Fed’in faiz indirimini Türk ekonomistler nasıl yorumladı?
ABD Merkez Bankası (Fed) piyasa beklentileri doğrultusunda 4 yılın ardından 50 baz puanlık faiz indirimine gitti. Beklentiler dahilinde olmasına karşın cesur yorumlanan faiz indirim kararını Türkiye’den ekonomistler yorumladı.
Haber Merkezi |Fed’in 50 baz puanlık faiz indiriminin yankıları sürüyor. Ekonomistler faiz indiriminde durgunluk endişelerinin ne çıktığını söylerken, fiyatlamalar da yakından izleniyor. Türkiye'de de TCMB'nin faiz toplantısının olduğu bugünde, yurt içinde ekonomistlerin Fed yorumu ne oldu?
“Büyüme etkili olmuş görünüyor”
İktisatçı Mahfi Eğilmez, “Fed, faizi 50 baz puan indirdi. Büyüme beklentisinin düşmesi bu kararda etkili olmuş görünüyor” dedi.
“Piyasanın hevesi kursağında kaldı”
“Piyasa istediğini aldı” diyen Prof. Dr. Ali Hakan Kara, karar sonrası da Powell’ın konuşmasına şu yorumu yaptı:
“Bu kararla Fed son dönemdeki en zayıf iletişimini yaptı.
1) Daha üç ay önce üyeler yıl sonuna kadar 25 bp indirim tahmini yapmışken beklenti bugün 100 baz puana çıktı.
2) Öncesine tek bir üye bile 50 bp sinyalini net olarak vermemişken bugünkü karara sadece bir üye itiraz etti.”
Kara, sonrasında da “ABD 10 yıllık faizi karardan sonra sert düştü. Ardından Powell’ın basın toplantısındaki mesajları ile tekrar sıçradı. Şimdilik piyasanın hevesi kursağında kaldı diyebiliriz ama şimdilik” dedi.
"Varlık balonlarına yeni bir yol açılmış durumda"
Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu da Fed yorumunda büyümeye yönelik kaygılara dikkat çekerken, şunları iletti:
“Fed’in 31 Temmuz toplantısından sonra yayınladığı basın duyurusu ile şimdi gelen basın duyurusuna baktığımızda, Fed’i enflasyon inişine ikna eden büyüme ile ilgili kaygılar görünüyor.
Mevcut makro veriler bu denli kaygı verici olmadığına göre Fed’in bildiği bazı veriler veya gelişmeler olabilir. Haziran ayında bu yıl sonu faizini yüzde 5,1 öngören Fed, 3 ay sonra yüzde 4,4 diyor. Neden?
Fed’in kaygısı, bir süreliğine ve özellikle ABD seçimi sonrası piyasaların neşesi olacak görünüyor. Varlık balonlarına yeni bir yol açılmış durumda.
Fed gelecek yıl sonuna yaklaşık 200 baz puan faiz indirimi planlamış. Dörtte birini bugün yaptı, 15 ayda yaklaşık 150 baz puan indirimi planlıyor.”
Seçim ve istihdam kaygıları
Prof. Dr. Emre Alkin, piyasa baskılarının Fed’i 50 baz puanlık indirime ikan etmesinde yaklaşan seçimlere ve istihdam kaygısına da işaret etti:
“Yaklaşan ABD seçimleri ve istihdam kaygıları üzerine bir de piyasanın baskısı eklenince Fed'in 50 baz puan indirim yapması kaçınılmaz olmuş gözüküyor. Ancak piyasa aktörleri Powell'ın mesajlarına pek destek vermemiş gözüküyorlar. Yatırımcıların temkinli olması gerekiyor.”
“Türkiye o durumdan çok uzakta...”
Doç. Dr. Orhan Karaca, Fed’in faizlerinin enflasyon üzerindeki etkilerine dikkat çekerken, Türkiye’nin bu tablodan uzak olduğunu şu şekilde belirtti:
“Fed, 50 baz puanlık indirim yaptı. Şimdi Fed'in bağımsızlığı tartışılacaktır ama enflasyonu yüzde 9'dan yüzde 2,5'e kadar indirdiğine ve de faizi hala enflasyonun çok üzerinde olduğuna göre teknik olarak söylenecek fazla bir şey yok. Ama Türkiye o durumdan çok uzakta...”
“Yüksek faizin nedeni yüksek enflasyon(du)”
Eral Karayazıcı, Fed faiz kararı sonrasında, “Yavaşlamanın etkisiyle enflasyon sorunu ortadan kalktıkça faiz düşmeye devam edecek” diyerek, şunları iletti:
“Dün FED'in faizi yüzde 5,5'ten yüzde 5'e indirmesinden daha önemli olan 2025 sonu tahminini yüzde 4,25'ten yüzde 3,5'e düşürmesi oldu
Ekonomi bir bütündür; enflasyon sorununun ortadan kalkması ile ABD ekonomisinin yavaşlaması birbirinden bağımsız gelişmeler değil
Ekonomik yavaşlamanın nedeni yüksek faiz
Yüksek faizin nedeni yüksek enflasyon(du)
Yavaşlamanın etkisiyle enflasyon sorunu ortadan kalktıkça faiz düşmeye devam edecek
Faiz düştükçe ekonomik aktivite 2025 ortasından itibaren ılımlı bir büyümeye yelken açacak
(Faizlerin ekonomi üzerinde etkisi 6 ay kadar gecikme ile gerçekleşir)
Ancak gerek reel gerek nominal faizlerdeki düşüşün piyasa etkisi rötarla gelişmeyecektir
Varlık grubu bazında ölçüsü değişse de FED karar setinin piyasa etkisinin pozitif olacağını ve
Sadece 2024 son çeyreğinin değil önümüzdeki 3 çeyreğin (2025 yaz aylarına kadar) finansal piyasalarda pozitif geçmesi ihtimalini yükselttiğini düşünüyorum.”