Citigroup’tan müşterilerine ‘Rusya’ uyarısı
200 milyondan fazla müşterisi ile dünyanın en büyük finans kuruluşları arasında ilk sıralarda yer alan ABD merkezli Citigroup, küresel çapta müşterilerini Rusya'nın ürettiği metalleri, "silah haline getirmesi’’ riskleri konusunda uyardı
Haber Merkezi |Citigroup'un uyarısına göre, gelen bir alüminyum ve paladyum tedarikçisi olarak, Moskova'nın herhangi bir ihracat kesintisi fiyatların artmasına neden olabilir. Uyarıda, Rusya'nın bu yöndeki adımlarının alüminyum, paladyum ve nükleer yakıtlar gibi kritik emtia için fiyat artışlarına yol açabileceğine dikkat çekildi.
Citi’nin müşterileriyle paylaştığı uyarılardan satır başları şöyle:
Endüstri ve enerji üretiminde yaygın olarak kullanılan hammadde ve materyallerin hiçbiri, Rusya'nın bir yıl önce Ukrayna'yı tam kapsamlı işgaline başlamasından bu yana, henüz Batı’nın yaptırımlarına veya ihracat kısıtlamalarına tabi tutulmadı.
Bazı metaller için dünya üretiminde yaklaşık dörtte birlik paya sahip Rusya'nın bu tür malzemelerin ihracatını kısıtlamaya yönelik herhangi bir hareketi, emtia piyasalarında şok dalgaları oluşturarak küresel tedarik zincirlerini bozacak ve üreticiler için sorun yaratacaktır.
Moskova, metal ihracatını azaltmayı planladığını belirtmedi, ancak çok daha büyük bir gelir kaynağı olan denizaşırı enerji arzını şimdiden kesti. Geçen yıl Rusya, Avrupa'ya gaz ihracatını azaltarak bir enerji krizini tetikledi ve geçen ay yerli petrol üretimini yaklaşık yüzde 5 oranında azalttığını duyurdu.
Alüminyum, iki hafta önce ABD'nin Ukrayna'nın işgalini ve ulusal güvenlik endişelerini gerekçe göstererek Rus alüminyumuna yüzde 200'lük bir ithalat vergisi koymasıyla bu çatışmanın içine çekilmeye başladı. Fakat şimdiye kadar başka hiçbir batılı ülke aynı şeyi yapmadı.
Pek çok endüstri yöneticisi, imalat için kritik öneme sahip oldukları ve yerine koyması zor olacağı için diğer batılı ülkelerin Rus metallerine yaptırım uygulamaktan kaçındığına inanıyor.
Rusya, araçlardaki katalitik konvertörlerde kullanılan dünyadaki paladyumun yaklaşık dörtte birini üretiyor ve ürettiğinin çoğunu ihraç ediyor. Aynı zamanda, dünya alüminyum ticaretinin yaklaşık yüzde 15'ini sağlayan lider bir alüminyum ihracatçısı konumunda.
Rusya'nın küresel rafine üretimin yaklaşık yüzde 11'ini oluşturduğu platinde, materyallerin Rusya'dan Finlandiya işleme tesislerine taşınmasındaki lojistik zorluklar nedeniyle geçen yılın dördüncü çeyreğindeki üretim yüzde 10 düştü.
Financial Times’ta yapılan değerlendirmede, Dünya Platin Yatırım Konseyi araştırma direktörü Ed Sterck’in "Platin grubu metaller için, özellikle otomotiv endüstrisinin nihai kullanımı açısından gerçek şu ki, pazarda Rusya'ya yeterince alternatif yok" sözlerine yer verildi. Sterck bu konuda, “Burnunuzu kapatmanız ve gözlerinizi yummanız gerekecek” yorumunda bulundu.
Financial Times’ta verilen bilgiye göre, bazı Batılı şirketler, alüminyum ve nikel gibi hammaddelerde “öz yaptırım” uygulamaya başladı. Bu şirketler pazarda Rus olmayan alternatifler için bir prim yaratan Rusya kaynaklı hammaddelerin kullanımından da kaçınıyor.
Londra Metal Borsası ayrıca Şubat ayında, birincil alüminyum stoklarının yüzde 41'i ve bakır stoklarının yüzde 95'inin Rus menşeli olmasıyla Rus metalinin depolarında biriktiğini bildirdi. Bu gelişme, bazı tüketicilerin Rus kaynaklarından kaçındığına dair bir işaret olarak değerlendiriliyor.
Analistlere göre daha da önemlisi, uranyum kaynakları ve büyük nükleer işleme kapasitesi nedeniyle önemli bir nükleer yakıt ihracatçısı olan Rusya'nın nükleer yakıtı üzerindeki olası Batı kısıtlamalarına ilişkin endişeler, işleme fiyatlarını şimdiden rekor seviyelere çıkardı. Şu anda, AB ve ABD, alternatif kaynaklara geçişi hızlandırmaya çalışsa da, Rusya'dan nükleer yakıt ithal etmeye devam ediy