‘Merkezlerde’ şahinleşme furyası: Faizde yön yukarı
COVID-19 krizi ile merkez bankalarının başlattığı genişlemeci para politikalarında sona yaklaşılıyor. Gelişmekte olan ekonomilerde ise faiz artırımlarına başlandı bile.
Hilal Sarı |Hilal SARI
COVID-19 pandemisinin yol açtığı krizden çıkışa destek amacıyla ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) gibi büyük merkez bankalarının öncülüğünde başlayan gevşek para politikalarında beklenen sona yaklaşılıyor. Piyasalar artık Fed’in - bu yıl mı, gelecek yıla sarkar mı tartışmaları sürse de - yakında tahvil alım programının ölçeğini azaltmaya başlayacağına kesin gözüyle bakıyor. Hatta Leuthold Group’ın Baş Yatırım Stratejisti Jim Paulsen gibi bazı uzmanlar “Bence tapering mart ayında başladı bile ve tapering’in yapacağı tüm etkileri de görmeye başladık aslında” görüşünde. Paulsen’e göre aylardır parasal sıkılaşma zaten “geliyorum” diyor ve piyasalar da bunun farkında.
ST. Louis Fed Başkanı James Bullard da Enflasyon verileri, Almanya, Euro Bölgesi, İngiltere ve ABD gibi birçok gelişmiş ekonomide on yılı aşkın sürelerin zirvesinde. Bu da Bullard gibi şahinlerin “tapering’e derhal başlansın” görüşünü destekleyen bir durum. Ancak hem Delta varyantına yönelik endişeler hem de ABD’de istihdam piyasasındaki büyümenin tekrar hız kesmeye başlaması, Fed’in tapering tarihini gelecek yıla erteleyebileceği öngörülerini de destekliyor. Norveç ve Yeni Zelanda’nın sıkılaşmaya ilk başlayacak gelişmiş ekonomiler olması beklenirken, BoE ve ECB’nin sıkılaşma patikasına “daha temkinli” gireceği görüşü hakim. BoE’den en şahin politika yapıcılar arasında görülen Michael Saunders, önceki gün yaptığı açıklamada “Gelecek yıl faiz artsa bile bu sınırlı bir artış olacak” dedi.
Bazı gelişen ekonomiler faizi artırmaya başladı
Brezilya 4 Ağustos’ta gerçekleşen faiz toplantısında politika faizini 1 puan artırmaya karar verdi.
Rusya Merkez Bankası’nın ise cuma günü gerçekleşecek faiz toplantısında politika faizini 50 baz puan artışla yüzde 7’ye yükseltmesi öngörülüyor. Eylülde seçime gidilecek ülkede enflasyonun 5 yılın zirvesine çıkması siyasi de bir sorun ve cuma günkü toplantıda faiz artırılırsa bu bankanın bu yılki 5. faiz artırımı olacak.
Şili de eylül ayının ilk gününde yüzde 0,75’te olan politika faizini iki katına yüzde 1,50’ye yükselterek artışın sadece 25 baz puan olmasını bekleyen Reuters ekonomistlerini şaşırtmıştı.
Meksika da merkez bankasının yüzde 4,7’lik enflasyon beklentilerinin 5,7 ile hayli aşılması sonrası geçen ay faiz artırımına gitti. Banka politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 4,5’e yükseltti. Banka haziran sonunda da 25 baz puan faiz artırımı yapmıştı. Capital Economics, Meksika Merkez Bankası’nın bundan sonraki her toplantısında 25 baz puanlık bir artış yapılmasını ve 2022 ilk çeyrekte ülkedeki faiz oranının yüzde 5,5’e yükseleceğini öngörüyor.
Peru da yine enflasyonla mücadele amacıyla ağustosta faiz artıran Latin Amerika ülkelerinden biri oldu. Banka pandemi başından bu yana ilk kez faiz artırarak 25 baz puanlık bir artışla politika faizini yüzde 0,5’e yükseltti. Yine de Latin Amerika’daki diğer ekonomilere göre daha düşük (2020’de enflasyon %3,8’di) enflasyona sahip Peru’da enflasyon beklentileri artışta olsa da şimdilik gevşek para politikalarının sürmesi öngörülüyor.
Yeni Zelanda’nın 18 Ağustos’taki toplantısında faizleri 25 baz puan artışla yüzde 0,50’ye yükseltmesi beklenirken, ülkedeki Delta karantinaları bu kararı şimdilik sonraki toplantılara ötelemiş oldu.
Norveç’te pandeminin ilk faiz artışının 23 Eylül’deki toplantıda gelmesi bekleniyor. Merkez Bankası açıklamalarında bu yıl iki kez, 2022’de üç kez faiz artırma niyetinde olduklarını belirtmişti. Norveç İstatistik Bürosu öngörülerine göre 2024 yılı itibariyle politika faizi yüzde 1,75’e ulaşmış olacak.
Güney Afrika ise 2020’de enflasyon karantinalar nedeniyle yüzde 2 ile 15 yılın dibini görmüş ve Merkez Bankası bu sayede politika faizini toplam 300 baz puan indirimle rekor dip düzey olan yüzde 3,5’e düşürebilmişti. Dün bir açıklama yapan Merkez Bankası Başkanı repo faizini düşük tutabilmek için enflasyon hedef koridorunun mevcut yüzde 3-6 aralığından yüzde 3-4 aralığına revize edilmesini savundu. Kanada Merkez Bankası ise dünkü faiz toplantısında politika faizini yüzde 0,25 düzeyinde tuttu ve haftalık 2 milyar dolarlık varlık alımlarına da dokunmayarak genişlemeci politikalarını sürdüren merkez bankaları safhında yerini aldı.
“Almanya’nın sabrı taşıyor, ECB de tapering’e başlayabilir”
Para ve maliye politikalarında “kemer sıkma” ve “sıkılaşma” süreçlerinin en sıkı savunucusu olarak bilinen Almanya’da COVID-19’un gerektirdiği dev destek paketleri politika yapıcılar tarafından hoş karşılanmış ve Bundesbank ile ECB arasındaki “eli sıkı-eli gevşek” gerilimi rafa kaldırılmıştı. Ancak bazı uzmanlar “ECB’nin parasal genişlemesinin de sonuna yaklaşıldığı ve Almanya’nın sabrının taştığı” görüşünde. The Telegraph’ın Economic Intelligence bülteninde yer alan bir analizde “ECB’nin ultra güvercin yönetim kurulunun Almanya’nın sabrının taşması nedeniyle istediğinden daha erken tapering’e başlamak zorunda kalabileceği” değerlendirmesi yapılıyor. Almanya merkezli Avrupa Ekonomik Araştırmalar Merkezi Bloomberg Intelligence’tan Huw Worthington da “Avrupa’da parasal genişlemenin günleri sayılı” görüşünde olan uzmanlardan. 3 Eylül tarihli notunda Worthington ECB’nin bugünkü toplantısında bile tapering’e başlayabileceğini yazıyor.