4 günlük çalışma haftasına hoş geldiniz!
Autonomy adlı düşünce kuruluşu 4 günlük çalışma deneyinin yararlarını duyurdu. İzlanda'da nüfusun yüzde 1'ine denk gelen katılımcıyla gerçekleştirilen deneyin başarısının ardından, geçtiğimiz günlerde 4 günlük çalışma haftası konseptini test etmek için yeni bir çalışma başlatıldı.
Haber Merkezi |Ela Erozan Gürsel - Datassist Bordro Servisi/İnovasyon Araştırmacısı
Bir yıl kadar önce, 20.yüzyıldan itibaren biz modern insanların iş yaşamıyla ilgili benimsediği en önemli temel kurallardan biri, 5 günlük mesai günlerine meydan okundu. Autonomy adındaki bir düşünce kuruluşu yayımladığı raporda, haftada 4-günlük çalışma deneyinin yararlarını duyurdu. Dünyada o güne kadar gerçekleşen kısa hafta çalışması, İzlanda’da nüfusun %1’ine denk gelen 2500 katılımcıyla gerçekleşti ve kayda değer sonuçlar ortaya çıktı: Katılan çalışanların stres seviyelerinde azalma görülürken, enerji düzeylerinde ve odaklanmalarında artışlar gözlemlendi. Çalışanların daha bağımsız, işlerine daha çok sahiplenen ve iş yapma hızlarını daha rahat kontrol eder hale geldikleri görüldü. Bu sayede ev-iş arasındaki pürüzler minimuma indirildi. Yöneticilerin çalışan moralinin yükseldiği ve de verimlilik seviyelerinin ya aynı kaldığı ya da daha iyi olduğunu belirttikleri kaydedildi.
İzlanda başarısından sonra, geçtiğimiz günlerde 4 günlük çalışma haftası konseptini test etmek için yeni bir çalışma başlatıldı. Financial Times’ın haberine göre, 70 İngiliz firması 3300 çalışanıyla 4-günlük hafta denemesine başladılar. 6 ay sürmesi hedefl enen bu deneme sırasında hedef, çalışanların verimliliklerini düşürmeden 5 günlük işi 4 gün çalışarak tamamlamaları. Yani, hedef daha kısa sürede daha çok iş yaparak verimli çalışmak ve çalışan moralini yükseltmek. İş-yaşam dengesinin gerçek anlamda sağlanabileceği bir düzen gelinmek istenen nokta. Azaltılmış saatlar pek tabii ki iş hedefl erinin düşürülmesi anlamına gelmeyecek. Çok çalışmanın tanımı ‘uzun değil, akıllı çalışmak’ olarak yeniden yapılacak. Şirketler sonuç odaklı performans değerlendirmesini benimseyecekler.
Geçen hafta başlayan çalışmanın ardında kar amacı gütmeyen 4 Day Week Global Campaign grubu, İzlanda çalışmasından tanıdığımız Autonomy, ile akademik dünyadan Cambridge ve Oxford Üniversiteleri, Boston College güçlerini birleştirmişler. Çalışmaya çalışanlarıyla katılan şirketler arasında, Canon ve Panasonic İngiltere ofisleri, Ingiliz Atom Bank 4-günlük çalışma haftasına geçiş yaptıklarını duyurdular. Unilever’in Yeni Zelanda ofisi 4 günlük çalışmayı denemeye başladı. Daha küçük ölçekli olarak, 4-gün çalışma denemeleri İrlanda, Yeni Zelanda ve Amerika’da da başladı, yılın ilerleyen döneminde, İspanya ve İskoçya’nın da bu küresel denemeye katılması planlanıyor.
Çalışana fayda, işverene zarar mı?
4 günlük çalışma haftasının çalışanlara faydası aşikar: daha az stresli ve daha mutlu çalışanlar bu azaltılmış saatların doğrudan etkisi. Çalışanlar 5 gün çalışarak aldıkları maaşları yeni düzende 4 gün çalışarak alacaklar. Bir diğer deyişle, %80 mesai karşılığında, %100 maaş.
Asıl merak edilen soru, şirketlerin haftada 1 gün az çalışmayla aynı verimliliği yakalayıp yakalayamayacakları. Fabrika ortamında haftada bir iş gününün tatil edilmesinin meydana getireceği verim kaybı tartışılmıyor burada. 21.yy’ın bilgi işçilerinin ellerindeki teknoloji araçlarıyla işlerini daha hızlı ve etkili yapmaları mümkün mü? Dalgınlık ve stres gibi zaman kaybı ve verimsizliğe yol açan faktörleri mesai günlerini azaltarak elimine edebilirler mi? Sonuç olarak, %20 daha az çalışarak çalışan-işveren için ruh hali ve verim dikkate alınarak kazan-kazan bir sistem yaratılabilir mi?
İşverenler pandemi döneminde geliştirdikleri stratejilerle kısa çalışma haftasına daha sıcak bakıyorlar. Pandemiyle beraber zorunlu bir değişime giden iş yapma biçimleri tüm çalışanları etkiledi. Verimli çalışmak için ofis ortamının gerekliliği sorgulanır hale geldi, farklı konumlardan video toplantılarla ve tamamlayıcı teknolojilerin hızla gündelik iş akışına entegre edilmesiyle verim kaybı yaşamadan farklı saat ve düzenlerde çalışılabildi.
Ancak ‘iş ofiste yapılır, ofis dışı etkileşim limitli olduğundan ortak yaratıcılık darbe alır’ görüşüne sadık patronlar da mevcut. Geçen hafta Elon Musk Tesla çalışanlarını haftada 40 saat ofiste çalışmaya çağırarak uzaktan çalışmayı sonlandıran patronların arasına katıldı. Birçok özel firma çalışanları ofise geri çağrıldı, bir kısım şirket çalışanları kademeli bir şekilde ofis ortamına döndü ve yıl sonuna kadar tam zamanlı olarak ofis yaşamına geri dönmeyi planlıyor.
Ağırlıklı İngiliz firmalarının katıldığı bu 4-günlük hafta çalışmasının başarısı yarının esnek çalışma biçimlerinde belirleyici bir rol oynayabilir. Öyle ya da böyle, uzaktan çalışma, 4 günlük hafta vb alternatifl erle iş yaşamımızın geleceği her gün ofisle kısıtlı olmayacağa benziyor.