Fed'den 50 baz puanlık indirim ihtimali güçlendi

Küresel piyasalarda ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere önemli merkez bankalarının para politikası kararlarının takip edileceği haftaya girilirken, uzun süredir beklenen Fed indiriminin boyutu ve yaratacağı etkiler merakla bekleniyor.

Önde gelen merkez bankalarından Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BoE), Kanada, İsveç ve İsviçre merkez bankaları bir süre önce faiz indirimlerini başlattılar ve hatta bazıları borçlanma maliyetlerini ikinci kez düşürdü. Bu hafta ise Fed’in yanı sıra İngiltere, Japonya, Brezilya, Güney Afrika ve Norveç merkez bankaları da toplanacak ve faiz kararı açıklayacak. Brezilya ve Japonya merkez bankası dışında diğer merkez bankalarından indirim kararı beklenirken, TCMB de bu hafta para para politikası kararı açıklayacak merkez bankaları arasında yer alıyor.

Dört yılın ardından ilk defa faiz indirmesi beklenen Fed’in atacağı ilk adımın ve para politikasında gevşemenin boyutu hala tartışılırken, yaklaşan ABD başkanlık seçimleri de Fed'den bir yönlendirme bekleyen küresel yatırımcılar için belirsizliğe neden oluyor. Fed’in yüzde 5,25-5,50 aralığında olan faiz oranını 18 Eylül'de düşürmeye başlayacağına kesin gözüyle bakılırken, piyasalardaki fiyatlamalarda bankanın faiz indirimlerine 50 baz puanlık bir adımla başlayacağına yönelik öngörüler son günlerde güç kazandı.

Fed’in 25 baz puanlık bir indirime gitme ihtimali de masada kalmayı sürdürüyor. 50 baz puanlık bir indirim ihtimali dün sabah itibariyle %59 ile fiyatlanırken, 25 baz puanlık bir indirim ise %41 seviyesindeydi. Faiz kararıyla birlikte yarın açıklanacak politika metni ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın konuşmasından alınacak sinyaller de piyasaların yönü üzerinde etkili olacak.

ABD seçimlerinin etkisi

ABD'de faizlerin düşmesi, gelişmekte olan ülke merkez bankalarına gevşemeye gitmek ve yurt içi büyümeyi desteklemek üzere manevra yapabilmeleri için daha fazla alan sağlayacak. Reuters tarafından takip edilen gelişmekte olan 18 piyasanın yaklaşık yarısı bu döngüde Fed'den önce faizleri indirmeye başlamıştı. Bu piyasalar genellikle Latin Amerika ülkeleri ve gelişmekte olan Avrupa ülkelerini kapsıyor, ancak ABD başkanlık seçiminden kaynaklanan dalgalı hareketler ve belirsizlik öngörülerde şüpheye yol açıyor.

BNP Paribas'ın gelişmekte olan piyasalar yöneticisi Trang Nguyen "ABD seçimlerinin büyük bir etkisi olacak çünkü çeşitli mali politikalara bağlı olarak faiz indirimi döngüsünü karmaşıklaştıracak. Bu nedenle daha fazla merkez bankasının bağımsız şekilde hareket ettiğini görebiliriz" dedi.

Brezilya Merkez Bankası'nın faiz kararını yarın açıklaması planlanıyor. Geçen yılın temmuz ayından bu yana birkaç kez faiz indirimine giden Brezilya Merkez Bankası için, beklenenden daha güçlü gelen ikinci çeyrek ekonomik verilerinin eylülde bir faiz artışına yol açması muhtemel görülüyor. İngiltere ve Norveç Merkez Bankaları perşembe günü toplanacak. Haftanın son işlem gününde ise sahneye Japonya Merkez Bankası çıkacak. Ağustos ayında yaşanan likidite krizinin ardından, faizlerin sabit bırakılması öngörülüyor. Reuters anketine katılan ekonomistlerin çoğunluğu ise yılsonuna kadar bir artış bekliyor.

Dünya Altın Konseyi'nden altın yatırımcısına 'dikkatli olun' çağrısı

Emtiada kıymetli metaller ve bakır gibi temel metallerin Fed'in faiz indirimlerinden destek alması beklenirken temel metallerde artan talep ve yumuşak iniş kilit önem taşıyor. Düşük faizler ve zayıf dolar, metalleri elde tutmanın fırsat maliyetinin yanı sıra diğer para birimlerini kullananların bu metalleri satın almalarının maliyetini de azaltarak ivmeye destek sağlayabilir.

MUFG'den Ehsan Khoman "Temel metaller için ciddi sorunlara yol açan yüksek faizler, fiziksel talepte stokların eritilmesinden kaynaklanan bozulmalara yol açıyor ve sermaye yoğunluklu nihai talep segmentlerini baskılıyor" dedi. Öte yandan kıymetli metaller de değerlenebilir. Yatırım amaçlı talep görmesiyle getirilerle genellikle ters orantılı bir ilişkisi olan altın, genel olarak faiz indirimleri karşısında diğer metallerden daha iyi performans gösteriyor. Altın rekor seviyelerde seyretse de Dünya Altın Konseyi'nden John Reade, yatırımcıları dikkatli olmaları konusunda uyardı. Piyasa stratejisti Reade, "Comex altın vadeli piyasalarındaki spekülatörler bu duruma göre pozisyon almış durumdalar. Söylentileri dikkate alıp gerçeği göz ardı etmek gibi bir durum söz konusu olabilir" dedi.

“Dolar ilgi çekmeye devam edecek”

ABD'de faiz indirimlerinin güçlü doları zayıflatmaya devam ederek diğer para birimlerine destek sağlamasını bekleyen ekonomilerin umduklarını bulamayabileceği belirtiliyor.

JPMorgan, son dört faiz döngüsünün üçünde Fed'in faiz indiriminin ardından doların güçlendiğine dikkat çekiyor. Ağırlıklı olarak, ABD'deki faizlerin diğer bölgelerdeki faizlere oranı dolara ilişkin tahminler açısından belirleyici bir unsur olacak. Doların, gerçekten düşük getiri sağladığı bir duruma düşmediği sürece ABD dışındaki yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edeceği değerlendiriliyor. Bu sırada Asya ekonomileri, Fed'den önce faiz düşüren piyasalara öncülük ederken Güney Kore wonu, Tayland bahtı ve Malezya ringgiti temmuz ve ağustosta değer kazandı. Çin yuanı, dolara karşı yılbaşından bu yana verdiği kayıpları telafi etti.

Borsalarda yükseliş yeniden başlayabilir

ABD'nin faizleri düşürmesi, ekonomik faaliyetleri artırır ve resesyonun önlendiğine işaret ederse son zamanlarda büyüme korkularıyla kayıpların yaşandığı küresel hisselerde yükseliş yeniden başlayabilir. Küresel hisse senetleri endeksi ABD'de ağustosta açıklanan zayıf istihdam verilerinin ardından önemli bir düşüş kaydetmişti.

Barclays'in Avrupa hisse stratejisi yöneticisi Emmanuel Cau, "İlk faiz indirimi sırasında piyasa hep kararsız olur çünkü piyasalar merkez bankalarının neden faiz indirimine gittiğini merak eder. Resesyon olmadan faiz indirimine gidilirse ki bu döngü ortasında yapılır, piyasalar genelde yükselir" dedi. Nikkei endeksinin, yenin yükselmesi ve Japonya'da faizlerin artmasıyla Temmuz'daki rekor seviyesinden %10'dan fazla düşmesine rağmen ABD ekonomisinde yumuşak iniş gerçekleşmesinin Asya'da olumlu karşılanması bekleniyor.