“Merkezler hızlanmalı ahlaki tehlike çok büyük”
Arjantin eski Merkez Bankası Başkanı ve BoE'nin Merkez Bankacılığı Çalışmaları Merkezi Direktörü Mario I. Blejer Fed ve diğer merkez bankalarının daha hızlı ve kararlı bir şekilde destekleri geri çekmesi gerektiği görüşünde çünkü piyasalardaki "ahlaki bozulma" enflasyon kadar büyük bir tehlike.
Hilal Sarı |Hilal SARI
Arjantin eski Merkez Bankası Başkanı Mario I. Blejer, London School of Economics Ekonomi Profesörü Piroska Nagy-Mohacsi ile birlikte Project Syndicate için kaleme aldığı “Merkez Bankacılığının Yeni Krizi” başlıklı yazısında piyasaları “ne pahasına olursa olsun” destekleyen genişlemeci para politikalarının artık göz ardı edilemeyecek tehlikeli sonuçları olduğuna dikkat çekiyor - Blejer’e göre bunlardan en önemlisi ise piyasaların desteğin her zaman varolacağını varsaydığı “ahlaki tehlike”. Blejer piyasaların risk iştahının sağlıksız şekilde çok yüksek olduğunu çünkü MB’lerin piyasayı her zaman kurtacağına dair yaygın bir kanı olduğunu belirterek sıkılaşmanın kademeli değil daha hızlı ve kararlı olması gerektiğini savunuyor. “Merkez bankacılığı kendisi de krizde. Fed enfl asyonu öngöremedi ve kendi yarattığı riskli balon dolu bir piyasada dev bir bilanço üzerinde oturuyor. Güveni geri kazanmak için aşırı sıkılaşması gerekecek. Bunu yapsa bile mali politika yapıcılar tarafından destek görecek mi belli değil."
“Sistemik kaza ve sert düzelme riskleri arttı”
2008 krizi sonrasında merkez bankalarının ‘ne pahasına olursa olsun’ piyasaları desteklemesi Blejer’e göre pandemide ekonomiyi steroidlerle desteklemeye dönüştü. Blejer’e göre bu yaklaşımın aslında amaçlanmayan (ve öngörülmeyen) sonucu, küresel ekonomik sistem genelinde ahlaki bozunmaya yol açarak risk iştahını artırması oldu. Küresel düzeyde risklerin tarihi düzeylerde olduğuna dikkat çeken Blejer bunun balonları büyüttüğünü, kripto paralar ve hisse piyasaları da dahil reel ve finansal varlıkların değerini yükselttiğini, dünyanın her yerinde portföylerin ağırlıklı olarak riskli varlıklarla dolu olmasının küresel finansal yapıyı “sistemik kazalara ve sert düzeltmelere” karşı daha kırılgan hale getirdiğini aktarıyor. Risk ve ödül arasındaki normal dengelerin on yılı aşkın ultra gevşek politikalarla bozulduğunu söyleyen Blejer, “Yatırımcılar politika yapıcıların varlıklarının fiyatlarını sonsuza dek koruyacağına güveniyor” diyor.
“Fed bilançosu da riskli varlık doldu”
2020 yılında Fed düşük yatırım tavsiyeli ve çöp düzeyi tahvilleri almaya başladığında Fed’in bilançosu da riskli varlıklarla dolmaya başladı. Mesaj netti: Piyasalar ne olursa olsun kurtarılacaktı. Ancak Blejer bu süreçte aslında zorlanmakta olan şirketlerin de tahvillerinin alındığını, bunun da ifl as prosedürlerine daha siyasi bir dinamik getirdiğini belirtiyor. Diğer MB’ler de Fed’i takip ederek benzer adımlar izledi. Blejer “Biz büyük hükümet destekleri ve MB müdahalelerinin geçerliliğini sorgulamıyoruz. Bizim dikkat çekmek istediğimiz ahlaki bozunmanın ciddi boyutlara ulaşması. Şu anda kritik olan kriz geçtikten sonra (biz geçtiğini düşünüyoruz) kriz zamanı politikalarının sorunu daha da büyütmesine izin verilmemesi. Ahlaki tehlike kriz sonrası dönemlerde balonlaşmaya başlar” diyor.
“Enflasyonla mücadele ne kadar ertelenirse sorun o kadar büyür”
Blejer “geçmişteki enflasyon savaşlarının gazilerinden biri olarak” merkez bankalarının krizde verdiği desteklerin çok uzun süre devam etmesinin kredibiliteye büyük zarar verdiğini söylediği makalesinde “Merkez bankacıları gardını asla düşürmemeli çünkü canavar aslında hep orda ve inatla ortaya çıkmak için bir açıklık bekliyor. Eğer merkez bankacılar bu sorunu tamamen çözdüğünü düşünürse enfl asyonun kendini yeniden yaratabileceğini zor yoldan öğrenirler. Enfl asyon kendine COVID-19 pandemisi gibi müttefikler bulur ve politika yapıcıları zor kararlar almaya iter” diyor. Merkez bankacılığın ilk kuralının bu yüzden “Enfl asyon riskini asla küçümsememek” olduğunu aktaran Blejer, ünlü ekonomist Mohamed El-Erian’ın şu sözlerine de atıfta bulunuyor: “Enfl asyonla mücadeleyi erteleyemezsiniz. Eğer tereddüt eder ve kredibilitenin zarar görmesine neden olursanız savaş çok daha uzun ve maliyetli olur” diyor.
“Kademeli adımlar işe yaramaz, destekler hızlıca geri çekilmeli”
Pandemide MB’lerin dev desteklerinin ardından iyileşme baş gösterdiğinde birçok gelişmiş dünya merkez bankacısının enfl asyonu yanlış okuduğuna dikkat çeken Blejer, “enfl asyon verileri tarihi rekorları kırmaya devam edince MB’ler sonunda daha agresif bir patikaya dönmek zorunda kaldı” diyor ve özellikle Fed’in enfl asyonu zamanla kotrol altına alabileceğini öngörüyor. Ancak bu yanlış öngörü Blejer’e göre büyük MB’lerin kredibilitesine büyük bir zarar verdi. Parasal genişlemeden (QE) çıkışın siyasi olarak zor olacağını vurgulayan Blejer “Fed ve diğer büyük MB’ler cesur, kararlı ve acil adımlar atmalı. Eğer kademeli bir tepki verirse eğirinin daha da gerisinde kalacak ve gelecekte çok daha keskin bir düzeltmeye ihtiyaç duyulacak. Bu da kredibilitelerine daha da büyük bir zarar verecek” diyor.
“Hissedeki satış şirket tahvili piyasasına sıçrayabilir”
Uluslararası Swap ve Türev Derneği verilerine göre yatırımcıların temerrüte düşen şirketlere karşı kendilerini korumak için kullandığı düşük yatırım tavsiyeli CDS endeksinde aralıktan ocak ayına Mart 2020’den bu yana görülmemiş bir sıçrama yaşandı. Aralıkta 123 milyar dolar CDS işlemi yapılırken ocakta bu rakam 197 milyar dolara yükseldi. Bu da finans kuruluşlarına göre hisse piyasalarındaki satış dalgasının tahvil piyasalarına da sıçrayabileceğine dair endişelerin hızla arttığı şeklinde yorumlanıyor. BNP Paribas kredi stratejileri küresel direktörü Viktor Hjort “Piyasa yılbaşındakinden çok daha gergin bir halde” diyor. Financial Times’da yayımlanan analize göre türev piyasasındaki işlemler yatırımcıların şirket tahvili piyasasında büyük çatlaklar olabileceği endişesine göre şekilleniyor. Düşük getirili CDS’lerin yanı sıra yatırımcıların ( kısa vadede fiyatlardaki sert bir düşüşe karşı koruma sağlayan) kredi opsiyon piyasasındaki işlemlerinin de arttığını belirten Hjort “Bu da akut bir riskten kaçınma hareketi” değerlendirmesini yapıyor. Tahvilde çalkantı beklendiğinin bir diğer sinyali de ABD yüksek getirili şirket tahvillerinden bile son dört haftadır çıkışlar yaşanması. Yıl başından bu yana çıkışlar 11 milyar doları buldu. Bloomberg verilerine göre 18 Ocak’ta yatırımcılar tek bir günde 1,3 milyar dolar çıkış yaptı ve bu yüksek getirili ABD şirket tahvillerinden Şubat 2020’den bu yana gerçekleşen en büyük tek günlük çıkış oldu.
Blejer kimdir?
21 yıllık IMF kariyerini bırakıp 2001’de Arjantin Devlet Başkanı’nın daveti üzerine önce MB başkan yardımcılığına gelen Blejer, 6 ay bir süre boyunca MB başkanı olarak görev yaptıktan sonra istifa etmiş ve sonrasında İngiltere Merkez Bankası’na danışman olarak göreve başlamıştı. Blejer daha sonra Chatham House’da 2004-2007 yılları arasında Uluslararası Ekonomi Programı’nda danışman olara görev yaptı ve BoE’nin Merkez Bankacılığı Çalışmaları Merkezi Direktörü oldu. Blejer kısa süren MB Başkanlığı döneminde ülkedeki bankaların karşı çıktığı daha liberal bir ifl as kanunu desteklemiş ve sermaye kontrollerinin kaldırılmasını istemişti. Aynı zamanda Arjantin ekonomisinin dolarizasyonunu öneren eski bir öneriyi tekrar gündeme getirmişti. Enflasyonu yüzde 50’yi aşmış durumda olan, etten hububata ihracat kotaları uygulayan, ve birçok tüketici ürününe tavan fiyat uygulamaları getirilen Arjantin’de politika faizi ise yüzde 38’le enfl asyonun çok altında.