Yeşil işlere yeşil ışık yandı
Çevreyi kurtarmak için kolları sıvamış dünyada, tüm endüstrilerde yeşilleşme görülmesinden doğal birşey olamaz. Yeşil ekonominin hızla büyümesi için de, profesyonellerin kendilerini yeşil yetilerle donatması gerekli.
Haber Merkezi |Pandemiyle beraber yeşil işler hız kazandı. Nedir bu yeşil işler?
ILO’nun tanımına göre, yeşil işler çevreyi korumak ve iyileştirmeyi amaçlayan işlere verilen genel isim. Bu işler kimi zaman üretim ve inşaat gibi konvansiyonel sektörlerde, kimi zaman da yeni yeni oluşan yenilenebilir enerji ve enerji etkinliği gibi alanlarda karşımıza çıkmakta.
Yeşil işler, bireysel düzeyde, enerji ve doğal kaynakların etkinliğini iyileştirmeye, sera gazlarının salgılanmasını azaltmaya, atık ve kirliliği en aza indirmeye, ekosistemleri korumaya ve canlandırmaya, iklim değişikliğinin etkilerine adapte olmayı desteklemeye yardımcı olur.
Kurumsal düzeyde ise, yeşil işler çevrenin yararına ürün ve hizmetler üretmekte, çevreye duyarlı binalar veya temiz ulaşım gibi. Ancak, bu yeşil ürün ve hizmetler her zaman aynı paralelde yeşil proses ve teknolojiler sonucunda üretilmemekte. Yeni yeşil işler bu proses ve teknolojilerin etrafında da gelişmekte. Yeşil işlerin arasında su tüketimini azaltan veya geri dönüşüm sistemlerini geliştiren işler sayılabilir.
İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre, pandemiden sonra yaşanacak ekonomik rönesansın temelini yeşil ajanda oluşturacak. İnovasyon, büyüme ve istihdam yeşil sektörlerden ve sektörlerden bağımsız olarak çevreyi korumaya yönelik yaratılacak görevlerin artmasıyla gerçekleşecek. Local Government Association’ın öngörülerine göre, 2030 itibarıyla düşük karbon alanında 700 bin civarında yeni iş yaratılacak, 2050’de bu yeni işlerin sayısı bir milyona ulaşacak. Yeni işlerin yarısı temiz elektrik üretiminde, beşte biri enerji etkinliği ürünlerinin kurulmasında, %19’u finans gibi düşük karbon hizmetleri alanında, geri kalanı da düşük salınımlı araçlar ve onların altyapısından kurulmasında çalışacak.
World Economic Forum’un (WEF) web sayfasında geçen hafta yayınladığı makaleye göre, 2020’de 2019’a göre 500 binden fazla yeni iş yenilenebilir enerji alanında yaratılmış. Bu işlerin üçte biri güneş enerjisi alanında. Ruanda hükümeti kızlara yenilenebilir enerji firmalarında staj imkanı sunarak kızların mühendislik okumasını desteklemekte ve yeni gelişen bu endüstride cinsiyet eşitsizliğinin önüne geçmeye çalışmakta. Yani, bugüne kadar pandemiye rağmen küresel ölçekte yeşil işlerin sayısı artmaya devam etmiş.
Üç yandan iklim krizine çözümler geliştiriliyor
İklim krizini çözmek ve gerçek anlamda ilerleme kaydetmek için dünya genelinde hükümetlerin, çok uluslu organizasyonların ve özel sektörün bir araya gelmesi gerekli. Bu uğurda, Development Data Partnership özel ve kamu sektörleri tarafından iklim değişikliği bilincinde ekonomik kararlar verilmesi için yeni bir model olarak oluşturuldu. Ortaklığın, kamu tarafında Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu, UNDP, OECD gibi uluslararası kurumlar yer alırken, özel sektör tarafında Google, Linkedin, Twitter, Facebook gibi teknoloji firmaları ağırlıklı.
Linkedin’in yetenek ve istihdam alanındaki verileri küresel istihdam trendlerini anlamak açısından büyük önem taşımakta. Development Data Partnership ortaklığından doğan Economic Graph projesi, 774 milyon üyesi, 36 bin yeti, 50 milyon şirket, 11 milyon aktif iş ilanı ve 90 bin okul ile küresel ekonomiyi dijital ortamda temsil ediyor. Linkedin üyelerinin her birinin işyeri, iş ve okul bilgileriyle birçok veriyi analiz etmek, anlamlandırmak ve ilişkilendirmek mümkün oluyor. Yetenek göçü, işe alım sıklığı ve hızı, bölgesel ve sektörel yeti gereksinimleri gibi istihdam pazarı için değerli veriye ulaşılıyor. Linkedin verilerine göre, en hızlı büyüyen trend yeşil ekonomi ve yeşil yetilere sahip profesyonellere olan talep.
Nedir bu yeşil yetiler?
Linkedin Baş Ekonomisti Karin Kimbrough yeşil yetileri kirliliği önlemek, denetlemek ve temizlemek için bir profesyonelin kullandığı tüm bilgi ve yetenek birikimi olarak tanımlamakta. Buna doğal kaynakları korumak için şirketlerin ürettiği ürün ve hizmetlerin yaratılmasına yarayan tüm yetileri de dahil etmek yerinde olur. İlle de işin veya sektörün ana amacının çevreye katkı sağlamak olması da şart değil. Örneğin, sürdürülebilir moda veya sürdürülebilir yatırımlar kendi sektörlerini daha çevreci bir bilinçle iyileştirmeye yönelmekte.
Son üç sene içinde, birçok yeşil yeti Linkedin üyeleri arasında iki veya üç kat artış göstermiş. En hızlı büyümekte olan yeşil yetiler; ekosistem yönetimi, çevre politikası ve sürdürülebilir satınalma olarak sayılmakta. Ekosistem yönetimi yetileri iklim değişimi yüzünden meydana gelen hortum veya yangın gibi afetlerin zararlarına odaklanmakta. Sürdürülebilir satınalma yetisinin yaygınlaşması, şirketlerin satınalma yaparken ön plana çıkardıkları kurumsal önceliklerin ve değerlerin değiştiğini göstermekte. Birçok firma karbon ayak izini azaltmaya çaba sarfeden tedarikçilerden alım yapmayı tercih etmekte ve de çevreci politikalarını sürdürürken düzenli olarak beraber çalıştığı tedarikçilerini kontrol etmekte. Kirliliği önleme alanında, sürdürülebilir moda bilgisi, satış uzmanları, tasarımcılar ve stilistler arasında sayılmakta. Portföy müdürleri ve yatırım analistleri sürdürülebilir finansı yetileri arasında belirtmekte. Tüm sektörlerde, proje yöneticileri, program müdürleri ve iş geliştirme uzmanları döngüsel ekonomi alanında kendilerini geliştirmek için fırsat kollamakta.
Çevreyi kurtarmak için kolları sıvamış dünyada, tüm endüstrilerde yeşilleşme görülmesinden doğal birşey olamaz. Yeşil ekonominin hızla büyümesi için de, profesyonellerin kendilerini yeşil yetilerle donatması gerekli. Yarının iş dünyasında yerinizi sağlamlaştırmak için kendinizi bugünden yeşilleştirin.