Trump Fed’in bağımsızlığını etkileyebilir mi?
Donald Trump’ın başkan adaylığını açıkladığı ilk günden bu yana Fed'in siyasi etkilerden bağımsızlığı tartışmalara neden olmuştu. Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump, ABD başkanının Fed'in para politikası kararlarında "söz sahibi" olması gerektiğini söylemişti. ABD başkanlık yarışında Trump yönetiminin Fed politikası üzerindeki potansiyel ekonomik etkisi yatırımcılar için kilit bir soru olarak ortaya çıktı. Peki, Trump Fed’in bağımsızlığı etkileyebilir mi?
Haber Merkezi |ABD’den seçim sonuçları gelirken en merak edilen konuların başında da ‘Fed’in bağımsızlığı’ oldu.
Başkanlık yarışında Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump, başkanlık koltuğuna adım adım yaklaşırken ekonomiye dair vaatler ve yol haritaları ön plana çıkmıştı. Bu politikalardan biri de Fed ile ilgili hamlelerinin ne olacağı sorusuydu. Fed'in toplantısı öncesinde Trump'ın Fed ile ilgili söylemleri yeniden gündem oldu.
Trump kampanyasında Fed tartışmasının fitilini ateşlemişti
ABD başkanının Fed'in para politikası kararlarında "söz sahibi" olması gerektiğini söyleyen Trump, bu söylemle ‘Fed’in bağımsızlığı’ tartışmalarını da başlatmıştı. Trump seçim kampanyasını yürüttüğü birkaç aylık dönemde düzenlediği toplantılarda, "Başkanın en azından orada söz sahibi olması gerektiğini düşünüyorum." demişti. Trump, "Bence benim durumumda, çok para kazandım, çok başarılı oldum ve birçok durumda Fed'deki insanlardan veya başkanından daha iyi bir içgüdüye sahip olduğumu düşünüyorum" diyerek tartışmanın fitilini ateşledi.
Hatta Trump, Fed Başkanı Jerome Powell'ı başkanlık seçimlerinden önce faiz oranlarını düşürmemesi konusunda da uyardı. Trump, Powell'ın görev süresini tamamlamasına ancak "doğru şeyi yapıyorsa" izin vereceğini belirtmişti.
Fed bağımsızlığına ilişkin tedirginlik sürüyor
Trump'ın ABD Başkanı seçilmesi durumunda Fed'in bağımsızlığına müdahale edeceği endişeleri de seçim sonuçlarının ondan yana olmasıyla birlikte yeniden tartışmalara neden oluyor. Piyasa aktörleri, analistler ve ekonomistler finans piyasalarında etkili olan jeopolitik gerilimler, ekonomideki yavaşlama sinyallerine ilişkin endişelerine bir de Fed bağımsızlığına ilişkin tedirginliği de eklediler.
Amerikalılar 2024 başkanlık seçimlerinin sonucunu beklerken, Trump yönetiminin ABD Merkez Bankası (Fed) politikası üzerindeki potansiyel ekonomik etkisi yatırımcılar için kilit bir soru olarak ortaya çıktı.
Neredeyse tüm analistler Trump'ın önerdiği gümrük vergisi önlemlerinin enflasyonu yükselteceği konusunda hemfikir olsa da, Trump'ın Fed politikası üzerinde sahip olabileceği potansiyel etki ve merkez bankasının bağımsızlığına yönelik oluşturabileceği riskler de endişeleri beraberinde getiriyor.
Trump'ın enflasyonist politikaları şahin bir Fed tepkisine yol açabilir
Trump, Çin ürünlerine yüzde 60, diğer ülkelerden ithal edilen ürünlere ise yüzde 10 gümrük vergisi uygulanmasını önererek ithalata yeniden gümrük vergisi getirme sözü verdi.
Potansiyel vergi indirimleri ve daha sıkı göçmenlik politikaları ile birleştiğinde, ekonomistler bu önerileri yaygın olarak enflasyonist olarak görüyor. Aynı zamanda, ABD ekonomisindeki fiyat baskılarını yoğunlaştırması muhtemel gözüyle bakıyor.
JP Morgan: Fed daha sıkı para politikasıyla karşılık verebilir
JP Morgan tarafından yakın zamanda yapılan bir analiz, bu tarifelerin vergi indirimleriyle birlikte enflasyonu tahmini olarak 2,5 puan artırabileceğini öne sürüyor. Enflasyonun önemli ölçüde yükselmesi halinde, fiyat istikrarını sağlamakla görevli olan Fed'in daha sıkı para politikasıyla karşılık vermekten başka seçeneği kalmayabilir.
Bankanın enflasyonu yönetmek için kullandığı geleneksel araç olan faiz oranlarının artırılması muhtemelen gerekli hale gelecek ya da en azından 2025 yılı için öngörülen faiz indirimleri askıya alınabilecek.
Trump'ın ekonomi politikalarında Fed riski
Goldman Sachs Baş Ekonomisti Jan Hatzius, Trump'ın önerdiği politikaların çekirdek enflasyonu 2025 yılında yüzde 3'ün üzerine çıkararak Fed'in yüzde 2'lik hedefini aşabileceğini öngörüyor.
Hatzius'a göre bu durum, "aksi takdirde daha hızlı gerçekleşebilecek kesintileri ertelemek için bir neden olabilir."
Trump'ın ekonomi politikaları enflasyonu hızlandırırsa, Fed'in parasal koşulları gevşetme kabiliyeti kısıtlanacak ve potansiyel olarak Trump'ın kendi büyüme gündemini zorlaştıracaktır.
Trump Fed'in bağımsızlığını etkileyebilir mi?
Fed'in siyasi etkilerden bağımsızlığı, istikrarlı ve güvenilir bir para politikası çerçevesinin temel taşı olarak kabul edilmektedir. Bu özerklik, Fed'in siyasi baskılardan ziyade ekonomik verilere ve merkez bankasının ikili görevine (maksimum istihdamı ve istikrarlı fiyatları teşvik etmek) dayalı kararlar almasını sağlar.
Bağımsız bir Fed, enflasyon üzerindeki kontrolün sürdürülmesi, halkın para birimine olan güveninin korunması ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin teşvik edilmesi için elzemdir.
Başkanın Fed'in kararlarına ilişkin eleştirileri etki yaratabilir
ABD başkanının Fed politika kararları üzerinde doğrudan kontrolü olmasa da, başkanın etki gösterebileceği dolaylı yollar var. Örneğin, bir başkanın Fed'in kararlarına ilişkin kamuoyuna yaptığı açıklamalar, eleştiriler ve hatta tehditler piyasada gürültü yaratabilir ve potansiyel olarak kamuoyunu etkileyebilir.
Bu baskı, kurumun ekonomik zorunluluklardan ziyade siyasi zorunluluklara yanıt verdiğinin görülmesi halinde, kamuoyunun Fed'in bağımsızlığına olan güvenini sarsabilir.
Trump Powell'ı sık sık eleştirdi
Trump, önceki görev süresi boyunca Fed'i ve 2018'de atadığı Başkan Jerome Powell'ı sık sık eleştirdi. Trump sık sık Fed'i daha güvercin bir duruş benimsemeye çağırdı, faiz indirimleri için kamuoyu önünde baskı yaptı ve hatta federal fon oranı sıfıra yakınken negatif faiz oranları çağrısında bulundu.
Trump'ın Twitter akışının veri analizi, Başkan olarak geçirdiği ilk üç yıl boyunca Fed'i hedef alan, çoğu daha düşük faiz talep eden veya Powell'ın şahin duruşunu eleştiren 100'den fazla tweet ortaya koyuyor.
Brookings Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Sarah A. Binder, "Trump'ın Beyaz Saray'daki görev süresi boyunca, Fed'e ve kendi seçtiği Fed Başkanı Jerome Powell'a faiz oranlarını düşürmesi için rutin olarak baskı yapması, ikinci bir dönemde Fed'e nasıl yaklaşabileceğinin habercisi," dedi. Binder, Trump'ın seçilmesi halinde "şüphesiz" Fed'e baskı yapacağına inanıyor.
Trump, Powell'ı destekmeyecek
Trump, yeniden seçilmesi halinde Powell'ın Mayıs 2026'da görev süresi dolduğunda ikinci bir dönem için yeniden Fed Başkanı olarak atanmasını desteklemeyeceğini belirtmişti.
Capital Economics'te ekonomist olan Stephen Brown, Trump'ın Powell'ı zamanından önce görevden almak yerine gelecekteki atamalar yoluyla Fed'i yeniden şekillendirmeyi hedefleyebileceğini öne sürdü.
"Donald Trump'ın seçilmesi halinde Fed Başkanı Jerome Powell'ı görev süresinin dolmasına bir yıl kala görevden almaya çalışarak kazanacakları net değil. Trump bunun yerine çabalarını Fed Yönetim Kurulu'na gelecekte yapılacak atamalar için Senato onayı almaya odaklayabilir."
Trump, Powell'ı göreve getirmişti
Donald Trump ABD başkanlığı döneminde Jerome Powell’ı aday göstermişti. O dönemde Fed'de 2012'den bu yana Guvernör olarak görev yapan Powell'ı tercih etmesinde, Cumhuriyetçi Partili olmasının belirleyici rol oynadığı belirtildi.
Powell, Kongre'deki Cumhuriyetçileri borç tavanının artırılması konusunda ikna etmek için perde arkasında çalıştığı dönem olan 2011 yılında Obama yönetiminin dikkatini çekmişti. Başkan Obama, Powell'ı Demokrat partili Harvard ekonomisti Jeremy Stein ile birlikte Fed'e aday göstermişti. 2017-2021'de görev yapan Trump, Powell'ı 2018'de FED'in başına getirmişti. Ancak Trump, bu yıl şubatta yaptığı açıklamada, Demokrat rakibi ABD Başkanı Joe Biden ve Powell'ın "birlikte çalıştığını" iddia etmişti. Trump, FED Başkanı'nın Demokratlara avantaj sağlayacak şekilde politika belirlediğini ileri sürerek "Bir daha seçilirsem Powell'ı FED Başkanı olarak atamayacağım" demişti.
Trump'ın Fed planı olduğu iddia edilmişti
Donald Trump'ın ekibinin, FED bağımsızlığını azaltmaya yönelik planlar yaptığı öne sürülmüştü. ABD'nin tanınmış gazetelerinden Wall Street Journal'ın (WSJ) haberinde, Trump'ın müttefiklerinden oluşan küçük bir grubun, FED'in bağımsızlığını azaltmayı hedefleyen 10 sayfalık bir plan hazırladığı yazıldı. Söz konusu plana göre ekip, faiz belirlerken FED'in Trump'a danışmasını zorunlu hale getirmek istiyor. Ayrıca Trump'a FED Başkanı Jerome Powell'ı istediği zaman görevden alma yetkisi verilmesi hedefleniyor. Normal şartlarda Powell'ın görev süresi 2026'da bitiyor. Trump, kasımda yapılacak seçimleri kazanması durumunda plan kapsamında Powell'ı bu tarihten önce görevden alabilir.