MVP’nizle işe gelin

MVP ya da Minimum Viable Product, Lean Startup metodolojisinin babası Eric Reis’in popüler hale getirdiği bir terim. Toyota ve Henry Ford’un kaybı tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen lean üretimini girişimler seviyesine getiren Ries, MVP’yi “yeni bir ürününü lanse edilip müşterilerden kolaylıkla geri bildirim alındığı versiyonu” olarak tanımlamakta.

Haber Merkezi |

Her gün aynı konsantrasyon ve şevkle çalışmak hiç kimse için mümkün değil. Kendimizi yorgun hissettiğimiz veya aklımızın kişisel sorunlara takıldığı, fiziksel olarak kendimizi %100 hissetmediğimiz günler mevcut. Ne zamanki böyle bir ruh halindeyiz, MVP’mizi işe getirmeliyiz.

MVP ya da Minimum Viable Product, Lean Startup metodolojisinin babası Eric Reis’in popüler hale getirdiği bir terim. Toyota ve Henry Ford’un kaybı tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen lean üretimini girişimler seviyesine getiren Ries, MVP’yi “yeni bir ürününü lanse edilip müşterilerden kolaylıkla geri bildirim alındığı versiyonu” olarak tanımlamakta. MVP ürünün sadece en basit hali değil, girişimcilerin iş fikrini ürüne dönüştürüp, pazarda müşterilerle test ettikleri hali. Bir diğer deyişle, müşterilerin onayını, eleştirisini ve önerilerini en iyi şekilde verebilecekleri versiyonu.

Müşteriler bu ürüne ne tepki verdiler? Böyle bir ürüne ihtiyaç var mı? Problemi çözüyor mu? Nasıl daha iyi hale getirilebilir? Kısacası, fazla zaman kaybetmeden ürünün ilk versiyonunu piyasaya çıkarıp, az risk alarak fikrinizi test edebilir, kısa sürede müşterilerle buluşturup ürünün eksiklerini müşterinin kendinden alabilir ve büyük yatırımlar yapmadan daha ileri versiyonları geliştirmek için yol haritası oluşturabilirsiniz.

Peki, MVP konseptini kendimize uygulayarak, işte verimliliğimizi arttırabilir miyiz?

MVP -> MVD

Rebecca Pendleton medium. com’da yayınlanan makalesinde tam da bu konuyu işliyor. Özellikle şu ya da bu nedenle kendimizi üretken hissetmediğimiz günlerde, MVP’mize yönelerek kullanarak sadece yapılması gerekenleri yapıp kendi kendimize müsaade edelim diyor. Hızlı, basit, sonuca odaklanan çözümlerle günü geçirelim, günü mükemmeliyetçilik yerine pratiklik prensibiyle kapayalım önerisini getiriyor. Bu öneri özellikle kendilerini tükenmişlik sendromunun eşiğinde görenler için, ufak bir nefes alma molası olarak değerlendirilmeli. Kabul edelim bugün sadece önceliklere konsantre olup günü hafif geçirmezseniz, yarın kendinizi günlerce sürecek bir sağlık probleminin ortasında bulabilirsiniz. Ufak molalar size hem bugünü hem de yarını kurtarmak için fırsat oluşturacaktır. Pendleton bu şekilde yeni bir kavram öne sürüyor: MVD - P (product-ürün) yerine D (day-gün)’yi koyarak.

Sabah büyük bir anksiyete hissi ile uyandınız, kötü bir şey olacakmış gibi, kalbinizi sıkıştıran, nefesinizi kesen milyonlarca düşünce geçiyor aklınızdan... keşke bugün çalışmasam diye içinizden geçiriyorsunuz. İşte o günü MVD - Minimum Viable Day ilan etmelisiniz. Tek yapmanız gereken o günü geçirmenin yolunu bulmak, kendinizi daha fazla strese sokmadan, sadece yapılması gerekenlere konsantre olarak.

Nasıl mı?

Kendinize birkaç kural koyun ve gün içinde bu kuralları hatırlayın.

►Amacınız günü en verimli şekilde geçirmek, önceliklere ve sonuca odaklanarak, daha sık ara vererek rölantide geçirmek.

►Önceliklerinizi iyi belirleyin - sadece kesinlikle yapılması gerekenleri yapın. Önemli emaillere cevap verin. Hiçbir şekilde erteyemeyeceğiniz büyük toplantıya girin. Dışarda yarım saat yürümek veya tatlı yemek gibi kendinizi iyi hissettirecek yapılması gereken aktiviteler koyun.

►Yarına ertelenecek hiçbir şeyi yapmayın.

Kendi kendinize işle ilgili ekstra stres yaratmayın. İşini en iyi şekilde yapmayı her günün hedefi gören kişiler için, yarına ertelemek stres kaynağı olabilir. Buna izin vermeyin.

►MVD Performans hedefleri koyun.

Evet bu performans kriterleri kendinizi her an aşmanız gereken klasik performans metriklerinden farklı. Aksine, kendi kendinize koyacağınız bu hedefler, günü yavaşlatma ve kendinizi rahatlatma prensibine dayalı.

Evden çalışırken MVD

►Kanapenizden veya yatağınızdan çalışın

►Müzik dinleyin

►Kendinizi iyi hissettirecek email, toplantı ayarlama gibi ufak işler yapın

►Video konferans yerine sesli toplantılara katılın

►Günlük tutun, hislerinizi yazın

►Sıcak bir banyo yapın

►Çok sevdiğiniz bir tatlıyı yiyin

Resmen izin almadan ara verdiğiniz bugünün size birçok avantajı olacaktır. Dinlenmiş olacaksınız, tükenmişlikten kurtulacaksınız, kendinizin sesini dinleyip kimi zaman zorlamanın anlamı olmadığını düşünmeye başlayacaksınız, bu işleri hafifletme hissi içinde iyi fikirler aklınıza gelecek, daha önce içinde olduğunuz negatif ruh haline dışarıdan bakma ve dur deme şansınız olacak.

Eğer ben böyle birgün geçirecek olsam, patronum beni işten atar diye içinizden geçiriyorsanız, tekrar düşünün. Hiçbirimiz makina değiliz, hepimizin kendisiyle ilgileneceği, enerji depo edeceği kısa molalara ihtiyacı var. Bırakın bugün MVD olsunki, yarın normal bir gün olabilsin.

Şirketlerin 'eşitçilik' performansı yüzde 9 arttı Finansal performansın anahtarı: Dupont analizi AFAD'dan yurt geneli için kritik açıklama Eğitime kar engeli: Birçok ilde okullar tatil edildi! TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu istifa mı etti? Resmi açıklama geldi Bitcoin 100 bin dolar rekorunu ne zaman kırar?