Göçebe köyler bebekli ailelere de uygun
Gonçalo uzaktan çalışmayı tercih edenlerin başarısının sadece uzaktan çalışmayı istediklerinden kaynaklanmadığını, aynı zamanda uzaktan çalışmanın şirketleri daha karlı hale getirdiğini savunuyor.
Haber Merkezi |Ela Erozan Gürsel - Datassist Bordro Servisi/İnovasyon Araştırmacısı
Üç sene kadar önce Portekiz’e taşınma kararımız aşamasında, Linkedin üzerinden tanıştığım uzaktan çalışma alanında çalışan tesadüf Portekizli bir genç profesyonel Gonçalo Hall. Global nomad (küresel göçebe) ve remote work (uzaktan çalışma) kavramlarını içselleştirmiş, yaşam biçimi haline getirmiş, birkaç ayda bir yer değiştirerek egzotik destinasyonlarda yaşama ve çalışma biçimine rol modelliği yapmakta. Kurucusu olduğu NomadX şirketiyle göçebe çalışma yaşamı alanında konferanslar yapıp bu yolu seçmek isteyenlere bilgi veriyor ve mevcut göçebe çalışanlara elçilik yapıyordu. Şirketlerin en verimli şekilde en değerli yetenekleri bünyelerine almaları için en etkili yöntemin uzaktan çalışma olduğunu sosyal medya ortamında ve de çok ses getiren ve popülerliği hızla artan uzaktan çalışma konferanslarında anlatıyor.
Gonçalo Hall’un tüm çalışanlar adına büyük bir hayali var: herkesin dünyada istedikleri ortamdan çalışabilecekleri göçebe köyler yaratmak.
Yetenekleri ve şirketleri birleştirmenin önündeki tüm engelleri kaldıran çalışma alanları Gonçalo’nun aklındaki küresel köyler - geleceğin ideal işyerleri. Hızlı internetle birbirine bağlı, kolaylıkla yer ayırtılabilen, çalışma ve yaşam alanı sağlayan dinamik ortak mekanlar. Hızla ve kolayca dünyanın dört bir yanından gelen kişilerle bağlantı kurabildiğiniz ekosistemler. Gonçalo’nun hayali ve emeğini Portekiz’e bağlı Atlantik’teki Madeira adalarında bulunan göçebe köylerinde (Ponta do Sol, Porto Santo, Jardim do Mar…) görüyoruz.
Bu göçebe köylerin lokal toplumla ve bulundukları çevreyle entegre faaliyet gösteriyor. Birkaç evin bulunduğu site, yan yana benzer profilde kişilerin yaşadığı villalar bir göçebe köyü olamaz. Böyle ortamlarda girişimciler, freelance çalışanlar zamanlarını en iyi şekilde kontrol ederek etkin bir şekilde çalışıyorlar. Gündüz sörf yapmak isteyen gün ortası ara veriyor, gece mesaisine devam ediyor. Birgün hava güzel olduğunda açık havada çalışıyor, diğer gün şehrin öbür ucundaki kafede.
Gonçalo uzaktan çalışmayı tercih edenlerin başarısının sadece uzaktan çalışmayı istediklerinden kaynaklanmadığını, aynı zamanda uzaktan çalışmanın şirketleri daha karlı hale getirdiğini savunuyor. Bu karlılık ve başarıların ardındaki gerekçeler malum: dünya genelinde yeteneklere ulaşma imkanı, hızlı ve kolay işe alım süreci, daha fazla sayıda çalışan adayı, düşük işten ayrılma oranı, bir de üstüne, fiks ofis maliyeti yok, ofis politikası ve dedikodu yok. Doğru iş delegasyonu, beraber çalışma ve iş takibi yöntemlerini uyguladıkları takdirde bu iş yerleri ofiste çalışan rakiplerine göre daha avantajlı konumdalar.
Bilfiil ofiste veya okulda olmak sadece yoklama bazında değerlendirilmemeli. Bu gibi sistemlerden kişinin zihniyle orda olduğundan çok, cismiyle orda olmasına bakılıyor. Yani, ne bildiğine ya da ne öğrendiğine değil, orada olması önemli. Oysa, yapılan işin kalitesi veya öğrenilen bilgiler ölçüldüğünde sonuç farklı olabiliyor.
Eşitlikçi bir düzen mevcut bu dijital çalışma biçiminde. Öyleki hangi coğrafyada çalışırsanız çalışın, benzer bir maaş için çalışıyorsunuz. Sizin yarattığınız değer ve yetenekleriniz için şirket para veriyor. Büyük şehirde yaşamın bedelini şirketiniz ödemiyor, siz de başarılı bir kariyer için büyük şehirde olma zorunluluğunda değilsiniz. Eğer siz ille büyük şehirde yaşamak istiyorsanız o sizin seçiminiz oluyor ve zorluklarına siz katlanıyorsunuz. Ya da maliyetlerin daha düşük olduğu ufak bir kasabada çalışıp kendinizi borçlardan özgürleştiriyorsunuz.
Düşünsenize Silikon Vadisi’ndeki işi evinizden yapıyorsunuz ya da dünyanın öbür ucundaki minik adadan ancak mekandan bağımsız aynı hizmeti verip aynı maaşı alıyorsunuz. Yani, büyük şehre göç tersine dönüyor. Bilakis, herkes kırsal kesime, deniz kıyılarına göç etmek istiyor ki, yaşam kaliteleri daha yüksek olsun, çocuklarını geniş alanlarda, taze meyve, sebzeyle beslenerek, doğayla iç içe büyütebilsinler.
Bebekli göçebe aile olmak
X paylaşımlarına göre, Gonçalo, eşi ve bebeğiyle beraber, Eylül- Ekim aylarında İsviçre, Costa Brava, İspanya, Buenos Aires, Londra, Algarve (Portekiz) ve Brezilya’da olma planı var. Mart ayında bebekleri Carolina dünyaya geldiğinde çevresindekiler artık o kadar sık seyahat edemezsin demişler ancak Gonçalo ve eşi bebekleriyle dünyanın farklı yerlerinden uzaktan çalışmaya ve göçebe köylerini yönetmeye devam etmişler, ve başarıyla birer göçebe çalışandan bir göçebe aileye dönüşmüşler. Nasıl mı?
Daha planlı, daha uzun süreli göçebeler olarak. Bebekleri de bu göçebe hayata adapte olmuş. Örneğin, birkaç günlük veya haftalık seyahatlere hayır demeyi ve örneğin 1 yıl Portekiz’de kalmak gibi uzun seyahatleri öncelikli yapmayı öğrenmişler. Carolina bebek için doğru ortamı oluşturmak için özel dikkat ve çaba gösteriyorlar, örneğin, yazın çok sıcak yerlerde olmamaya çalışmışlar. Bir aile olarak her yıl farklı deneyimleri beraber yaşayacakları, farklı kültürleri deneyimleyip görecekleri ve minik bebek Carolina’ya dünyayı olduğu gibi gösterecekleri bir yaşam hazırlıyorlar. Linkedin paylaşımında detaylandırdığı yeni yaşam tarzını şöyle bitiriyor Gonçalo: Kim isterse bizim gibi yaşayabilir ancak bu yaşam tarzı herkes için değil.
Geçen hafta Gonçalo’nun eşi Catarina’nın GranCanaria, Nestor Gran Destino online dergisine verdiği röportajda dijital göçebe aile olmakla ilgili düşüncelerini paylaşmış. Kendisi de geçtiğimiz yıllarda dijital göçebe olarak çalışan Catarina, teknoloji şirketlerine işe alım yapıyor. Eşi gibi Portekiz asıllı olan Catarina, ilk uzaktan çalışma deneyimini Polonya’da çalıştığı IT şirketi 6 ay esnek çalışma olanağı verince, Güney Doğu Asya’da gerçekleşmiş. Dijital göçebelerin favorisi Bali, Tayland, Vietnam, ve Malezya’dan çalışmış ve dijital göçebe yaşam tarzını benimsemiş.
Anne-baba olduktan sonra yavaş göçebeler olmaya karar vermiş Gonçalo ve Catarina. Yani, her bir destinasyonda kalma sürelerini 5-6 aya çıkararak bebekli ailelere uygun, güvenli ve konforlu yerleri seçiyorlar. Kalacakları yerde belli sayıda dijital göçmenin olması onlar için önemli. Çünkü kısa süreli yaşam ve çalışma ortamı altyapısına sahip yerlere adapte olmak çok daha kolay ve hızlı oluyor. Geçtiğimiz ayları geçirdikleri Kanarya Adaları da böyle bir yer; uluslararası dijital göçebelere uygun ortak çalışma ve ortak yaşama alanları mevcut, mevsim tüm sene ılıman, spor ve eğlence alanında sevdikleri hobileri yapabiliyorlar.
Hall ailesi, küresel göçebeliğin sırf bekar çalışanlar için olmadığının yaşayan örneği.