Batı'da nükleer yakıt krizi: Fiyatlar artıyor
Nükleer yakıt fiyatlarındaki artış dikkat çekiyor. Yaşanan artışın nedeni ise 2022 yılından bu yana, özellikle dönüşüm ve zenginleştirme süreçlerindeki arz sıkışıklığı.
Haber Merkezi |Nükleer reaktör yakıtlarının fiyatı 2022'nin başından bu yana hızla yükseliyor. Verilere göre bu artış, ham uranyumdan çok daha fazla oldu. Uzmanlar, bu durumu Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra Batı’da biriken arz darboğazlarına bağlıyor.
UxC’nin verilerine göre, zenginleştirilmiş uranyum fiyatı 2022 başından itibaren üç kattan fazla arttı ve SWU başına 176 dolara çıktı.
SWU (Separative Work Units), uranyum izotoplarının ayrılması için gereken çabayı ölçen standart bir birim.
Uranyuma olan talep nükleer enerjinin yeniden canlanmasıyla artmış durumda. Nükleer yakıt üretim sürecinde ise Rusya'nın önemli bir rolü var. Bu süreç, sarı pasta olarak bilinen uranyum konsantresinin uranyum hekzaflorür gazına dönüştürülmesi, zenginleştirilmesi ve ardından nükleer reaktörlerde kullanılacak peletler haline getirilmesini içeriyor. Rusya, küresel uranyum dönüşüm kapasitesinin YÜZDE 22’sini, zenginleştirme kapasitesinin ise YÜZDE 44’ünü kontrol ediyor. ABD'nin Rus uranyumuna getirdiği yasak bazı Batılı hizmet sağlayıcıları bu kapasitenin dışında bırakırken, 2027’nin sonuna kadar bazı muafiyetler geçerli olacak.
Nükleer reaktör yakıtında dönüşüm darboğazı büyüyor
Analistlere göre, dönüşüm süreci nükleer yakıt tedarik zincirinde en büyük darboğazı oluşturuyor. Uranyum hekzaflorür fiyatı dört kat artarak kilogram başına 68 dolara çıktı. Buna karşın, ham uranyum fiyatı sadece iki katına çıktı. UxC CEO’su Jonathan Hinze, dönüşüm ve zenginleştirme fiyatlarının Rusya-Ukrayna savaşı ve diğer faktörler nedeniyle büyük bir arz sıkışıklığını yansıttığını belirtti. Hinze, "Uranyum fiyatı, nükleer yakıt tedarik zincirindeki fiyat etkilerini tam olarak açıklamıyor" dedi.
ABD hükümeti, Çin’den gelen uranyum ithalatlarının Rus malzemeleri için bir arka kapı sağlayıp sağlamadığını yakından takip ettiğini açıkladı. Bu endişe, mayıs ayında yasak uygulandığında yaşanan rekor seviyedeki ihracatlarla gündeme geldi.
Fransa, ABD, Kanada ve Çin; Rusya dışındaki büyük dönüşüm tesislerine ev sahipliği yapan ülkeler arasında yer alırken, Birleşik Krallık 2014’ten bu yana dönüşüm hizmeti sunmuyor. Fransa’nın tesisleri ise tam kapasiteye ulaşmakta gecikmelerle karşılaşıyor.
Batı'da yatırım eksikliği
CNBC-e'nin haberine göre nükleer yakıt fiyatlarının yükselmesi enerji şirketlerinin karlarını olumsuz etkileyebilir. Ancak daha büyük sorun, mevcut reaktörlerin ömrünü uzatma ve yeni reaktörlerin inşası için gerekli yakıt talebini karşılayacak kadar dönüşüm ve zenginleştirme kapasitesine yatırım yapılmaması.
Fransa’nın Orano şirketi ve Britanya-Hollanda-Almanya ortaklığındaki Urenco gibi şirketler zenginleştirme kapasitelerini artırma sözü verse de Batı’da yeni dönüşüm tesisleri inşa edilmesine yönelik bir adım henüz atılmış değil.
Orano’nun CEO’su Nicolas Maes, bu ay yapılan bir konferansta dönüşüm ve zenginleştirme yatırımlarının "şirketlerin boyutuna kıyasla devasa" olduğunu söyledi. Maes, Orano’nun yıllık gelirinin 5 milyar euro olduğunu, ancak sadece Fransa’nın güneyinde zenginleştirme kapasitesini yüzde 30 artırmanın 1,7 milyar euroya mal olacağını belirtti.