Küresel ekonomide iki ayrı iyileşme patikası
Brookings Enstitüsü ve Financial Times işbirliğinde hazırlanan küresel iyileşme endeksleri, dünya ekonomisinde iyileşmenin iki ayrı patikada ilerlemeye başladığını ortaya koyuyor.
Hilal Sarı |Hilal SARI
Aşılama süreçlerinin öngörülenden yavaş ve farklı ülkelerde farklı hızda seyretmesi ve önemli birçok ekonomide daha bulaşıcı varyantların vaka sayılarını tekrar artırması, küresel ekonomide iki ayrı iyileşme patikası görülmesine neden oluyor.
Financial Times gazetesinin Brookings Enstitüsü ile birlikte yaptığı yeni bir araştırma, COVID-19 krizinde gelişmiş ekonomilerin iyileşme patikasının gelişmekte olan ekonomilerin iyileşme patikasından önemli ölçüde farklılaştığını ortaya koyuyor. 2021’de ekonomik başarının en önemli kriterinin pandemiyi kontrol altına alma yetkinliği olacağı vurgulanan raporda hem reel ekonomi, hem finansal piyasalar hem de ekonomiye olan güven gibi unsurlar dahil edilerek bir karşılaştırma yapılıyor ve gelişmiş ekonomilerin gelişmekte olan ekonomilere göre çok daha dirençli olduğuna dikkat çekiliyor.
Bu yıl başarının kilidi pandemiyi kontrol etmek
Brookings Enstitüsü ve Financial Times’ın küresel ekonomik iyileşmeyi izlediği TIGER (Tracking Indexes for the Global Economik Recovery) endeksleri, aşı sevinci ve hızlı iyileşme umutlarının sanılanın aksine geniş tabanlı bir iyileşme patikası yaratmadığını, bazı ekonomilerde yeni pandemi dalgasıyla büyüme potansiyellerinin tehlikeye girdiğini gösteriyor. Rapora göre 2021 yılında ekonomik başarının en önemli kriteri pandemiyi kontrol altına alma yetkinliği olacak.
Sadece üç büyük ülke COVID-19 öncesi GSYH’yi yakalayacak
ABD ve Çin, küresel ekonomideki iyileşmenin iki ana motoru olarak görülürken, ABD Başkanı Joe Biden’ın dev paketlerinin de desteğiyle ABD GSYH’sinin bu yıl pandemi öncesini geçebileceği öngörülüyor. Çin de rapora göre pandemiyi kontrol altına alarak ekonomik iyileşmesini sağlama alabilmiş durumda ve ABD ve Hindistan’la birlikte bu yıl COVID-19 öncesi GSYH’ye ulaşan üç ekonomiden biri olacak.
Aşılama programlarında sorunlarla mücadele eden ve 3. dalgayla boğuşan Avrupa ekonomilerinin ise pandemi öncesi GSYH’leri ancak 2022’nin sonlarında yakalaması öngörülüyor. Petrol fiyatlarındaki yükselişin Nijerya, Rusya ve Suudi Arabistan için görünümü iyileştirdiği, Brezilya’da ise pandeminin kontrolden çıkması ve etkili olamayan siyasilerin ortak bir noktada buluşamamasının ekonomik görünümü bozmaya devam ettiği belirtiliyor. Raporda “2020’de pozitif büyüme kaydeden az sayıda ülkeden biri olan Türkiye’de de Brezilya’dakine benzer endişelerin olduğu” ifade ediliyor. Ayrıca rapor ABD tahvili getirilerindeki yükselişin, özellikle de yüksek döviz borcu olan gelişmekte olan ekonomiler üzerinde olumsuz etkileri olacağına dikkat çekiyor.
Düşük gelirli ülkelere 550 milyar dolar gerekiyor
Uluslararası Para Fonu da (IMF) yüksek gelirli ülkeler ve düşük gelirli ülkeler arasında çok ciddi bir farklılaşma olduğuna dikkat çekerek 30 Mart’ta yayınladığı raporda düşük gelirli (kalkınmakta ve gelişmekte olan ekonomilerin) toplam 550 milyar dolar finansmana ihtiyacı olduğunu tahmin etti. Raporda 2025 yılına kadar bu ülkelerin pandemiyle mücadelesi için 200 milyar dolar gerektiği, “gelişmekte olan ekonomileri yakalayabilmeleri için ise” 250 milyar dolar daha gerektiği vurgulandı. IMF, “Baz senaryomuzdaki riskler de gerçekleşirse ilave bir 100 milyar daha gerekecek” diyor ve bu ihtiyaçların karşılanması için “koordine, çok taraflı, güçlü” adımlar atılması gerektiğine dikkat çekiyor.
TIGER endeksleri nasıl hesaplanıyor?
Türkiye’nin de aralarında olduğu 20 ekonomide iyileşmeyi reel ekonomi faliyetleri, finans piyasaları ve ekonomiye güven gibi unsurlar değerlendiren TIGER endekslerinde gelişmiş ekonomilerin gelişmekte olan ekonomilere göre çok daha pozitif bir iyileşme patikasında olduğuna vurgu yapılıyor. Reel faliyet endekslerinde kapasite kullanımı, istihdam, ihracat, ithalat, GSYH, üretim siparişleri, perakende satışlar ve işsizlik oranı hesaba katılıyor. Finansal endeks hesaplamalarında borsa endeksleri, hisse piyasalarının büyüklüğü, kredi büyümesi, tahvil performansı, TED spread ve volatilite endeksi VIX dahil ediliyor. Güven endeksinde ise ekonomik güven ve tüketici güven endeksi verileri kullanılıyor.
“Tehlikeli ayrışma”
IMF Başekonomisti Gita Gopinath, "Ayrışan Toparlanmaları Yönetme" başlığı ile yayımlanan raporun sonuçlarını açıkladığı basın toplantısında büyüme patikalarının “tehlikeli şekilde” ayrışmaya başladığına da dikkat çekti ve ABD Ticaret Bakanı Janet Yellen’ın minimum kurumlar vergisi önerisinin ise IMF tarafından destekleneceğine işaret etti.