Çin'de şirketlere verilen destekler ticaret savaşlarını körüklüyor
Çin, yıllık ulusal gelirinin yaklaşık %5'ini sanayiye yönlendirerek, Güney Kore’nin altı katı, ABD’nin ise on iki katı büyüklüğünde teşvikler sunuyor. Bu devasa destek, Çin'in küresel piyasalarda rakiplerini geride bırakmasına olanak tanıyor.
Haber Merkezi |Çin hükümeti, sanayiye yönelik teşviklerde kesenin ağzını öyle bir açıyor ki rakiplerini çok geride bırakıyor.
ABD, Avrupa Birliği gibi öneli ekonomik güçler, Çin’in dev sanayi destekleri karşısında zorluk çekiyor. Bu da ticaret savaşlarının fitilini ateşliyor.
Dünyanın önde gelen ekonomileri, temiz enerji, çip üretimi gibi geleceğin teknolojilerinde üstünlük sağlamak için milyarlarca dolarlık yatırımlarla kendi sanayilerini destekliyor. Ancak Çin, bu yarışta rakiplerinden çok önde yer alıyor.
Wall Street Journal haberine göre Pekin, imalat sektörüne sağladığı devasa desteklerle ABD, AB ve Asya’nın diğer büyük ekonomilerini geride bırakırken, bu destekler küresel ticaret dengelerini de bozuyor.
Pekin’in sanayisine sağladığı mali destekler, rakiplerini zorlarken, yıllık ulusal gelirinin yaklaşık yüzde 5’ine denk gelen bir meblağ sanayiye yönlendiriliyor. İkinci en büyük harcama yapan ülke olan Güney Kore’nin sağladığı desteğin altı katı destek veren Çin’in harcamaları, ihracatın artmasıyla birlikte dünya çapında büyük bir tepkiye yol açıyor.
Batılı işletmeler, elektrikli araçlardan güneş panellerine ve bataryalara kadar pek çok sektörde Çin ile rekabet etmekte zorlanıyor. Gelişen piyasaların yerli endüstrileri de Çin’in ucuzluğuyla rekabet edemiyor.
Borsadaki 100 şirketten 99'u destek alıyor
Araştırmalar, Çin’i diğer ülkelerden öne çıkaran en önemli farkın sadece sanayi desteklerindeki büyüklük olmadığını gösteriyor. Alman düşünce kuruluşu Kiel Enstitüsü verilerine göre, Çin borsasında işlem gören şirketlerin yüzde 99’u bir şekilde sübvansiyon alıyor. Bu destekler, Çin’in sanayideki öncülüğünün önemli bir itici gücü olarak öne çıkıyor.
Veri sağlayıcısı Wind’e göre, Çinli batarya üreticisi Contemporary Amperex Technology (CATL), 2023 yılında 5,7 milyar yuan (yaklaşık 790 milyon dolar) değerinde sübvansiyon aldı. Bununla birlikte, devlet destekli firmalar, Çin’in devlet kontrolündeki bankacılık sisteminden düşük faizli krediler alıyor, vergi indirimlerinden yararlanıyor ve devlet tarafından düşük maliyetli enerji sağlıyor. Ayrıca, hükümet destekli yatırım fonları, sermaye ihtiyacı olan firmalara milyarlarca dolarlık özkaynak finansmanı da sağlıyor.
Araştırma firması Gavekal Dragonomics’in Çin analisti Thomas Gatley, “Çin, bu konuda başka hiçbir ülkenin olmadığı kadar ciddi” diyor. Bu destekler, Çin’in küresel piyasadaki rekabet avantajını güçlendirirken, Batı ülkelerini de sanayilerini korumak için yeni stratejiler geliştirmeye zorluyor.
ABD'nin destekleri Çin'in yanında küçük kalıyor
Batı dünyası da kendi sanayilerini desteklemek için güçlü adımlar atmaya çalışırken, Çin’in cömert desteklerine erişemiyor. Biden yönetimi, ABD’de çip üretimini canlandırmak amacıyla 53 milyar dolar ayırırken, Enflasyon Azaltma Yasası (IRA) ile yeşil enerjiye geçişi desteklemek için yüz milyarlarca dolarlık vergi indirimleri ve sübvansiyonlar sunmayı planlıyor.
Benzer şekilde, AB ve Japonya da yeşil enerji ve ileri teknoloji sektörlerini desteklemek amacıyla büyük ölçekli programlar başlattı. Ancak bu girişimler bile, Çin’in sanayiye verdiği desteğin yanında yetersiz kalıyor.
Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nin (CSIS) raporuna göre, Çin’in sanayi politikası harcamaları 2019’da yaklaşık 250 milyar dolara, yani ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yaklaşık yüzde 1,7’sine denk geldi. Bu oran, Güney Kore’nin ekonomiye oranla iki katı ve ABD, Japonya, Fransa gibi ülkelerin çok üzerinde
Tepki çekiyor, ticaret savaşlarını körüklüyor
Çin’in sanayiye sağladığı cömert destek, dünya genelinde genişleyen bir tepkiye yol açıyor. AB, yerli üreticileri korumak için Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara gümrük vergileri uygularken, Çinli ihracatçılar, Hindistan, Brezilya ve İngiltere gibi ülkelerde damping karşıtı soruşturmalara maruz kalıyor. Bu ülkelerdeki yerel üreticiler, Çin’den gelen sübvansiyonlu ithalatla rekabet edemiyor ve bu durum, küresel ticaretin dengelerini sarsıyor.
Çin, sanayi politikalarının uluslararası kurallara uygun olduğunu savunurken, Batılı ülkelerin yerli sanayilerini korumak adına korumacı politikalar benimsediğini iddia ediyor. Bu iddia, dünya genelinde süregelen ticaret savaşlarını körüklüyor.
Şirketlerin mali tabloları, Çin’in sanayiye verdiği desteğin boyutlarını ortaya koyuyor. Shenzhen ve Şanghay borsalarında işlem gören şirketler, 2023 yılında toplam 33 milyar dolarlık devlet sübvansiyonu açıkladı. Otomobil üreticisi SAIC, geçen yıl 560 milyon dolar sübvansiyon aldığını bildirirken, diğer büyük alıcılar arasında telekomünikasyon firması China Mobile, Warren Buffett destekli otomobil üreticisi BYD ve tüketici elektroniği devi TCL Technology yer alıyor.
Sadece teknolojiyi desteklemiyor
Çin’in devlet desteği yalnızca yüksek teknoloji sektörleriyle sınırlı değil. Demiryolu ekipman üreticisi CRRC, yıllık raporuna göre 2023 yılında 214 milyon dolar sübvansiyon aldı. Devletin sahibi olduğu petrol ve gaz devi PetroChina ise yıllık raporuna göre 343 milyon dolarlık sübvansiyon kaydetti. Ayrıca, Çin’in sanayiye sağladığı destek, sadece sübvansiyonlarla sınırlı kalmıyor; devlet kontrolündeki bankalar tarafından verilen düşük faizli krediler de önemli bir destek unsuru olarak öne çıkıyor.
Çin Halk Bankası, bankalara, yüksek teknoloji üretimi, yeşil enerji ve endüstriyel makinelerin modernizasyonu gibi belirli amaçlar için kredi vermeleri amacıyla ucuz fonlar sağlıyor. Araştırmalara göre, Çin’de devlet tarafından işletilen bankalardan alınan düşük faizli krediler, sübvansiyonlardan daha büyük bir destek oluşturuyor. Çinli firmalar, bu desteklerle küresel pazarlarda rekabet avantajı sağlarken, Batılı ülkeler, sanayilerini korumak ve rekabetçi tutmak için yeni politikalar geliştirmek zorunda kalıyor.
Çip sektörüne özel ilgi gösteriliyor
Özellikle Çin’in çip sektörüne yaptığı yatırımlar dikkat çekiyor. Çin’in en büyük çip fonu, “Büyük Fon” olarak bilinen fon, mayıs ayında çip sektörüne yatırım yapmak için 48 milyar dolar topladığını ve önceki finansman turlarında topladığı 47 milyar doları üzerine eklediğini açıkladı. Bu devasa yatırımlar, Çin’in geleceğin teknolojilerinde lider olma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.
Batı dünyası, sanayiye verdiği desteklerle Çin ile rekabet etmeye çalışsa da Pekin’in geniş çaplı devlet destekleri karşısında geri kalıyor. ABD, Avrupa Birliği ve Japonya gibi ekonomik güçler, sanayilerini korumak için yeni stratejiler geliştirmeye çalışırken, Çin’in sanayi politikaları küresel rekabeti yeniden şekillendiriyor. Çin’in bu yarışta açık ara önde olduğu ise göz ardı edilemez bir gerçek olarak karşımızda duruyor.