Almanya ve Avusturya’dan ruble ile ödemeye “yeşil ışık”
Avrupa Komisyonu, birlik üyelerine Rusya’nın doğalgazın rubleyle ödenmesi taleplerine boyun eğmemeleri çağrısı yapmasına rağmen Almanya ve Avusturya'dan Rusya'nın doğal gazda yeni ödeme sistemine "yeşil ışık" geldi.
Haber Merkezi |NE OLDU?
Ruble faiz indirimine rağmen 67,77 düzeyiyle 2 yılın zirvesini gördü. Kremlin yönetimi Batılı ülkeleri Rusya’nın rezervlerini çalmakla suçlayarak yeni ödeme sisteminin bir mecburiyet olduğunu savunuyor. Ancak Avrupa Komisyonu, Avrupalı alıcıların Gazprombank’ta euro/dolar hesabı dışında ikinci bir ruble hesabı açılmasını ‘yaptırım ihlali’ olarak nitelendirmiş ve Rusya’nın bu ‘şantajıyla’ birliği bölmeye çalıştığını söylemişti. Rus fosil yakıtlarına bağımlılığı en yüksek üye Almanya’dan ve yine Rusya’dan boru hatları üzerinden doğalgaz alımları yüksek bir ülke olan Avusturya cuma günü yaptıkları açıklamayla birliğin ruble ödeme zorunluluğuna tepkisinde birlikte hareket edilmeyeceğini gösteriyor. Ancak Kremlin’in gaz silahının bumerang gibi Rusya’nın kendisini vuracağını düşünen uzmanlar da var ve Rusya’nın enerji tedariğinde güvenilir bir ortak olmadığını vurgulayan AB, Rus kaynaklarından bağımsızlaşma çalışmalarını hızlandırıyor.
NE DEDİLER?
Almanya’nın en büyük enerji ithalatçısı şirketi Uniper'in Finans Direktörü Tiina Tuomela, yeni ödeme sistemini Gazprom ile istişare ettiklerini söyledi. Tuomela dün düzenlediği basın toplantısında, sözleşmeler doğrultusunda Rus gazı sevkiyatında herhangi bir sorun yaşanmadığının altını çizerek, "Gazprom ile Rusya'nın rubleyle ödeme kararnamesine ilişkin istişareler yürütüyoruz" ifadesini kullandı.
Avusturya Başbakanı Karl Nehammer ise Rusya'nın doğal gazda rubleyle ödeme sistemini kabul ettiklerini belirtti. Rusya'nın yeni ödeme sisteminin, yaptırımları ihlal etmediğine işaret eden Nehammer, "Biz, yani OMV (Avusturya enerji şirketi) Alman hükümeti gibi ödeme şartlarını kabul ettik. Bu bizim için önemliydi" dedi. Bir süre önce Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü anımsatan Nehammer, "Putin, sevkiyatın tümüyle devam etmesi ve Euro ile ödeme yapma konusunda garanti verdi. Dolayısıyla Avusturya için durum değişmedi." diye konuştu.
Avusturya Enerji Bakanı Leonore Gewessler de gazetecilere yaptığı açıklamada, Rus gazına ihtiyaçları olduğu konusunda "açık ve dürüst" olmaları gerektiğine işaret ederek, "Rus gazı olmadan depolarımızı dolduramayız. Rus gazına bağımlılığımızı en kısa sürede azaltmak için gereken neyse yapmalıyız." dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 31 Mart'ta imzaladığı kararname ile yürürlüğe giren yeni sistemde, Rus gazı alan ülkelerin, Gazprombank'ta hesap açmaları, ödemeleri bu bankaya yapmaları, ardından söz konusu fonların Moskova Borsası'nda rubleye çevrilmesi öngörülüyor.
NE OLACAK?
Kremlin rubleyi altın veya emtiaya endeksleyebilir
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus rublesinin altına ve döviz değeri olan çeşitli emtiaya endekslenmesi konusunun istişare edildiğini söyledi. Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev, önceki gün Rossiyskaya Gazeta’ya verdiği röportajda, Rus uzmanların “iki döngülü parasal ve finansal sistem” üzerinde çalıştıklarını söylemişti. Projeye göre, Rus rublesinin altın ve döviz değeri olan çeşitli emtiaya endekslenmesinin araştırıldığını belirten Patruşev, “Sonuç itibariyle, ruble döviz kuru gerçek satın alma gücü paritesine karşılık gelecek. Herhangi bir ulusal finansal sistemin egemenliğini sağlamak için, ödeme araçlarının esas bir değere ve fiyat istikrarına sahip olması, dolara bağlı olmaması gerekir.” değerlendirmesinde bulunmuştu.
“El konulan malların satılması çok tehlikeli bir emsal”
Peskov, ABD Başkanı Joe Biden’ın yaptırım listesindeki Rus oligarkların mal varlıklarına en konularak bunların Ukrayna halkına yardım için satılmasına yönelik açıklamalarına ilişkin ise “çok tehlikeli bir imsal” dedi ve herhangi bir hukuk normunun bariz bir şekilde çarpıtılmasının genel olarak tüm hukuk kavramlarının ihlali anlamına geleceğini ifade etti. Bu durumun derin yanlış anlamaya neden olacağını kaydeden Peskov, “Bu, özel mülkiyete el konulması ve bunun da meşrulaştırılmasından başka bir şey değildir.” dedi.