Başarı buzdağının altında Soft Skill’ler var
Uzun soluklu kariyer yolculuklarıyla ilgili sorular sorulduğunda birçok başarılı profesyonel soft skill’lerini ön plana çıkarır. Henüz yirmili yaşlarında en üst seviye yöneticilik pozisyonlarına gelmiş bugün Clickup’ın CEO’su Melissa Rosenthal da kariyerinde ilerlemesini bu soft skill’lerine bağlıyor.
Haber Merkezi |Ela Erozan Gürsel / Datassist Bordro Servisi İnovasyon Araştırmacısı
Uçak kazasından kurtulan bir grup insan ıssız bir adaya düşer. Grubun içinde doktor, hırsız, sekreter, tüccar, yönetici gibi meslekler vardır. Grupta aynı zamanda, balık tutan, el işlerinde becerikli, düzenli spor yapan kişiler mevcuttur. Bu elle tutulan yetiler sayesinde ilk etapta hayatta kalınır.
Daha sonrasında yeni düzen içinde, herkesle iletişim kurmaya özen gösteren, ihtiyaçları belirleyip onları doğadan temin etmeye çalışan, çevreyi gözlemleyerek tehlikelere karşı önlem alan, diğerlerine yetileri doğrultusunda görevler veren bir iki kişi ortaya çıkacaktır. Bu kişiler doktor, mühendis, avukat gibi teknik yetilere sahip olmayabilirler ancak soft skill’leriyle (ince yetilerin) planlama, doğadan maksimumda fayda sağlama, bugünü idame etme ve yarına yatırım yapma konusunda başarı sağlayabilirler.
Uzun soluklu kariyer yolculuklarıyla ilgili sorular sorulduğunda birçok başarılı profesyonel soft skill’lerini ön plana çıkarır. Henüz yirmili yaşlarında en üst seviye yöneticilik pozisyonlarına gelmiş bugün Clickup’ın CEO’su Melissa Rosenthal da kariyerinde ilerlemesini bu soft skill’lerine bağlıyor. Fast Company için yazdığı makalede Rosenthal hızlı yükselişinin önünü açan 10 ince yetiyi sıralar: Adaptasyon, EQ, etkili iletişim, müzakere, takım çalışması, olumlu düşünme, zaman yönetimi, problem çözme, iş etiği, rekabet yerine beraber çalışma.
Adaptasyon yetisi bu bağlamda büyük önem taşır. İnsanın iş ortamına hızlı adapte olması ve çalıştığı yerin parçası haline gelmesi onun daha hızlı başarı kazanmasını sağlar. EQ ile kişilerin karakterlerini, birbirleri arasındaki etkileşimi, ihtiyaçlarını ve önceliklerini belirler ve bu detayları dikkate alarak hareket eder, etkili bir iletişimi yakalamayı hedefl ersiniz. Tabii ki zaman zaman önünüze problem çıkacak, o problemleri gene zaman, yer-ortam ve kişileri kontekste koyarak çözeceksiniz. Olumlu düşünmek ve günün sonunda her şeyin hallolacağını ve daha iyi bir noktaya ulaşılacağına inanmak büyük bir enerji kaynağı. Bu düşüncenin temelinde de, iş etiği var: işi benimsemek, o işi güçlükleri zorluklarıyla ve en sevilen yönleriyle bir bütün olarak kendi işin gibi yapmak. Kendi kendinin patronuymuş gibi, kendi paranı koymuş, sonucunda batmak veya zengin olmak varmış gibi… Takım arkadaşını rakip değil, takımı bireysel rekabeti ikincil plana iterek diğer şirketlerden ve markalardan daha iyi olacak şekilde beraber çalışarak daha büyük başarılara taşımak.
Tüm bu soft skill’ler CV’de yazmayan ancak işi yapmaya yarayan hard skill’leri gizli bir güç ile tamamlayan yetiler. Hangi meslekten olursanız olun, başarılı insanların paylaştıkları nitelikler. Öyle ki, bu yetilerin bir kısmı karakterimizin bir parçası, bir kısmı ise, zaman içinde edindiğimiz deneyimlerle beraber öğrendiğimiz ve uyguladığımız alışkanlıklar haline gelmiş. Her birini farklı zamanlarda devreye almış, kimi zaman olumlu tavrımızla sıkıntı yaşayan bir iş arkadaşımıza destek vermiş, kimi zaman duygusal zekamızı kullanıp takım içindeki ilişki dinamiklerini analiz etmiş ve bu analize göre takım içi değişikliklere gitmişsiniz.
Bu elle tutulmayan, gözle görülmeyen ince yetiler bazen iş bilginiz ve deneyiminiz kadar etkili olmuş, normalde açılması imkansız görünen kapıları açmış, bir türlü bir araya gelmeyen takımların beraber çalışmasına olanak vermiş. Örneğin, satış yapan kişiler, sadece doğrudan satış yaptıkları müşterilerini değil, o müşterilere kolayca ulaşmalarını sağlayan yardımcı konumdaki kişileri de yakından takip ederler. Eğer hastanelere medikal malzeme satıyorsanız, sadece doktorlar ve hastanenin satın alma ekibi değil, o doktorlarla çalışan medikal asistanlar, danışmada çalışan görevliler, ameliyathane personeli radarınızdadır. Onlarla ilişki kurar, yardımlaşır, satın alma kararı veren kişilere müsait olduklarında ulaşmayı başarırsınız.
Mesleğimde iyiyim, en başarılı okullardan mezunum… hala soft skill mi konuşacağız?
Evet, hala soft skill konuşacağız. Hatta görüşmede veya işe alındıktan sonra işimizi icra ederken, sürekli soft skill’lerimizi konuşturacağız. Neden? Çünkü soft skill’ler dünyanın en iyi üniversitelerinde öğretilmiyor, en prestijli uluslararası şirketlerde bile çalışsanız, görüşme esnasında kendinizi doğru anlatmanız gerekli. Aksi takdirde o çok istediğiniz işi alamazsınız. Soft skill’lerini daha iyi kullanan bir aday sizin önünüze geçer…
Bilgisayar programlarına vakıf olmak, pazarlama deneyimi, veya finansal modelleme yapmak gibi hard skill’lerin aksine, soft skill’leri ölçmek zordur. CV’nizde veya Linkedin profilinizde ‘çalışkan, enerjik, ve etkili iletişim kuran’ birisi olduğunuzu yazmanız yetmez, iş görüşmesi yaptığınızda, iş yaşamınızda vereceğiniz örneklerle çalışkanlığınızı, pozitif enerjinizi ve de güçlü iletişim yetilerinizi göstermeniz, daha doğrusu hissettirmeniz gerekli. Hard skill’lerin aksine, ne kadar çalışkan olduğunuzu kanıtlamak için gösterebileceğiniz bir veri veya alabileceğiniz bir test yoktur. Ancak iletişim konusunda başarılı olduğunuzu görüşme sırasında kendinizi ve projelerinizi anlatma şeklinizle gösterebilirsiniz.
Soft skill’ler somut verilerle doğrulanmaktan çok, kişinin duruşu, konuşması, hali ve tavrı ile desteklenen, kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplarla hissettirilen ipuçlarına dayanır. Hard skill’lerdeki verileri soft skillerde bulamazsınız: Kişinin mühendislik diplomasını görebilirsiniz ancak takım içinde nasıl davrandığını hayal etmeniz zordur. Teknik bilgisini aynı meslekten kişiler kontrol edebilir ancak bu bilgileri yeni nesil çalışanlara nasıl aktaracağını öngörmek her zaman mümkün değildir. Unutmayın başarı buzdağının altında soft skill’ler var. Soft skill’lerinizi geliştirin, kariyer yolunuzda daha hızlı ilerleyeceksiniz. Başarılar!