İş ve yaşam dengesi
Dünya'nın uzay boşluğunda savrulup Güneş'e ya da başka bir gezegene çarpmaması, yavru penguenin binlerce ebeveyn penguen arasında kendi ailesini tanıyabiliyor olması ya da biz insanların ayakta durabiliyor olması… Temel fizik kuralları da, içgüdüsel davranışlar da, sağlıklı bir omurga sistemi de birer denge meyvesidir. Çünkü evren, dengelerden ibarettir.
Haber Merkezi |Buhar gücünün revaçta olduğu sanayi devrimi ile başlayıp, cep telefonu ile kripto para alım satımının revaçta olduğu teknoloji ile kabuk değiştiren “iş yaşamı” anlayışının sosyal hayatlarımıza da etki etmemesi kaçınılmaz bir şey. İş yaşamının sosyal hayata etkileri ilk olarak 1930’lu yıllarda konuşulmaya başlanmış olduğu rivayet edilse de, maalesef o tarihler için yazılı ve bilimsel bir kaynak bulunamıyor. Ancak takvimler 1977’yi gösterdiğinde, Harvard Business School’da işletme profesörü olan Rosabeth Moss Kanter’in yazmış olduğu “Amerika Birleşik Devletleri’nde İş ve Aile” adlı kitabıyla, ilk kez yazılı bir bilimsel kaynakta iş ve özel yaşam dengesi kavramına dikkat çekildiğini görüyoruz.
Öznel denge değerleri
Kalite herkes için farklı anlamlar taşır. Dolayısıyla “kaliteli zaman” kavramı da herkes için farklı anlamlar taşır; tıpkı dengeler gibi. Her dengenin nesnel karşılığı olması gerekmez. Marketten 3 kilo domates alıyorsanız, elbette buradaki terazinin nesnel denge disiplinlerine sahip olmasını beklersiniz. Ancak işle geçen sürelerinizin özel yaşamınızdan fazla olması durumunda ya da tam tersi durumda, içinizde manevi bir huzursuzluk olmuyor ve ailenizden ya da patronunuzdan kendilerine yeteri kadar zaman ayırmadığınız yönünde serzeniş işitmiyorsanız, kurduğunuz denge hiç de fena sayılmaz.
Sevdiklerinizle harika bir pazar kahvaltısı sofrasındayken, biriken işleriniz beyninizi kemiriyorsa sofranın harika olmasının pek de önemi olmayacaktır. Çünkü odak noktanız ne sofradaki sohbette, ne de iştah açıcı görünen leziz omlette olur.
Eve iş getirmiyor olabilirsiniz, peki ya stres?
Rekabet, iş yükü, kontrol kaybı, trafik, monotonluk gibi birçok etken işinize stres ekler. Stres etkenleri irili, ufaklı kar taneleri gibi artarken; bir bakmışsınız, stresiniz dev bir çığ kütlesi oluvermiş. Peki, bu stresle başa çıkmanın yolları neler, uzmanlar ne diyor?
Masa başı çalışanlar, masalarını özelleştirebilir. Aile fertlerinizin, arkadaşınızın ya da köpeğinizin bir fotoğrafının masanızın üzerinde olması bir nebze de olsa size pozitif enerji verecek.
Ev-iş, iş-ev monotonluğa girmemek için bazı iş çıkışlarında, arkadaşlarınızla bir kafede biraz vakit geçirmek çok rahatlatıcı olabilir. Akşam ofisten çıkmadan önce masanızı toplamanız, beyninize işin bittiğinin sinyalini vereceği gibi, ertesi sabah tertemiz bir masaya merhaba demek sizi motive edecek.
Stresle başa çıkmak ve odaklanmak için nefes egzersizleri çok önemli. Ciğerlerinizi kaliteli oksijenle doldurmak iş stresinden uzaklaşmanızı sağlayacak.
Hiçbir işin zihin sağlığınızdan daha kıymetli değil.
Guest’in “iş ve yaşam dengesi” çalışması
King’s Business School’da Örgütsel Psikoloji ve İnsan Kaynakları Yönetimi alanında Fahri Profesör unvanına sahip olan David Guest, iş ve yaşam dengesi ile ilgili önemli çalışmalara imza attı. Guest 2002 yılında yayımladığı makalesinde iş ve yaşam dengesini “belirleyici unsurları”, “dengenin doğası” ve “sonuçları” olarak üç fazda ele aldı.
Belirleyici unsurlar
Guest iş ve yaşam dengesinin “belirleyici unsurlarını” bireysel ve örgütsel faktörler olarak iki ana başlıkta ele alıyor. Bireysel faktörleri: İşe yönelim, kişilik, enerji, kişisel kontrol ve mücadele, cinsiyet, yaş, yaşam ve kariyer aşamaları olarak sınıfl andırıyor. İş talepleri, iş kültürü ve iş dışı yaşam kültürü ile iş dışı yaşamın talepleri ise Guest’e göre örgütsel faktörleri oluşturan unsurlar.
Dengenin doğası
Dengenin doğasının öznel ve nesnel olmak üzere yine iki ana başlık olarak ayrıldığını görüyoruz. Öznel göstergeler; iş dışı yaşam veya iş merkezli denge, işin iş dışı yaşama taşması, iş dışı yaşamın işe taşması ve son olarak iş ve iş dışı yaşam arasında bir dengenin sağlanmasıdır. Nesnel göstergeler ise; çalışma saatleri, boş zaman ve aile içinde üstlenilen rollerden oluşuyor.
Sonuçları
Guest, çalışmasının sonuç kısmında; çalışan sağlığı, yaşam tatmini, iş tatmini ve performans gibi birçok çıktıya etki ettiği görülmektedir. İş yaşam dengesini sağlayan bireylerin yaşam ve iş tatmin düzeyleri, performansları, psikolojik ve fiziksel iyilik durumlarının daha yüksek olacağının altını çiziyor.
Kadın-erkek dengesi
Her bireyin, kendi toplumuna özgü birtakım davranış sorumlulukları bulunur. Ataerkil toplumlarda yakın zamana kadar baba işe gider, anne evi çekip çevirirdi. Ancak günümüz ataerkil toplumlarında bile evin annesi de işe gidiyor. Hem anne, hem de çok başarılı bir İnsan Kaynakları yöneticisi olabiliyor. Buna bağlı olara k değişen konjonktürde çocuk sayısı da azalıyor. Bu da bireylerin aile yapılarında birtakım değişikliklere gidilmesinin önünü açıyor. Ailenin ekonomik olarak geçinmesinde ve ev işlerinin yapılmasında kadın ve erkeğin rolleri eşitleniyor.
Kamusal ve özel alan rolleri
Herkesin hayatta en az bir adet rolü var. Konfor alanından uzaklaşılan her bir adımda, üzerimize yeni roller almamız gerekebilir. Evin çok şımartılmış küçük çocuğu ve aynı zamanda dünyanın en büyük şirketinin CEO’su olabilirsiniz. Dışarıda iki dudağınızın arasından çıkacak tek bir söz ile devasa şirketinizin hisselerinin aniden tepetaklak olmasına sebep olabilir ve milyonlarca kişiyi zarara sokabilirsiniz. Dışarıda tüm bunlar olurken annenizin evinde, annenizin kendi elleriyle hazırladığı ılık ballı süt ve sıcacık kurabiyeleriyle odanızın kapısını çalabilir. Kim bilir, belki de tam da burada, annenizle göz göze geldiğinizde, sıcak bir tebessümle iş hayatınızı ve özel hayatınızı dengelemiş olursunuz…