Yen carry trade çözüldü, meydan yuana kaldı
Yatırımcılar yen yerine yuan cinsi borçlanarak yüksek getirili para birimlerine yatırım yapmanın daha az riskli olduğunu değerlendirirken, bazı kurumlardan da carry trade işlemlerinin yuan yoluyla yapılması yönünde tavsiyeler geliyor. Yen carry trade pozisyonlarının çözülmesinin ardından, bu yöntemin yuan ile olan versiyonu dikkat çekmeye başladı.
Haber Merkezi |Japonya Merkez Bankası’nın faiz artırımı sonucunda bu ayın başında yaşanan volatilite ve carry trade pozisyonlarının çözülmesinin ardından, bu yöntemin yuan ile olan versiyonu dikkat çekmeye başladı.
Analistlere göre yuan carry trade şoklara karşı daha dayanıklı olabilir. Yatırımcıların, düşük faizli para birimlerinden borç alarak daha yüksek faizli para birimlerine yatırım yapması olarak da tanımlanabilen carry trade ile ilgili olarak, işlemlerin her zaman karla sonuçlanmayabileceği uyarıları sık sık yapılsa da söz konusu yöntem popularitesini koruyor.
Döviz kuru değişmediği sürece iki ülke arasındaki faiz farkı kadar getiri potansiyeli taşıyan carry trade işlemlerinde getiri üzerinde etkili olan en önemli unsur döviz kurları. Yüksek faizli para biriminin, aradaki faiz farkından daha çok değer kaybetmesi halinde yatırımcı için zarar oluşuyor ve bu nedenle carry trade işlemi yapan yatırımcının kurdaki oynaklık ve oluşabilecek riskleri dikkatle takip etmesi gerekiyor.
Royal Bank of Canada uzmanları Çin merkez bankasının gevşek para politikasını sürdürmesiyle yuanın daha yüksek getirili varlıklar satın almak için ödünç alındığı işlemlerin daha istikrarlı olma ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyor.
Bank of New York Mellon bol likidite ortamının yuan carry işlemlerine karşı koymayı zorlaştırdığını belirtirken, Citigroup, Goldman, Nomura da yuan carry trade işlemlerini tavsiye eden kurumlar arasında. Tipik carry işlemlerinde yatırımcılar, çoğunlukla döviz olmak üzere daha yüksek getirili varlıklara yatırım yapmak için Japon yeni ve İsviçre frangı gibi düşük getirili para birimleri üzerinden borçlanıyor. Yuan carry trade işlemleri de benzer nitelikte, ancak para birimi tamamen dönüştürülebilir olmadığından sınırlamaların söz konusu olduğu belirtiliyor.
Arada önemli farklılıklar var
Yuan carry işlemlerinin büyük bir kısmı Çinli ihracatçılar tarafından yapılıyor. Analistlere göre, yuan carry trade spekülatörleri değil, esas olarak ihracatçıları ve çok uluslu şirketleri içerdiği için yen carry trade'inden farklı. Yuan tam olarak dönüştürülebilir değil, çünkü yetkililer ekonomi üzerindeki kontrollerini güçlendirmek için yabancı para giriş ve çıkışını sınırlıyorlar. Bu, yuan cinsinden carry trade'lerin boyutunu yen cinsinden carry trade'lere kıyasla otomatik olarak azaltıyor.
İkincisi, yen ile finanse edilen anlaşmalar çok çeşitli yurtdışı destinasyonlarına yatırılırken, yuan borçlanmayla kullanan anlaşmaların büyük kısmı Çinli ihracatçılar ve çokuluslu şirketler tarafından dolar cinsinden tutulmakta ve bu, Fed faiz artışlarının ABD borçlanma maliyetlerini Çin'in üzerine çıkarmasından sonra, yani 2022'de karlı hale geldi. Çinli ihracatçılar ve çokuluslu şirketler 2022'den bu yana 500 milyar dolardan fazla varlık biriktirdi.
Yatırımcıların yuan carry trade'ine ilgi duymasının bir dizi nedeni olduğunu söyleyen BNY Asya- Pasifik kıdemli stratejisti Wee Khoon Chong "Her zaman bazı fırsatçı piyasa katılımcıları olacaktır, ancak bunların önemli bir hacimde ortaya çıkmasını beklemiyoruz" dedi. Royal Bank of Canada Asya para birimi stratejisi başkanı Alvin T. Tan, "Merkez bankası para politikasını gevşetmeye çalışırken para biriminin güçlenmesine izin vermek çelişkili olacağından, yuanı gelişmekte olan piyasa para birimleri sepetine karşı kısa pozisyona almak mantıklı bir strateji. Çin ekonomisi sıkıntıda ve PBoC'nin önümüzdeki aylarda politikalarını daha da gevşetmesi bekleniyor" yorumunu yapıyor.
Yuan carry trade’de büyüklük ne kadar?
Analistlere göre yuan carry trade işlemlerinde toplam büyüklüğü ölçmek zor, ancak yen çok daha likit ve açık bir küresel para birimi olduğu için yen ile finanse edilen işlemlerden daha küçük olduğu biliniyor. Macquarie, Çinli ihracatçıların ve çok uluslu şirketlerin 2022'den bu yana 500 milyar dolardan fazla döviz varlığı biriktirdiğini tahmin ediyor. Yabancı şirketler, Çin'den elde ettikleri kazançların daha fazlasını ülkeye yeniden yatırım yapmak yerine yurtdışına gönderiyor.
Resmi veriler, yabancıların onshore yuan tahvilleri üzerindeki varlıklarının 2022'nin sonundan bu yana 920 milyar yuan (128,12 milyar $) artarak haziranda rekor seviyeye ulaştığını gösteriyor. Japonya'nın faiz oranlarını artırmasının ardından son derece popüler olan yen carry trade’in çökmesi yuanı öne çıkarsa da, yuan carry trade tarafında uygulanabilirlik konusunda bazı sorular da gündeme geliyor.
Macquarie'nin Çin başekonomisti Larry Hu yuan carry işlemlerinin sürdürülebilirliğiyle ilgili olarak, "Yuan carry trade, Çin'in iç talebi düzeldiğinde sonlanacaktır. Daha sonrası ise, politika teşvikinin ne zaman yeterince kararlı olacağına bağlı" değerlendirmesini yaptı. BoJ'nin 31 Temmuz kararının ardından yen carry trade'inin çöküşü, en azından başlangıçta yuanı etkiledi. Yen, 5 Ağustos'a kadar olan haftada %6,8 yükselirken, yuan %1,7 kazandı.
Bankalardan carry trade işlemlerinin yuan borçlanarak yapılması tavsiyeleri geliyor
Yatırımcılar yen yerine Çin yuanı cinsi borçlanarak, yüksek getirili para birimlerine yatırım yapmanın daha az riskli olduğunu değerlendirirken, carry trade işlemlerinin yuan borçlanarak yapılmasını tavsiye eden kurum sayısı da artıyor. Citigroup’tan aralarında Dirk Willer'ın da bulunduğu stratejistlerin hazırladığı bir araştırma raporunda yatırımcılara opsiyon piyasasında yuan ve yen'e karşı Meksika pesosu ve Brezilya reali üzerine işlem tavsiyesinde bulunuldu.
Goldman Sachs Group ve Nomura Holdings de yatırımcılara, Çin'in makroekonomik olumsuzluklarının büyük olması ve ABD dolarındaki düşüş nedeniyle diğer para birimlerinden oluşan bir sepete karşı yuanı kısa pozisyona almalarını önerdi. Yen carry trade pozisyonları, Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) faiz artırımı sonrası para biriminin değer kazanmasıyla bu ayın başında çözülmeye başlamış ve bu durum küresel piyasalarda satış dalgasına neden olmuştu.