Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan bir rapora göre 2018 yılı itibarıyla nüfusu 10 milyondan fazla 33, nüfusu 5-10 milyon arası 48, 1-5 milyon arası 467, 500 bin-1 milyon arası 598, nüfusu 100 bin üzeri yaklaşık 6 bin şehir bulunmaktadır. İrili-ufaklı yerleşim yerlerini de hesaba katarsak bu sayı 100 binleri bulmaktadır.
Dünya hızla şehirleşmektedir. Dünya nüfusunun yarısından çoğu, % 55’i şehirlerde yaşamaktadır. Bir yandan şehirlerin sayısı, diğer yandan seyahat edenlerin sayısı artmaktadır. Bu sıkı rekabet içerisinde şehirlerin muhtemel ziyaretçilere erişmesi ve onların dikkatini çekmesi gittikçe zorlaşmaktadır. Klasik yöntemlerle bu zorluğu aşmak da zorlaşmaktadır.
Ziyaretçilerin karar süreci aşağıdaki gibi işlemektedir:
• Farkına varmak: Sıra dışı ve ilgi çekici
• Niyetlenmek: Eş-dost, arkadaş etkisi
• Ziyaret etmek: Seyahat kolaylığı
• Memnun kalmak: Beklentilerin karşılanması, deneyim
• Tavsiye etmek: Eş-dost ve arkadaşları etkilemek
Dijital çağ sayesinde bu süreci başarı ile yönetmek mümkün hale gelmiştir. Dijital çağ şehirlere altın tepside önemli fırsatlar sunmaktadır. Çünkü seyahat edenlerin büyük çoğunluğu kararlarını internet kanalıyla, sosyal medya aracılığıyla almaktadır.
Dünyanın önde gelen dijital seyahat platformlarından TripAdvisor üye sayısı 470 milyona, Çin merkezli CTrip üye sayısı ise 300 milyona erişmiş bulunmaktadır ve bu sayı her geçen gün artmaktadır.
Seyahate çıkacakların % 90’ı seçimlerini, % 80’i rezervasyonlarını internet üzerinden yapmaktadır. Seyahat edenlerin % 92’si arkadaşlarının ve diğer kişilerin sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımların seyahat planları üzerinde etkili olduğunu belirtmektedir.
İnternet pazarlara erişimi kolaylaştırmakta ve tanıtım harcamalarında verim sağlamaktadır.
Ancak bu alanda rekabet arttıkça şehirlerin daha ilginç ve daha incelikli içeriklerle tüketicilere erişmesi gerekecektir. Şehirlerimiz sahip olduğu onca ilginç özellik ve hikâye ile dijital kanallardan fazlasıyla yararlanabilir, rekabet fırsatı elde edebilir.
Haftanın Yeri: Faroe Adaları
Danimarka’ya bağlı 50 bin nüfuslu Faroe Adaları, İzlanda ile İskoçya arasında Kuzey Denizi’nde yer almaktadır. İzlanda ve İskoçya ziyaretçi cezbederken Faroe Adaları ziyaretçi pastasından pay alamamış olmaktan dolayı mutsuzdur.
Bu sorun ile nasıl baş edeceklerini düşündükleri sırada Google’ın bir hizmeti dikkatlerini çeker; ‘Street View’, adres ararken sunulan cadde-sokak görüntüleri. Adada özgürce yaşayan 80 bin koyun bulunmaktadır. Bu koyunların adada gezmediği, girmediği nokta yoktur. Adayı tüm güzellikleri ile en çok onlar görmektedir. Google’ın hizmeti gibi bir uygulamayı koyunları kullanarak yapmaya karar verirler; ‘Sheep View’, koyun gözüyle anında, gerçek zamanlı görüntü!
Bu uygulama bir anda dünyanın dikkatini Faroe Adaları üzerine çeker, 18 milyon takipçi kazanırlar. Seyahat arzusu kamçılanır ve ziyaretçi sayısı artar.
Resimde gördüğünüz gibi, ‘gönüllü’ koyunlardan bir tanesi sırtında kamera ve şarjı bitmesin diye güneş panelleri ile özgürce adayı dolaşmakta ve yayın yapmakta!
Dijital çağ yaratıcılığın önünü açmış ve şehirlere inanılmaz fırsatlar sunmuştur. Şehirlerimizin bu gelişmeyi ıskalamamasını ve yararlanmasını umut etmekteyiz.