Zora giren şirket hikâyelerinden çıkarılacak dersler var

Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Literatüre girmiş bir hikâyedir. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar İngiliz uçaklarını düşürmeye başlayınca, paniğe kapılan müttefikler savaşta hava üstünlüğünü kazanmak için düşürülen İngiliz uçaklarının nasıl daha güçlü hale getirileceğinin yolunu aramaya başladılar. Almanya’daki hedeflere saldırıp üslerine dönebilen uçakların üzerindeki mermi deliklerini inceleyerek, bunların yoğun oldukları noktaları güçlendirmeye başladılar.

1938 yılında Avusturya’dan ABD’ye giden istatistikçi Abra-ham Wald de bu çalışmada yer alan bilim adamları arasındaydı. Bir Macar Yahudisi olan Wald, hava taarruzlarından dönmeyi başaran uçakları inceledikten sonra çalışmayı uçakların mermi delikleri olmayan, yani yara almayan kısımlarında yoğunlaştırdı.

Çünkü gövdesinde mermi delikleri bulunan uçaklar, bu hasarlara rağmen üslerine dönebilmiş-lerdi. Yani bu tür hasarlar yaralıyor ama öldürmüyordu. Demek ki, düşürüldüğü için dönemeyen uçaklar bu kısımlarda değil diğer kısımlardan yara alanlardı. Bu nedenle Wald mermi delikleri olan değil, olmayan kısımlara daha fazla zırh takviyesi yapılmasını önerdi. Ve uygulama Wald’ın haklı olduğunu gösterdi.

Bu çalışma aynı zamanda hayatta kalanlara ya da başarılı olanlara çok fazla odaklanıp, başarısız olanları göz ardı etmenin yanlışlığını gösterdi. Bu durum, yani başarılı olanlara odaklanmak “hayatta kalma önyargısı” ya da “survivorship bias” olarak literatüre geçti. Hayatta kalma önyargısı hayatın her alanında yaygın görülen bir hastalıktır. En fazla da iş dünyasında görülür. Ortalık başarılı olmuş şirket ya da yönetici hikâyeleriyle doludur. İnsanlar bu parlak ve şatafatlı hikâyelerden medet umarlar. Oysa bunlardan katbekat sayıda başarısız olmuş şirket ve yönetici vardır.

Onların hikâyeleri belki de daha da öğreticidir. İflas eden bir şirketin hikâyesi aslında aynı kadere sürüklenme potansiyeli olan birçok firmaya örnek olabilir. Aynı şekilde, ciddi hatalar yapmış ve ekonomisini krize sokmuş bir hükümetin hikâyesi diğer hükümetler için öğretici ve yol gösterici güçlü bir örnek olabilir.

Şirketler ya da hükümetlerin başarılı örnekler kadar başarısız örneklere odaklanıp, buna göre ekonomide ya da firmada güçlendirilmesi ve aynı İngilizlerin bundan 80 yıl önce uçaklarında yaptıkları gibi ekstra zırhla donatılması gereken kısımları belirlemesi gerekir.

Kaderin bir cilvesi olarak 1950 yılında henüz daha 48 yaşındayken gittiği Hindistan’da eşiyle birlikte bir uçak kazasında hayatını kaybeden Wald’in bilimsel yönü akademik camiada hep çok tartışılmıştır. Onun birikimini yetersiz bulan ve bilimsel yeterliliğini tartışan çok sayıda akademisyen vardır. Ancak ne kadar eleştirilirse eleştirilsin 80 yıl önceki tespitleri bugün de geçerliliğini koruyor. Kısacası, akıllı iş ve devlet adamları sadece başarı hikâyelerine değil başarısızlıklara da odaklanmalıdır. Batan ya da zora giren bir şirketin hikâyesinden, kalanlar için çıkarılacak çok değerli dersler vardır; aynen yönetim yanlışları nedeniyle krize giren ekonomilerden çıkarılacak dersler olduğu gibi…

Tüm yazılarını göster