IMF'den hükümetlere çağrı: Önceliğiniz açlık ve yoksulluk sorunu olsun

IMF, Mali Monitör raporunda hükümetlere mali politikalarında artan enerji ve gıda fiyatlarının en sert vurduğu kırılgan nüfusları önceliklendirmeleri çağrısı yaptı. Öte yandan IMF 2020’de 226 trilyon dolarla rekora ulaşan küresel borca ilişkin risklerin de arttığını vurguluyor.

Haber Merkezi |

HİLAL SARI

Hükümetlerin mali politikaları kriz dönemlerinde çok önemli bir rol oynuyor. Ukrayna savaşı da enflasyonu özellikle gıda ve enerji kanalından hızla yükselttiği için birçok kuruluşun gözünde en az pandemi kadar etkili bir ekonomik şok. Uluslararası Para Fonu (IMF) “Pandemiden Savaşa Mali Politika” başlıklı Mali Monitör raporuna göre savaşın en görünür etkisi gıda ve enerji fiyatlarındaki artış ve bu durum gıda krizlerine yol açarak, açlık ve toplumsal huzursuzluk risklerini artırmış durumda. Raporda IMF hükümetlere COVID-19 pandemisindekine benzer bir çağrı yapıyor ve özellikle artan gıda ve enerji maliyetleri konusunda en yoksul vatandaşlarını korumak ve en yoksul ülkeleri desteklemek için mali tarafta ‘acil’ adımlar atmasını söylüyor. 

  • Savaşın ve yaptırımların en sert vurduğu ülkelerde mali politikaların önceliği insani krizler ve ekonomik aksamalar olmalı. Artan enflasyon ve faiz ortamında mali destekler en çok etkilenen nüfusları ve bölgeleri hedeflemeli.
  • Büyümenin daha güçlü ve enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiği ülkelerde mali politika ‘destekten normalleşmeye’ geçişini sürdürmeli.
  • Birçok gelişmekte olan ve düşük gelirli ekonomi sıkı mali koşullar ve borç krizi riskiyle karşı karşıya. Bu ülkelerde hükümetler harcamaları önceliklendirmeli ve kırılganlıkları azaltmak amacıyla gelirlerini artırmalı.
  • Emtia ihracatçıları bu fırsatı tampon inşa etmek için kullanmalı.

 
Borçluluktaki artış mali hareket alanını da kısıtlıyor

Öte yandan kamu borçları rekor düzeylerde ve artan borçlanma maliyetleri, bu ani şoklara karşı alınacak önlemler için gerekli mali hareket alanını da kısıtlıyor. Gaspar, “(2020’de 226 trilyon dolarla rekora ulaşan) Küresel borca ilişkin risklerin hayli yüksek olduğu görüşündeyiz” diyor. Küresel kamu borcunun GSYH’ye oranının artan enflasyonun vergi gelirlerini de artırmasıyla 2022’de düşebileceği, orta vadede (2026) yüzde 95 düzeyinde istikrara kavuşması bekleniyor. Ancak bu durumda bile pandemi öncesine göre kamu borcunda yüzde 11’lik bir artış oluyor. Savaş başlamadan önce de pandemi, darboğazlar, iklim krizi ve ötelenmiş taleple artan gıda ve enerji fiyatları, IMF Mali Monitör raporuna göre parasal sıkılaşma döngüsünün başladığı bu dönemde, hükümetlerin ve mali politikaların “çok ince bir kalibrasyonla” hedefli ve geçici bir şekilde tekrar devreye girmesini gerektiriyor.

GIDA

Doğrudan ve geçici destekler verin, korumacı politika gütmeyin

IMF’ye göre “hükümetlerin nüfuslarını korumak - başta da açlıktan korumak - görevini yerine getirmeli”.  Doğru politikanın ülkeye göre değişiklik göstereceğini vurgulayan IMF Mali İşler Direktörü Vitor Gaspar, “Mümkün olan yerlerde hükümetler en kırılgan kesimi korumak için hedefli ve geçici doğrudan destekler vermeli. Yurtiçi fiyatları koruyucu politikalar gevşetilerek küresel arzın artmasına ve yeni darboğazlar oluşmamasına yardımcı olunmalı” diyor. Gıdanın hane harcamasındaki payının bazı düşük gelirli ülkelerde yüzde 60 düzeyinde olduğunu aktaran Gaspar, gelişmişi ülkelerde ise bu oranın yüzde 10 düzeyinde olduğunu aktarıyor.

 ENERJİ

Destek verelim derken, yeşil dönüşümü baltalamayın

IMF Mali Monitör raporunda, hükümetlerin artan enerji fiyatları karşısında yoksullaşan nüfusları desteklemek isterken mali kısıtların yanı sıra giderek ağırlaşan iklim krizini de göz önünde bulundurmaları gerektiğini söylüyor. Gaspar rapora ilişkin yaptığı açıklamada politikaların çok dikkatli kalibre edilmesi gerektiğini ve Paris Anlaşması hedeflerinden çok uzakta olunduğunu vurguladı. “Tüm ulusal hedefler yerine getirilse bile emisyonlarda ihtiyacımız olan düşüşün sadece üçte birini sağlayabiliyoruz” diyen Gaspar 2030 itibariyle 75 dolar/ton üzerinde küresel bir karbon fiyatına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Raporda uluslararası gelir vergisindeki işbirliğinin yanı sıra uluslararası bir karbon taban fiyatı da tartışılıyor ve böyle bir taban fiyat uygulamasının en büyük kirleticilerin katkısını artıracağı savunuluyor.

BORÇ

Düşük gelirli ülkelere acil borç yapılandırma gerekiyor

Küresel borç düzeyleri (özel sektör borcu da dahil) pandeminin ilk yılında GSYH’nin yüzde 28’i kadar arttı. Bu artışın büyük bir kısmı kamu borcundaki artıştan geldi.

Pandemi süresince para politikalarının ve mali politikaların daha derin ve uzun bir resesyonu - özellikle de deflasyonu - engellemek için birlikte çalıştığını söyleyen IMF Mali İşler Direktörü Vitor Gaspar, “Ancak bu başarı çok büyük cari açıklara neden oldu. Gelişmekte olan ülkelerde kamu borcunın GSYH’ye oranı 2024’e gelindiğinde bile 2019’a göre 18 baz puan daha yüksek olması bekleniyor.  Yüksek borç düzeyleri - tüm ülke grupları için - riskleri daha da görünür hale getirdi. Mali Monitör raporunda da vurgulanan en önemli konulardan biri borçlar” diyor.

En kırılgan ülkelerin parasal sıkılaşma döngüsü içinde en çok zorlanacak grup olduğunu vurgulayan Gaspar sistemik riski olmayan gelişmekte olan ülkelerde borç sorununun giderek akutlaştığını belirtiyor ve ekliyor: “En düşük gelirli ekonomilerin yüzde 60’ı borç sıkıntıları yaşıyor veya borç krizi riski taşıyor. Bu ülkelerin bazılarına yapılandırma gerekecek. IMF, G20, borçlular ve kreditörler için en acil öncelik borç sorununu çözecek etkili bir çerçeve inşa etmek.

Acun Ilıcalı: Hayatımın en zor dönemini yaşıyorum Borsada servet inşasının formülü uzun vadeli yatırım ANKA-3 TOLUN bombasıyla hedefi 12'den vurdu! Mevduat faizlerinde son durum! İşte 500 bin ve 1 milyon TL’nin aylık getirisi Bu isim Türkiye'de sadece bir kişide var! Erkek ve kız çocuklarına işte en çok koyular isimler... Simpsonlar ABD’deki büyük yangını 20 yıl önceden nasıl bildi?