Türk dış politikasına bu hafta iki kritik ziyaret damga vurdu. Türkiye-Almanya ilişkilerinde de, Türkiye-Irak-Kuzey Irak Kürt yönetimi diyaloğunda da, doğrudan söylenmeyen pek çok mesaj, semboller üzerinden veriliyor.
Türk dış politikasına bu hafta iki kritik ziyaret damga vurdu; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak ziyareti ile Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier'in Türkiye'ye gelişi.
Her iki ziyaret de, hem iç, hem de dış politikaya ilişkin kritik "sembollerle" akılda kaldı.
Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier'in heyetine bir dönerci ustasını davet etmesi, Almanya'nın İstanbul'daki temsilciliğinde onuruna verilen davette bizzat ustayla birlikte döner kesmesi en dikkat çekici olanıydı; Döner, Almanya'da son derece popüler bir yiyecek. Bir anlamda bu ülkeye 50 yıl önce çalışmak için giden Türkler'in Alman kültürüne kattığı bir değer olarak görülüyor. Nitekim Alman Cumhurbaşkanı da buna vurgu yapmak istediği ziyaretinde.
Ancak döner meselesi, Almanya'da 50 yılın sonunda yerleşmiş, toplumun parçası olmuş, topluma pek çok alanda katkı yapan Türk diasporasının tepkisini de çekti. Mesela COVID-19 pandemisi döneminde aşıyı bularak Almanya'ya hem bilimsel alanda, hem de mali açıdan büyük katkı sağlayan iki Türk kökenli bilim insanı Uğur Şahin ve Özlem Türeci yerine, heyetine "dönerci" dahil etmesi yoğun şekilde eleştirildi. Almanya'ya Türklerin yaptığı katkının "dönere" indirgenmesi belli ki yadırgandı bu ülkedeki Türk toplumunun büyük bölümü tarafından.
Mesajlarla dolu görüşme trafiği
Yine Steinmeier'in görüşme trafiğine Türk iç politikasındaki "sembol politikacıları" dahil etmesi de dikkat çekiciydi; İstanbul'da Almanya'ya göç eden ilk Türk işçilerinin son durağı olan Sirkeci Garı'nda, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ortak bir programa katıldı. İstanbul'daki Almanya Konsolosluğu'nda verilen davette eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yer alması ayrıca dikkat çekti. Steinmeier AK Parti'nin tek kadın Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'le memleketi Gaziantep'te ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'la da Ankara'da ortak programlara katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resmi davetlisi olan Steinmeier'in görüşme trafiğine Ana Muhalefet CHP'nin Lideri Özgür Özel'i de katması ayrıca önemliydi.
"Kabul etme" meselesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak ziyaretinde de semboller dikkat çekiciydi; Erdoğan'ın gidişi için Kuzey Irak'taki Kürt Özerk yönetiminin merkezi Erbil'in Türk Bayrakları ile donatılması, hatta Erbil Kalesi'ne Türk Bayrağı yansıtılması büyük sembolik önem taşıyordu. Nitekim Kuzey Irak'taki milliyetçi Kürtlerden özellikle Erbil Kalesi'ne Türk Bayrağı yansıtılmasına sosyal medyada yoğun eleştiri de geldi.
Bir başka ilginç unsur, Erdoğan'a Erbil'de yapılan karşılama töreninin, Bağdat'ta olandan çok daha "gösterişli" gerçekleşmesiydi; Kuzey Irak yönetimi Türkiye Cumhurbaşkanını "bağımsız bir ülkeye gelmiş gibi" karşıladı. Kırmızı halılardan, tören kıtasına, bandodan Kuzey Irak'ın tüm protokolünün selamlanmasına kadar her şey düşünülmüştü.
Erdoğan'ın Erbil'de uçağının önünde Kuzey Irak Özerk Bölge Başkanı Necirvan Barzani tek başına karşıladı. Ancak tören alanında, Kuzey Irak'ta Barzani'nin hâkimiyetindeki KDP'den sonraki ikinci büyük siyasi güç olan KYB'nin temsilcisi, özerk bölge Başbakan Yardımcısı Kubat Talabani de öne çıkarak Erdoğan'a özel olarak "hoş geldiniz" dedi.
Talabani karşılaması, PKK terör örgütüne desteği nedeniyle KYB'ye yaptırım uygulama aşamasına geçen Türkiye'nin Cumhurbaşkanı ile bu kadar üst düzeyde ilk "karşılaşma" olması açısından önemliydi. Nitekim Erdoğan'ı Erbil Havaalanı’ndaki VİP bölümünde Neçirvan Barzani ve Kubat Talabani beraber ağırladılar.
Erdoğan Kuzey Irak'ta Türkiye'nin çok önem verdiği Türkmenlerin temsilcileri ile de bir araya geldi. Ancak bu görüşmede de sadece Türk Bayraklarının yer alması, bu kez Iraklılar tarafından sosyal medya eleştirilerine maruz kaldı.
Erdoğan'ın gezisinin Erbil bölümündeki önemli ayrıntılardan biri de, Özerk Bölge'nin eski Başkanı Mesud Barzani ile bir araya gelmesiydi. Türkiye tarafı bu görüşmeyi "Erdoğan, Barzani'yi kabul etti" diye duyururken, Barzani'nin resmi sosyal medya hesabında, "Barzani Erdoğan'ı kabul etti" şeklinde paylaşım yapılması dikkat çekti.
Belli ki Türkiye-Almanya ilişkilerinde de, Türkiye-Irak-Kuzey Irak Kürt yönetimi diyaloğunda da, doğrudan söylenmeyen pek çok mesaj, semboller üzerinden veriliyor.