Girişimciler, okçunun yolunu takip edin!
Paulo Coelho Okçunu Yolu adındaki kısa kitabında ne olursak olalım, yaşamda başarı için okçunun yolunu benimsememiz gerektiğini yazıyor.
Haber Merkezi |Ela Erozan Gürsel - Datassist Bordro Servisi / İnovasyon Araştırmacısı
Simyacı’nın yazarı dünyaca ünlü Paulo Coelho Okçunu Yolu adındaki kısa kitabında ne olursak olalım, yaşamda başarı için okçunun yolunu benimsememiz gerektiğini yazıyor. Özellikle yaşamlarının bir döneminde maaşlı işlerini bırakıp, şevkle yaptıkları, akıllarını ve ruhlarını kaplayan bir işin peşinden giden, gece gündüz demeden çalışıp didinen girişimcilerin son derece faydalı bulacakları bir felsefe bütünü okçunu yolu.
Tetsuya marangoz mu, ülkenin en iyi okçusu mu?
Birgün bir yabancı marangoz Tetsuya’nın yaşadığı köye çıkagelir ve Tetsuya’nın ülkenin en iyi okçusu olduğunu iddia ederek ona meydan okumak ve artık bu şana layık olmadığını göstermek istediğini söyler. Köylüler gelen yabancıyı bir kez bile elinde yay görmedikleri marangoz Tetsuya’nın dükkanına götürürler.
Okçunun yoluna yaşamını adadığını ve sadece Tetsuya’nın kendisini ok atarken görmesi için günlerle süren bu yolculuğu göze aldığını söyler yabancı. Tetsuya yabancının isteğini yerine getirir ve yabancının ok atışını izler. Yabancı okunu atar ve ok 40 metre uzaktaki bir ağacın dalındaki kirazı tam ortasından deler. Tetsuya kendi yayını uzun zamandır sakladığı yerden çıkarır, oku olmadığını, yabancının oklarından birini kullanması gerektiğini söyler. Okunu atmadan önce yabancıdan söz alır: asla Tetsuya’nın yaşadığı köyün ismini söylemeyecektir ve kendisini bulup bulmadığını soranlara dünyanın öbür ucuna kadar gittiğini ancak bir yılan tarafından sokularak öldürüldüğünü keşfettiğini söyleyecektir.
Tetsuya atışını yapmak için 1 saat kadar yürür ve derme çatma heran kopabilecek bir köprünün iki kıyıyı birleştirdiği bir nehre ulaşır. Tereddüt etmeden sallanan köprünün ortasına kadar yürür, okunu nişan alır ve oku fırlatır. 20 metre ötede dalında bir şeftaliyi deler ok. Sonra da yabancıdan aynısını yapmasını ister. Neticede, yabancı 2 kat daha uzak mesafedeki şeftaliden çok daha küçük olan kirazı vurabilmiştir. Bu yeni hedefi vurmaması için sebep yoktur. Ancak, yabancı kontrol edemediği dış faktörler yüzünden hedefin yakınına dahi oku atamaz. Çürük köprünün çökeceğinden, nehre düşeceğinden korkar ve konsantre olamaz. Tetsuya yabancının okçuluktaki tekniğini över ancak zihnine hakim olamadığından zor koşullarla karşılaştığında başarılı olamadığını söyler. Oysa, okçunun savaşacağı ortamı her zaman seçemeyeceğine dikkat çeker.
Tetsuya ve yabancının etkileşimine şahit olan köylü çocuk Tetsuya’ya okçulukla ilgili birçok soru sorar ve Tetsuya çocuğa her mesleğe uygulanabilecek bir felsefe olan okçunun yolunu anlatır. Okçunun yolunu izleyenin ne oka, ne yaya, ne de hedefe ihtiyacı vardır. Okçunun yolunu öğretmek zor değildir, öğretiyi anlatmak 1 saatte mümkündür. Ancak zor olan her gün talim yaparak gerekli isabet seviyesine ulaşmaktır.
Girişimcinin yolu okçunun yolundan geçer
Okun ve yayın sevincini başkalarıyla paylaşmayan okçu kendi meziyet ve zaaflarını keşfedemez.
Çevreni farklı meziyetlere sahip insanlarla donat. İşini seven, hata yapmaktan korkmayan kişiler. Nice hatanın ardından doğru şeyler yapma sabrı ve kararlılığını gösteren bu eylem insanları risk almaktan korkmazlar. Okçu her oku fırlattığında bilir ki, oku yaya gerdiğinde heran hedef değiştirebilir ve her atışla büyük riskler alır. En iyi dostlar - ya da iş ortakları - sizinle aynı görüşleri paylaşmayanlar, kafası farklı çalışanlardır. Sezgilerine güvenen, aksiyon halinde düşünen ve hamlelerini değiştirme cesaretine sahip olan kişiler yanlışlar yapacak, sonra o yanlışlardan ders çıkarıp, doğru yolu bulma azmini içinde yaşayan kişilerdir.
Farklı meslek erbaplarından farklı yetenekler öğrenebilirsiniz. Örneğin, fırıncı ellerini kullanmayı, malzemeleri ölçüyü kaçırmadan karıştırmayı öğrenir, çiftçiden sebat etmeyi, mevsimlere saygı duymayı öğrenirsiniz. Girişimci olarak takımınızı farklı meslek ve bakış açılarından kişilerden oluşturun. Herkes farklı bir yönüne odaklansın konunun, farklı problemlere çözüm bulsun. Ancak bu kişilerin ortak noktaları yanlıştan korkmayıp işe yeni baştan başlamaya istekli olmaları olsun.
Yayı, oku ve hedefini tanıyın
Yay (enerji, yaşam) - yay hep sizinle kalacaktır. Ona iyi bakmak şarttır. Onu dinlendirmek, gücünü toplamasına izin vermek önemlidir. Yayın bilinci yoktur, okçunun elinin ve arzusunun bir uzantısıdır. Yayın sunabileceğinden fazla güç harcandığında, yay çok gerilir ve kırılır. Yayını anlamak için kolunun ve zihninin bir uzantısı haline gelmelidir.
Ok niyettir. Yayın kuvvetinin hedefin merkeziyle ok buluşturur. Niyetin berrak ve belirgin olması şarttır. Ok yaydan çıktığında dönüş yoktur. Hazırlık hareketler doğruysa, risk alınmalı ve ok fırlatılmalıdır. Her bir atış bir iz bırakacak, biriken deneyimler sayesinde her yeni atış bir öncekinden daha iyi olacaktır.
Hedef ulaşılmak istenen amaçtır, okçu tarafından seçilir, ancak uzaktadır. Hedefi tutturamadığınızda asla hedef suçlanmamalıdır. Hedefi okçu seçer ve sorumluluk tamamen okçuya aittir. Hedefi düşman olarak değil, saygı duyduğun ulaşmak istediğin bir nokta olarak görmelisin. Ona ulaşmak için gösterdiğin onca çaba her zaman aklında olmalıdır. Okçu binlerce defa yapılan talim ve tekrar sonucunda ruhtan gelen atışlar yapabilecek. Atış hareketini otomatik olarak, yayı, oku ve hedefiyle bütünleşmiş olarak gerçekleştirebilecektir.
Girişimci de, aynı okçu gibi, yayı (kendi), oku (niyetini sergileyen hareketleri) ve hedefini (amacı) bütünleştirdiğinde başarıya ulaşır. Bu bütünü biraraya getirmek için yapbozu yüzlerce kez birleştirmeye çalışması, bozması tekrar denemesi ve bu süreçte hiç yılmaması gerekir. Okçunun her atışı farklıdır, girişimcinin her bir deneme yanılmasının farklı olacağı gibi. Bu yolda yürümenin yolu okları atmaktır, yani deneme yanılmaya bıkmadan doğruyu bulana dek devam etmek. Sürekli talim yapmak ve her şarta hazırlıklı olmak girişimciyi okçunun yolunda tutacaktır.
Tüm girişimcilere kendi yollarını hatırlamaları için Okçunun Yolunu okumalarını tavsiye ederim.